2010’da Tunus’ta başlayan protestoların Arap ülkelerine yayılmasının ardından 2011’de Suriye’de Dera kentinde rejim karşıtı gösteriler patlak verdi. Güvenlik güçlerinin sert müdahalesi, Halep, Hama ve Humus’a yayılan geniş çaplı ayaklanmaları tetikledi. Kısa sürede rejim ile muhalifler arasındaki çatışmalar iç savaşa dönüştü.

Cihatçı örgütlerin yükselişi ülkeyi karanlığa sürükledi

Savaşın başlarında rejimin cezaevlerindeki cihatçı mahkûmları serbest bırakması ve Özgür Suriye Ordusu’na yönelik yoğun saldırılar, El Nusra’nın 2012’de güç kazanmasına zemin hazırladı. Ardından Irak El Kaide’si kadrolarının katılımıyla IŞİD ortaya çıktı. Örgüt kısa sürede geniş alanlara yayıldı; Kobani’deki altı ay süren direniş ise IŞİD’e karşı mücadelenin sembolü olarak tarihe geçti.

İdlib’de HTŞ’nin ortaya çıkışı dengeleri değiştirdi

El Nusra’nın El Kaide ile bağlarını koparmasının ardından 2016’da Fetih el Şam cephesi, 2017’de ise Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) kuruldu. Rusya’nın desteğiyle muhalifleri İdlib’e doğru sıkıştıran rejim, farkında olmadan bu bölgeyi muhalefetin yeni üssü hâline getirdi.

Ekonomik çöküş ve iç huzursuzluk Baas rejimini zayıflattı

2020 sonrasında ekonomik kriz, yaptırımlar, elektrik ve yakıt kıtlığı rejimin kontrol ettiği bölgelerde huzursuzluğu artırdı. Dera, Süveyda, Hama ve Humus çevresinde sık sık protestolar ve isyanlar yaşandı. Bu süreçte HTŞ, İdlib’de yerel yönetimlerle koordinasyonu artırarak nüfuzunu genişletti.

Baas rejimi 2024’te çöktü

2024 yılının kasım ayında HTŞ ve Suriye Milli Ordusu öncülüğündeki koalisyon Halep’e taarruz başlattı. Rusya’dan destek alamayan rejim güçleri hızla çözüldü. Halep’in ardından Hama da muhaliflerin kontrolüne geçti. Subay ve askerlerin büyük bölümü ya kaçtı ya da savunma yapmayı reddetti.

6 Aralık’ta İran güçlerini geri çekti, Çin vatandaşlarının tahliyesine başladı. Esad aynı gece Hmeymim üssüne giderek Rusya üzerinden ülkeyi terk etti. 7–8 Aralık gecesi muhalifler Şam’ı tamamen ele geçirerek Baas rejiminin 61 yıllık iktidarını sona erdirdi.

Sednaya hapishanesinin boşaltılmasıyla işkence, infaz ve toplu mezarlara ilişkin ağır insan hakları ihlalleri gün yüzüne çıktı.

Yeni yönetimin ilk aylarında şiddet olayları ülkeyi sarstı

Yeni dönemde ülkenin başına HTŞ lideri olduğu bilinen Ahmed Şara (Ebu Muhammed el Colani) geçti. Bu süreçte Suriye Milli Ordusu, SDG’ye yönelik Münbiç ve Tişrin Barajı’nda saldırılar başlattı.

6 Mart 2025’te Lazkiye ve Tartus kırsalında Alevi sivillere yönelik saldırılar yaşandı. On gün süren olaylarda BM raporlarına göre 1.400 kişi hayatını kaybetti.

Şam ile SDG arasında 10 Mart Mutabakatı imzalandı

Kuzey ve Doğu Suriye’de çatışmalar, Şam ile SDG arasındaki görüşmelerin ilerlemesiyle azaldı. 10 Mart’ta geçiş hükümeti başkanı Ahmed Şara ve SDG komutanı Mazlum Abdi, bölgenin Şam’a entegrasyonuna yönelik ilk çerçeveyi oluşturan mutabakatı imzaladı.

Ancak YPJ’nin orduya entegrasyonu ve yeni anayasanın üniter mi yoksa federatif mi olacağı konuları hâlen tartışmalı.

Süveyda’da Dürzi güçlerle Arap aşiretleri arasında çatışmalar patlak verdi

Temmuz ayında Süveyda’da Dürzi güçler ile Şam yanlısı Arap bedevi gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Yaklaşık iki bin kişi hayatını kaybetti. Çatışmalar büyük ölçüde dursa da zaman zaman küçük çaplı olaylar devam ediyor.

Suriye’nin geleceği hâlâ belirsizliğini koruyor

Baas rejiminin çöküşünün birinci yılında ülkede yeni bir istikrar görüntüsü oluşmadı. Geçiş hükümeti yaptırımların kaldırılmasını beklerken; kuzeydoğu Suriyeliler demokratik ve kapsayıcı bir anayasa talebinde bulunuyor. Aleviler güvenlik endişesi içinde, Dürziler ise siyasi gelecek konusunda kaygılı.

Uluslararası ve bölgesel aktörlerin çıkarları, tabloyu daha karmaşık hâle getiriyor. SDG’nin siyasi ve askeri kapasitesi ise Şam ile yürütülen müzakerelerin sonucuna göre ülkenin geleceğinde belirleyici olabilir.

Suriye'nin başkenti Şam'da patlama!
Suriye'nin başkenti Şam'da patlama!
İçeriği Görüntüle

Önümüzdeki dönemde atılacak adımlar hem yeni yönetimin hem de Suriye’nin kaderini şekillendirecek.

Kaynak: İlke TV