DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi'nde düzenlenen Yeşil Sol Parti Kongresi'nde konuştu. Bakırhan, dünya genelinde savaş ve çatışmanın arttığını, Türkiye'de ise anlamlı ve yeni bir süreç olduğunu belirterek, "Türkiye halkları; 100 yıllık bir Kürt meselesinin, son 50 yılı da çatışmalı olan bir sorunun sona ermesini sağlayacak bir aralıktan geçti. Öcalan'ın yaptığı çağrıyla birlikte Türkiye'de savaşsız, çatışmasız, sömürüsüz; Kürtlerin kimlikleri, Alevilerin eşit yurttaşlık haklarıyla, kadınların, doğanın ve bütün canlıların özgürce yaşadığı demokratik bir zeminde yaşayacağımız, mücadele edeceğimiz bir kapı aralandı. Bu kapıya soru işaretleri ile bakanlar olabilir. Biz muhatabımızı kendimiz yaratmıyoruz, bir muhatap var ve kimin olacağına biz karar vermedik. Aksine mevcut muhataba da en direngen mücadeleyi veren biziz. Biz iktidar karşıtı mücadelede, Türkiye'de örnek bir mücadele sergiledik. Kimse halkların, emekçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, kadınların çıkarını, kimsenin bireysel ikbaline, geleceğine peşkeş çekmez. Bunu Kürtler hiç yapmaz, Yeşil Sol hiç yapmaz, DEM Parti ve paradigması hiç yapmaz. Bundan emin olabilirsiniz. Amacımız demokratik, adil ve eşitliğin olduğu bir düzen inşa etmektir" diye konuştu.
'Şu an tartışma zamanı değil'
Toplumun tüm kesimlerinin sürece sahip çıkması gerektiğini kaydeden Bakırhan, "Bu süreç, sadece Kürtlerin barışı değildir. Bu süreç 86 milyonun, hakların elde edileceği, demokratik değerlerin kabul ettirilmesinin mücadelesidir. Dolayısıyla bu barış, sadece Kürtlerin değil en başta Yeşil Sol Parti'nindir; çünkü katledilen doğa, hakkı yenen emekçiler ve yok sayılan kadınlarla birlikte gittikçe çürütülen bir Türkiye zemini var. İşte tam da sizin, 'Barış ve demokrasi için ortak mücadele' şiarınızı biz parola yapacağız. Barış için ittifaklarımızı büyüteceğiz, demokrasi için daha güçlü mücadele edeceğiz. Barışı ve demokrasiyi bu topraklara hep birlikte hediye edeceğiz. Şu an tartışma zamanı değil, safları sıklaştırma zamanıdır. Ortak mücadeleyi büyütme, egemenlerin yerine ezilenlerin demokratik haklarını kazanmanın zamanıdır" dedi.