Meclis’te partisinin grup toplantısında konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, gündemdeki bölgesel çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hatimoğulları, Suriye’de bir kiliseye düzenlenen saldırıyı kınayarak, benzer saldırıların önlenmesi için somut adımların atılması gerektiğini söyledi.
İsrail ile İran arasında tırmanan gerilimin yalnızca iki ülkeyi değil, küresel dengeleri de etkilediğine dikkat çeken Hatimoğulları, “Dünya ne yazık ki barışın değil, savaşın hızlı ritmiyle yönetiliyor. Ticaret savaşları, etnik ve mezhepsel gerilimler yeniden çatışma nedeni haline getiriliyor” dedi.
Hatimoğulları’nın konuşmasından satır başları şöyle;
“Savaş harcamalarına tepki gösterdi”
Hepsi savaşın zeminini hazırlıyor ve savaşı körüklüyor. G-7 Zirvesi’nde ve NATO’nun artan savaş harcamaları taleplerinde bizlere neyi gösteriyor? Sadece Türkiye değil, Ortadoğu değil, bütün dünya ülkelerini yakından ilgilendiren gelişmeler bunlar. Ahmed’in, Fatima’nın, Rojda’nın, Hans’ın, Robert’in, yani bütün dünya yurttaşlarının, insanlarının doğrudan emeğini sömürmek üzerine kurgulanmış ve bu emeğin sömürüsü ile yaşam hakkının sömürüsü üzerine kurgulanmış bir savaşlar silsilesi ile karşı karşıyayız. Her şeye güvenlik gözlüğünden bakılıyor. Oysa bunun anlamı; daha fazla sosyal, siyasal felaket ve daha fazla açlık ile huzursuzluktur. ‘Güvenlik’ denilerek savaşın dehşeti bizlerin gözünde sıradanlaştırılmaya çalışılıyor.
En ağır bedeli halklar ödüyor
Bu çatışma iki devlet arasında basit bir kavga değil. Emperyalizmin paylaşım savaşında bölge yeniden dizayn edilmek isteniyor. Soğuk savaş sonrasında bir yenidünya düzeni kurulmuştu. Ancak şu an 3. Dünya savaşına gebe olan yaşadığımız bu süreç bize yenidünya düzeninin yıkılmaya başlandığını ve yeni bir dünya düzeninin inşa edilmeye çalışıldığını gösteriyor. Bütün bunlar, Emperyalist güçlerin jeopolitik satranç tahtasında oynadıkları acımasız oyunla yapılıyor. Ve bunların en ağır bedelini halklar ödüyor.
"Sayın Bahçeli’nin sürecin hızlı gitmesi uyarıları önemli"
Küresel ve bölgesel olaylar çok hızlı cereyan ediyor. Bu dönemeçte, halkların faydasına olan gelişmeler sürüncemede bırakılamaz! Tarih bize 'Beklemeyin, yol alın' diyor! Bekledikçe kaybettik, bekledikçe yaralar derinleşti, bekledikçe fırsatlar uçup gitti. İran-İsrail savaşı bize, barışın kritik önemde olduğunu gösterdi. Türkiye, barışı komşu coğrafyada yükselen alevleri söndürmeye öncülük edebilir.
Sayın Bahçeli’nin, sürecin hızlı ve dikkatli gitmesi gerektiğine dair uyarıları önemli. Bir kez daha anlıyoruz ki kendi iç demokrasisini kurumsallaştıramayan ülke, küresel fırtınalardan çok ağır yara alır. Toplum haklı olarak, 'Kaygılarımız kulak arkası ediliyor' diyor.
"Yargı artık Kürt halkıyla barışmalı"
Yargı, adalet terazisini barışa hizmet için kullanmalı. Türkiye’de yargı artık Kürt halkıyla, diliyle, kültürüyle barışmalı. Muhalefeti cezalandırma aracı olmaktan çıkmalı. Aksi halde, demokrasiyi nasıl tesis edebiliriz ki?
"Temennimiz, hızlıca adım atılmasıdır"
Komisyon kurulacak deniliyor ama içeriği ve zamanı belirsiz. Bugün, TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’un çağrısı üzerine tüm siyasi parti grup başkanvekillerinin katılımıyla bir toplantı yapılacak. Temennimiz, hızlıca adım atılmasıdır