Türk Tabipleri Birliği (TTB), Akut Myeloid Lösemi ve Mukoepidermoid Karsinom tanıları bulunan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın tutuklu yargılanmasına tepki gösterdi. TTB, Çalık’ın sağlık durumunun cezaevi koşullarında risk oluşturduğunu belirterek, tüm hasta mahpusların yaşam hakkına dikkat çekti ve “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” çağrısı yaptı.

TTB ve İzmir Tabip Odası tarafından yapılan ortak açıklamada, Çalık’ın tıbbi sürecinin bilimsel bir heyet tarafından takip edildiği, hastalığın nüksetme ihtimali nedeniyle kemik iliği ve lenf bezi biyopsilerinin gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada, mahpusların tutukluluk halinin istisnai bir tedbir olması gerektiği hatırlatılarak, özellikle ağır hastalığı bulunan kişilerin tutuksuz yargılanması gerektiği vurgulandı.

“Masumiyet karinesi ve sağlık hakkı birlikte korunmalı”

TTB'nin açıklaması şöyle:

“Cezaevi koşullarında sağlık durumu kötüleşen tüm tutukluların, insani ve hukuki ilkeler çerçevesinde sağlık hizmetine erişimi sağlanmalı; tutuksuz yargılanma yoluna gidilmelidir. Hasta mahpuslara ilişkin neredeyse her gün kamuoyuna yansıyan haberler, toplumun vicdanını derinden yaralamaktadır.”

Cezaevlerinde kapasite aşıldı, sağlık hizmeti yetersiz

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Türkiye cezaevlerinde 7 Nisan 2025 itibarıyla 403 bin 60 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Mevcut kapasitenin en az 100 bin kişi üzerinde mahpus barındırıldığı belirtilen açıklamada, bu durumun yaşam koşullarını ve sağlık hizmetlerine erişimi doğrudan etkilediği ifade edildi.

İnsan Hakları Derneği’nin Nisan 2025 verilerine göre, Türkiye cezaevlerinde 335’i ağır olmak üzere en az 1.412 hasta mahpus bulunduğu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın raporuna göre ise son iki yılda en az 73 mahpusun hastalık, ihmal, intihar ve şiddet nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi. Adalet Bakanlığı'nın 2024 yılına ilişkin TBMM’ye verdiği bilgiye göre ise ilk 11 ayda 709 mahpus yaşamını yitirdi.

“Sağlık hizmeti bir lütuf değil, temel bir haktır”

TTB, sağlık hizmetlerinin her birey için anayasal bir hak olduğunu hatırlatarak, hasta mahpusların tedaviye erişiminin sağlanmasının bir yükümlülük olduğunu vurguladı. Açıklamada, uluslararası sözleşmelere ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na da atıfta bulunularak, “Mahpus olmak, insan olmaktan doğan temel haklardan mahrum kalmayı gerektirmez” denildi.

RTÜK Başkanı Şahin: Aileyi hedef alan yayınlara kayıtsız kalmayacağız
RTÜK Başkanı Şahin: Aileyi hedef alan yayınlara kayıtsız kalmayacağız
İçeriği Görüntüle

TTB’nin talepleri

Açıklamanın sonunda TTB, hasta mahpusların yaşam hakkının korunması için şu çözüm önerilerini sıraladı:

  1. Cezaevindeki hasta mahpuslar, bağımsız ve uzman hekimlerce değerlendirilerek tedaviye erişimleri sağlanmalı.

  2. Cezaevi koşullarında yaşamını sürdüremeyecek durumdaki mahpuslar derhal tahliye edilmeli.

  3. Adli Tıp Kurumu’nun tarafsızlığı sağlanmalı, yalnızca klinik uzmanlık temelli raporlar dikkate alınmalı.

  4. Kelepçeli muayene, sevk engellemeleri ve bürokratik engeller kaldırılmalı.

  5. TTB, İHD, TİHV ve hekim örgütlerinin uyarıları dikkate alınmalı, sağlık hakkı evrensel biçimde uygulanmalı.

Açıklama, “Hekimler olarak yaşam hakkını esas alan meslek ilkemizle bu hak ihlallerine karşı sessiz kalmayacağımızı bir kez daha vurguluyoruz. Yaşam hakkı kutsaldır. Gecikme ölüm getirir. Hasta mahpuslar serbest bırakılsın!” sözleriyle son buldu.

Kaynak: Haber Merkezi