İstanbul'da görme engelli bir kişi, M9 Metro Hattı'nda sesli anons sisteminin erişilebilirlik standartlarına uygun olmadığını ve bu nedenle toplu taşıma hizmetinden eşit biçimde yararlanamadığını belirterek, TİHEK'e başvurdu. Başvuruda, bazı vagonlarda sesli anonsun hiç yapılmadığı, bazı vagonlarda ise ses seviyesinin çok düşük olduğu, bu durumun görme engelliler açısından erişilebilirlik standartlarına aykırı olduğu ve engellilik temelinde ayrımcılık oluştuğu öne sürüldü.
Sesli anonsların yapılmadığı tespit edildi
İBB iştiraki Metro İstanbul A.Ş. savunmasında, trenlerde kullanılan yolcu bilgilendirme sisteminin teknolojik ömrünü doldurduğunu, yedek parça üretiminin sona erdiğini, bu nedenle revizyon gerektiğini ancak manuel anonslarla bilgilendirme yapıldığını ifade etti. Ancak TİHEK tarafından yapılan inceleme sürecinde; İstanbul Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan Erişilebilirlik İzleme ve Değerlendirme Komisyonu'ndan alınan 18 Eylül 2025 tarihli raporla birlikte M9 hattında güzergah, durak, kalkış ve varış bilgilerine ilişkin sesli anonsların yapılmadığının tespit edildiği ortaya konuldu.
“Temel bir insan hakkı”
Kurul kararında, erişilebilirliğin yalnızca teknik bir konu değil; temel bir insan hakkı olduğu, kamu hizmetlerinden engelli bireylerin herkesle eşit şekilde yararlanmasını sağlamanın devletin pozitif yükümlülüğü olduğu vurgulandı. TİHEK, İBB'nin metro hattındaki yolcu bilgilendirme sistemlerini erişilebilir hale getirmemesinin engellilik temelinde ayrımcılık teşkil ettiğine hükmetti. İhlalin etkisi, sonuçlarının ağırlığı ve muhatabın ekonomik durumu dikkate alınarak, İBB hakkında üst sınırdan 204 bin 285 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.




