Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. ‘Futbolda bahis’ soruşturmasına değinen TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, toplamda 150 hakemin disipline sevk edildiğini kaydetti.

Hacıosmanoğlu, “Temizlik hareketi başladıktan sonra hakemlik müessesesi büyük bir travma yaşadı. Yüz elliye yakın hakem ayrıldı. Bugün de yirmi iki hakem tedbirli olarak sevk edildi. Böyle bir ortamda son iki haftada şikâyetler olsa da üç-dört haftadır hakemler maçları çok iyi yönetiyor” dedi.

Hacıosmanoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Kapımız herkese açık"

“Bu sürecin kesintiye uğradığını ve engellemelerle karşılaşıldığında da buna taviz vermeden, gerekirse koltuklardan kalkacak kadar iradeye sahip insanlarla yönetim kurulu olarak hareket ettiğimizi söylemek isterim. Cenabı Allah bize böyle bir görev nasip etti; bize yakışan da adil olmaktır. Çünkü biz bir kulübü değil, futbol ailesinin bize emanet ettiği bir görevi yönetiyoruz. Futbol ailesinin kendi içinde kavga etmesini doğru bulmuyoruz. Dostluğa, kardeşliğe hizmet edilmesi gerektiğine inanan insanlarız. Kulüplerimizle kavga etmemiz mümkün değil.

Belki de tarihin en şeffaf, en adil yönetimlerinden biriyiz. Kapımız herkese açık ve gelen herkese aynı hoşgörüyle, aynı titizlikle ve tarafsızlıkla yaklaşıyoruz. Gelenler de buradan memnun ayrılıyor.

“Maçın sonucunu etkileyecek bir pozisyondu”

Galatasaray Kulübü Başkanımız ve Başkan vekilimiz geldiler görüştüler. Dursun Ağabey diyorum, Abdullah kardeşimize de kardeşimiz diyorum, o da bana ağabey diyor. Maçla ilgili şikayetleri vardı. Maçta 1 pozisyon var, hakem arkadaşım sarı kart göstermemiş. Orada şikayet etmesi gereken Fenerbahçe, Fenerbahçe sekiz kişiyle atak yaparken hakem pozisyonu durdurup yerde yatan arkadaşın yanına gitti. Derbilerde çok şeyler gördük, nasıl kararlar aldığını. Bu işten en muzdarip kulüp başkanı benim. O açıdan da insanlar bakmalı. Hakem maçın sonucuna etki etmemiş. Algıyla iş yaptırılmayacağını kulüplerimiz bilmemeli. Bizi eski yönetimlerle karıştırmasınlar. Biz doğruları yapmakla yükümlüyüz. İnsanlarla iyi geçinelim, burada uzun kalalım diye derdimiz yok. Allah yanlış yapmayı bize nasip etmesin.

Hakem Trabzon bölgesi hakemi. Derbiyi berabere bitirmek için çalışmış. O maçta hakem, maçın sonucuna mı etki etti? Hayır. Bu cümleler Türk futboluna katkı yapmaz. Dikkat etmek lazım. Galatasaray kulübümüzün hocası, Arda Kardeşler'in günahı neydi diyor. Onun pozisyonuyla Yasin Kol'un pozisyonu bir değil. Kaldı ki bu mesajların futbol kamuoyuna hiçbir katkı sağlamayacağına inanıyorum. Arda Kardeşler'in hakemliği geçen sene Beşiktaş-Galatasaray derbisinde benim için bitmişti.

“Bu iş algıyla yürümez”

Biz çok şey gördük; hakemlerin nasıl karar aldığını da nasıl karar vereceğini de biliyoruz. Bu işlerin en çok zarar göreni de kulüp başkanı olarak benim. İnsanların buna da bakmasını isterim. Hakem maçın sonucuna etki etmemiş olabilir ama algıyla yönlendirmeye çalışmak doğru değil. Kulüplerimiz şunu bilmeli: Bu iş algıyla yürümez. Yine ukalalık yapmak istemem ama bizi eski yönetimlerle karıştırmasınlar. Biz doğruları yapmakla yükümlüyüz. İnsanlara ‘iyi geçinelim, burada uzun süre kalalım’ gibi bir derdimiz yok. Cenabı Allah bize yanlış yaptırmasın. Yanlış yapmadığımız sürece de kulüplerimize ilgiyle hizmet etmeye devam edeceğiz.

Galatasaray–Trabzonspor maçında futbolcu Denswil’e yapılan hareket, bu pozisyondan daha ağırdı ve o pozisyonda faul çalındı, kart verilmedi. Hakem arkadaşlarımız zaman zaman bu hataları yapıyor. Yapmamaları için gerek eğitim gerek bireysel destek anlamında her türlü çabayı gösteriyoruz.

“Üç-dört haftadır hakemler maçları çok iyi yönetiyor”

Şu unutulmasın: Temizlik hareketi başladıktan sonra hakemlik müessesesi büyük bir travma yaşadı. Yüz elliye yakın hakem ayrıldı. Bugün de yirmi iki hakem tedbirli olarak sevk edildi. Böyle bir ortamda son iki haftada şikâyetler olsa da üç-dört haftadır hakemler maçları çok iyi yönetiyor. Bu kadar travma yaşamış bir camiaya futbol ailesinin destek vermesi gerekir. Kişisel çıkarlar uğruna hakemlere köstek olmaya çalışmak, Türk futbolunun geleceği açısından hayırlı olmaz.

Trabzon bölgesindeki hakemin maçı berabere bitirmek için uğraştığı yönündeki açıklamalar talihsizdir. Bunu yorumcular söyleyebilir; onlar da bazı alışkanlıklarından dolayı konuşabilirler. Ama yöneticilerin böyle açıklamalar yaparken çok daha dikkatli olması gerekir.

“Bize baskı yapılması mümkün değildir”

Arkadaşlarımızla bu yola çıkarken nasıl görev yapacağımızın bilinciyle hareket ettik. Baskı konusunda da şunu söyleyeyim: Bize baskı yapılması mümkün değildir. Orada ifade ettiğim şey şuydu: Eğer futbol ailesine daha iyi hizmet edeceğimizi düşündüğümüz anda bırakırız. Bu irade bizdedir; bu kararı ancak biz veririz, başkası değil. Makam ve mevki bizim için önemli değildir. Eğer kurumlarımızda bir görev yapılıyorsa biz Federasyonun görev tanımına bakarız, kişinin sivil hayattaki kimliği bizi ilgilendirmez.

“Dosyalar geldiğinde gereğini yapacağız”

Bazı gazeteci arkadaşlarımızın köşelerinde ‘Neden gereğini yapmıyorsunuz?’ şeklindeki yazılarını okuyorum. Her şeyin bir sırası var. Biz bakanlık üzerinden gelen sporcu dökümlerini alıyoruz. Bahsettiğiniz dosyalar henüz bize ulaşmadı. Geldiğinde gereğini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Gözlemci, temsilci, antrenör, masör, menajer olan kişilerle ilgili belgeler elimize ulaştığında gerekli işlemlerin nasıl yapılacağını hep birlikte göreceğiz.

Galatasaray, Monaco'ya 5-0 mağlup oldu!
Galatasaray, Monaco'ya 5-0 mağlup oldu!
İçeriği Görüntüle

“Randevu şartı olmadan görüşüyoruz”

Biz yalnızca profesyonel kulüp başkanlarıyla değil, amatör kulüp başkanlarıyla da randevu şartı olmadan görüşüyoruz. Arayan buyursun gelsin. Sabah dokuzdan akşam beşe kadar arkadaşlarımızla birlikte burada çalışıyoruz. Ben elli dokuz yaşındayım, hayatımda bu kadar mesai yapmadım. Amacımız Türk futboluna hizmet etmek. Kulüp başkanları elbette buraya gelecek; neden gelmesinler? Eğer bizim bir yanlışımız varsa söyleyecekler, biz de düzelteceğiz. Onların yanlışı varsa biz uyaracağız. Diyalog olmadan bu iş yönetilemez.

“Sorunlarını çözmek de bizim görevimiz”

İkinci ve üçüncü lig başkanları geldiğinde ‘Başkanım biz hayatımızda bu kadar yakın ilgi görmedik’ diyorlar. Burada kat çıkmayı bırakın, başkanın odasına oturup çay, kahve içebiliyor, sohbet edebiliyor, derdini anlatabiliyorlar. Bunun gururunu yaşıyorlar ve kamuoyunda defalarca paylaştılar. Kulüp başkanları niye gelmesin? Ya federasyona gelir, ya şehirlerine dönerler. Bağlı oldukları yer burasıdır. Onların gelmesinden gurur duyuyoruz. Sorunlarını çözmek de bizim görevimiz. Çözebilirsek dünyanın en mutlu insanı oluruz.

“Cumhurbaşkanımızın izinden gidiyoruz”

Bir pozisyon olursa gereğini yaparız ama ben kimsenin yanına fotoğraf çektirmek için gitmem. Bizim duruşumuz bellidir; Türkiye’de Sayın Cumhurbaşkanımızın izinden gidiyoruz. Kendisi de bu süreçlerden geçti ve temizlik konusunda sonsuz bir irade ortaya koydu. Kendisinin desteği bizim için çok kıymetli. Bu görevi yürütüyorsak, bu destek sayesinde yürüyoruz.

“Başlattığımız temizlik hareketi dünyada da takdir görüyor”

Bu işlerin en çok muzdarip olanı kulüp başkanlarıdır. Ben de yıllarca kulüp başkanlığı yaptım. En sonunda dayanamayarak bıraktım. Keşke herkes oturup son kırk yılda Türk futbolunda yaşanan ahlaksızlıkları tüm çıplaklığıyla ortaya koysa da tam anlamıyla bir temizlik yapılsa. Bizim başlattığımız temizlik hareketi dünyada da takdir görüyor, ama daha çok yol alınması gerekiyor.

“Ben korumasız geziyorum”

Şunu da söyleyeyim: Ben hiç federasyon başkanlarının yanına gitmiyorum; onlar geliyor. Birçok federasyon bizden teknik destek istiyor. Umarım bu dalga Türkiye’den Avrupa’ya, oradan da dünyaya yayılır; sadece Türkiye’de değil, dünyada bir temizlik hareketi başlar. Bu yaptığımız şey kendimize bir paye kazandırmak için değil, çocuklarımıza temiz bir futbol bırakmak içindir. Elbette zorlanıyoruz. Çünkü uğraştığımız alan bir spor kulübünün ötesinde, milyar dolarların döndüğü bir bahis alanı. Devlet yetkilileri bile tehdit geliyor diye tedbir almamızı söylüyor ama ben korumasız geziyorum.

Rabbim bize yanlış yaptırmasın. Biz kaderimize inanmış insanlarız. Alacağımız nefes bellidir. Adam gibi yaşamak nasip olsun. Başlattığımız bu temizlik hareketinin bizden sonrakilere örnek olmasını diliyorum.

“Adil olmanız gerekir”

Burada en önemli olanlar taraftarlarımızdır. Takımlarını destekliyorlar; büyük şehirde yaşayan da var, Anadolu’da köyünde çalışan da. Babasından aldığı harçlıkla bilet alıp maça gelen çocuklar var. Onlar tiyatro izlemeye gitmiyor; emek verip takımlarını destekliyorlar. Anadolu kulüplerimizin şampiyon olmak isteyen dört büyük kulübün figüranı olmadığını herkes bilmeli. Eğer öyle olacaksa bakanlar kurulu her yıl ‘Şu takım şampiyon olacak’ diye karar çıkarsın da diğer kulüpler de durumunu bilsin.

Anadolu takımlarına haksızlık olduğunda televizyonlarda konuşan yorumcular aynı tepkiyi veriyor mu? Çoğu sahadan gelmiş insanlar, ama yaptıkları yorumlarla hâlâ sınırları zorluyorlar. Aynı program içinde bir pozisyona bir şey diyor, yirmi dakika sonra tam tersini söylüyor. Yorumcuların Anadolu takımlarını küçümseyen ifadeler kullanması kabul edilemez. Onların sesi çıkmıyor diye onları yok sayamazsınız. Adil olmanız gerekir.

“Gereğini yapmazlarsa bunun karşılığını görürler”

Bugün Türk futbolunun patronu Türkiye Futbol Federasyonu ise bir de yayıncı kuruluşumuz var. Yayıncı kuruluşta güç devşirmeye çalışanlar var. Aynı pozisyonlara sezon boyunca yapılan yorumlara bakın; tutarsızlık ortada. Bein Sports yetkililerini de uyardım. Gereğini yapmazlarsa bunun karşılığını görürler. Önümüzde yayın ihalesi var. Kim ne yapıyor o zaman belli olacak. Herkes söylediğinin arkasında durmak zorunda.

Son kez tekrar ediyorum: Yorum yapanlar Anadolu takımlarını küçümsemesin. Camiaları büyük değil diye sesleri çıkmıyor sanılmasın. Adaletli olmak zorundalar.”

Kaynak: Haber Merkezi