Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla PKK'nın fesih açıklamasını değerlendirdi. Uçum, paylaşımında, "Demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların yapılacağı, ulusal ve yurtsever demokrasi hukukunun somutlandığı yeni bir aşamaya geçileceği herkesin kabulündedir" ifadelerine yer verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'a silahları bırakma çağrısıyla başlayan yeni süreçte beklenen açıklama geldi. PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında düzenlediği 12'nci kongresinin kararlarını açıkladı. Silahların bırakıldığı ve örgütün feshedildiği duyurulan bildiride, "Söz konusu kararların uygulanması Önder Apo'nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir" ifadelerine yer verildi. PKK'nın fesih açıklaması, Öcalan'ın fesih çağrısından 73 gün sonra geldi.

PKK'nın açıklamasının ardından Uçum, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla örgütün fesih kararını değerlendirdi.

Uçum'un paylaşımının tam metni şöyle:

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE HAYATA GEÇİYOR!

Baştan belirtelim ki; Terörsüz Türkiye hedefine ulaşarak Türkiye Yüzyılını gerçekleştirmek, Vatanın bölünmez bütünlüğü uğrunda canlarını veren aziz şehitlerimizin yüce hatıralarına  bağlılığımızın bir gereği ve temel ödevimizdir.

Görünen o ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük Ülke Liderliğinde, Sayın Bahçeli’nin cesur siyasi öncülüğüyle Devlet inisiyatifi olarak başlayan ve Devlet politikası olarak yürütülen Terörsüz Türkiye gerçeğe dönüşüyor. 

Türkiye halkının tüm unsurlarıyla beraber Türkler ve Kürtler emperyalizme karşı verilen varoluş mücadelesinde Kurtuluş savaşını kazanarak ve Türkiye Cumhuriyetini kurarak ebediyete kadar kendi kaderlerini birlikte tayin ettiler.

Atatürk “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” ifadesiyle, Türkler ve Kürtler de içinde, Türkiye halkının tüm bileşenlerinin Türk Milletinin asli unsuru olduğu tespitini yaptı. Bu tespit Cumhuriyetin temel kurucu ilkelerinden biri oldu.

Millet; geçmişi bugünü ve geleceği kuşatan bir kavram olduğu için bugün de bu ilke aynen geçerlidir, yani Türk Milletinin esası Türkiye halkıdır. Türkiye halkı çeşitliliğimizin Türk Milleti birliğimizin güvencesidir. Bugünler Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Alevi, Sünni de içinde; Türk Milletinin tüm bileşenlerinin kaderlerinin bir ve aynı, gelecek vizyonlarının tek olduğunun tüm dünyaya gösterildiği günlerdir.

Terörsüz Türkiye için yapılan açıklamaların ortaya koyduğu şudur: 

Kürtler, Türk Milletinin asli kurucu bileşenidir. 

Kürtler, Türk Milletinin ayrılmaz parçası sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve daimi sahibidir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin de Milli Devleti’dir. 

Türkiye Yüzyılı; Türk ve Kürt yüzyılıdır.

Tam da bu paradigmaya uygun olarak yapılan tüm açıklamalar Terörsüz Türkiye’ye geçişte temel aşamanın tamamlandığını gösteriyor. Ayrıca bu açıklamalar Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti ile bütünleşmesinin tarihsel teyidi ve ilanıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Sayın Bahçeli’nin Türkiye’yi esas alan siyasetteki muhteşem birlikteliği ve uyumu, halkın olağanüstü desteği, siyaset kurumunun sorumlu yaklaşımı, Devletin tüm kurumlarıyla ve tam kapasite olarak sürecin yürütücülüğünü yapması Terörsüz Türkiye’ye geçişin güvencesi olmuştur. 

Geldiğimiz noktada Terörsüz Türkiye için şu tespitleri yapmak artık mümkündür:

Terörsüz Türkiye bir sonuç değil yeni bir başlangıçtır. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması ve bu aşamasının sona ermesiyle Türkiye için tarihsel bir yükseliş dönemi başlamaktadır.

Yeni dönem Türkiye’yi her bakımdan güçlendirecektir. Demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların yapılacağı, ulusal ve yurtsever demokrasi hukukunun somutlandığı yeni bir aşamaya geçileceği herkesin kabulündedir. 

Görüldüğü üzere Kurtuluşla başlayan, Cumhuriyetin ilanıyla tescillenen Kuruluş sürecimiz, Terörsüz Türkiye’ye geçişi takiben yeni anayasa başta olmak üzere kapsayıcı reformların yapılmasıyla tamamlanacaktır. Böylece kuruluşunu tamamlamış Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı yapma hedefine yönelik büyük yürüyüşüne engelsiz ve daha güçlü bir şekilde devam edecektir. 

Halkımızın tüm unsurlarının asli bileşen olduğu birliğimizin teminatı Büyük Türk Milletinin gözü aydın olsun.

Hakan Fidan'dan PKK'nın fesih kararı sonrası ilk açıklama Hakan Fidan'dan PKK'nın fesih kararı sonrası ilk açıklama

Yaşasın Tam Bağımsız ve Milli Birliği Tescillenmiş Büyük Türkiye"

Süreç, Bahçeli'nin Öcalan'a çağrı yapmasıyla başlamıştı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "terör eylemlerine son vererek lağvedilmesi" çağrısı yaptığı PKK lideri Abdullah Öcalan, aylardır beklenen çağrıyı yaparak, PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması gerektiğini açıklamıştı. Öcalan'ın çağrısında "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum" ifadeleri yer almıştı. Öcalan, PKK'ya "Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın" diyerek seslenmişti. Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına ek olarak gönderdiği "Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" notu da okunmuştu.

Öcalan'ın, PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması yönündeki açıklamasından sonra, PKK Yürütme Komitesi, Öcalan’ın çağrısına katıldıklarını ve gereklerini yerine getireceklerini belirtmişti. Komite, Öcalan'ın serbest bırakılmasını da istemiş, 1 Mart'tan itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiklerini belirterek, saldırı olmadıkça hiçbir silahlı gücün eylem yapmayacağını vurgulamıştı.

Kaynak: Haber Merkezi