Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, soL TV’de yayınlanan "Komünist Bakış" programında soruları yanıtladı. Okuyan, TKP’nın sık sık bölündüğü iddiasına ilişkin "Türkiye’de dinamik siyaset siyasi partilere de yansıyor ve daha önce açığa çıkmamış kimi siyasi ayrımlar böyle kritik dönemeçlerde açığa çıkıyor. Aslında son 15-20 yıla bakınca TKP en az bölünen siyasi oluşum" diye konuştu.
Partide son yaşanan iç krizin ardından 11 yıl geçtiğini hatırlatan Kemal Okuyan, o dönemdeki ayrışmanın siyasi temelli olduğunu ifade ederek, "O ayrışmadan sonra 6-7 ayrı oluşum çıktı. Bunların hepsinin TKP'ye atfedilmesi bazen kaçınılmaz ancak doğru değil" dedi ve tarihsel tanımlama getirilemeyen ayrışmaların sıkıntılı olduğunu söyledi.
"TKP'nin ideolojisi, programı bellidir"
TKP’nin "Kemalistleştiği" iddialarına ilişkin soru üzerine Okuyan, "Bu iddia yıllardır var, yeni değil. TKP son dönemde Cumhuriyetçilerin birbiriyle etkileşimini artırmaya dönük hamleler yapıyor. TKP Kemalist olamaz. TKP'nin ideolojisi, tarihi, programı, ilkeleri, stratejisi belli. TKP bu nedenle de belki bu konuda rahat hareket ediyor" şeklinde konuştu.
Bazı tarihsel hedeflere daha geniş iş birlikleriyle ulaşılabileceğini belirten Okuyan, bu işbirliklerinin TKP açısından sosyalizm hedefiyle ilişkilendirilebileceğini kaydetti. "Seçime daraltılan bir birliktelik ittifak olmaz. CHP ile Türkiye solunun ilişkisi tabiyet ilişkisidir" diyen Okuyan, Kemalistlerin geniş bir yelpazeyi kapsadığını, TKP’nin Kemalist olduğunu iddia eden her yapıyla ittifak yapılmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
"Kürtlerin olmadığı bir dönüşüm planı olanaksız"
Okuyan, TKP’nin "Kürtlerden uzaklaştığı" iddiası için de "Türkiye’deki toplumsal silkiniş bir devrimci karakter taşıyacaksa bu, yoksulların katıldığı bir ayağa kalkış olacak. Kürtlerin olmadığı bir dönüşüm planı olanaksız zaten. Kürt meselesinin ele alındığı zeminin değişmesi gerekiyor. Kürtlerin de asıl derdi olan yoksulluğu o zemin yok ediyor. Türkiye’de Cumhuriyetçi birikimi ayağa kaldırmadan, yeni hedeflere dönüştürmeden bir devrimci dönüşüm nasıl imkansızsa aynı şey Kürt halkı için de geçerli. Bizim kişilik kazanmış Kürtlere ve Türklere ihtiyacımız var. TKP Kürt yoksulların bir devrimci dönüşümün parçası haline gelmesi için her şeyi yapacak" ifadelerini kullandı.
TKP’nin "işçi sınıfı içerisinde örgütlü olmadığı" eleştirisine Okuyan, "İşçi sınıfı ideolojik, siyasi alanda kendisini hissettirmiyor. Biz bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Tek tek işçiler işçi sınıfı hareketi için yeterli değil. TKP'nin işçi örgütlemek gibi bir problemi yok ama işçi sınıfını örgütlemek başka bir şey. Bunu sağlamak için daha fazla çalışmamız gerekiyor" yanıtını verdi.
TKP’nin Fatih Mehmet Maçoğlu'nu yerel seçimlerde Kadıköy'de aday göstermesi eleştirilerine Okuyan, "Öncelikle Maçoğlu siyasi yaşamına devam ediyor. Ama zaten biz farklı siyasi partilerdeyiz ve bir ittifak yaptık. Ayrıca TKP, Maçoğlu'nun Kadıköy adaylığını desteklemedi. Bunu gündeme de TKP getirmedi" dedi.
"TKP amacı, ilkeleri belli olmayan bir birlik içerisinde yer almıyor, almayacak"
"TKP birliği önemsemediği için mi ayrı duruyor" sorusunu Okuyan, "Birliği önemsediğimiz için ayrı duruyoruz aslında. Birliğin bir hedefi, ilkesi olmalı. Ayrıca TKP böyle birliklerin de parçası olmaya çalıştı ancak gördüğümüz, sol bu işlerin bu anlamda bir parçası olmaya hevessiz. Biz de yolumuza devam etmeye karar verdik. Diğer sol bir araya gelsin ve bir birlik oluştursun, biz buna seviniriz. TKP amacı, ilkeleri belli olmayan bir birlik içerisinde yer almıyor, almayacak."
Okuyan, TKP için "Neden beğenmezci, neden Sosyalist Enternasyonal'i beğenmedi" söylemi için, "Beğenmeme değil mesele. Aynı kulvarda olmadığımız bir şeye ilişkin düşüncemizi söyleriz. Enternasyonal denilince çok pozitif bir şey olarak algılanıyor ama nereden çıktığını bir araştırsınlar. Bu TKP'nin iddiası değil. Sosyalist Enternasyonal bir emperyalist projedir. Adı sosyalist olabilir ama bir devrimci örgütlenme değil" ifadelerini kullandı.
"Yol açıcı, sağlıklı, geliştirici bir tartışmanın olabilmesi için düzen gerekir"
TKP’nin "fazla merkeziyetçi" ve "özgürlüklere kapalı" olduğu iddiasına karşı Okuyan, "Yol açıcı, sağlıklı, geliştirici bir tartışmanın olabilmesi için düzen gerekir. Türkiye’de emekçi halkı toplumsal bir kurtuluşa taşıyacaksa ne dediğimizin belli olması lazım. Bunun için de parti temel konularda aynı sesi vermeli. Bu tartışmayan bir parti anlamına gelmez. Tartışmanın örgütlenmesi gerekir. TKP çok önemli ve cesur açılımları bunu yaparak tartışıyor. TKP kamuoyu önünde, sosyal medyada tartışmaz. Herkes ikna olmasa da topluma tek ses gözükmelidir" değerlendirmesini yaptı.
Mustafa Varank'ın Ali Koç'a baklava yedirmesiyle başlayan tartışma sonrası yaşananları değerlendiren Okuyan, "Ali Koç benim için tarihe Fenerbahçe Kulübü'nün başkanı olarak geçmeyecek. Türkiye’nin en büyük sermaye grubunun, sömürücü ailesinin en büyük temsilcisidir. Dolayısıyla benim eleştirilerimin Fenerbahçe ile alakası yok. Bu konuda taraf tutmam" dedi.