TBMM'de "Terörsüz Türkiye" komisyonu bugün ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantı, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında saat 11.40'da başladı. Meclis'te grubu bulunan partilere 20, bulunmayanlara ise 10 dakika konuşma süresi verilecek. Konuşmaların ardından yemek arası verilecek, toplantı basına kapalı olarak devam edecek.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu toplantı milletimizin geleceğe dair umutlarının yeşermesinin başlangıcıdır. Bu heyet tarihi bir heyettir. Bu salonda milletin iradesini temsilen yeni döneme tanıklık ediyoruz. Bu komisyon millet adına çözüme kavuşturulacak sorunların müzakeresi, üzerinde uzlaşılan tekliflerin TBMM’ye iletilmesi için vardır. Kardeşi kardeşten uzaklaştırmaya çalışanların provoke ettiği bir meseleye başka bir gözle bakma iradesinin de yansımasıdır.
Buradaki asıl mesele sorunların bir anda çözmek değildir. Toplumsal barışın taşıyıcı yerinin TBMM olduğunu hatırlatma iradesidir. Örgütün kendini feshederek silahların susturulmasıyla başlayan süreç milletimizin meselesidir. Komisyon kardeşliği kalıcılaştırmaya, ortak yaşamı güçlendirmeye dönük bir çağrıdır.
"Terör emeğimizi, umudumuzu çaldı"
Milletimiz ayrılık fitnesine itibar etmedi. Terörün ülkemize yaşattığı karanlık yıllar hepimizin kaybıdır. Terör emeğimizi umudumuzu ortak hayalimizi de çaldı. Ülkemizin güçlü hedefi olmasının önünde en büyük engeli oluşturdu.
Bugün yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Siyasetin, vicdanın daha çok konuşulduğu bir dönem olmak zorundadır. Ortak acılarımızı artık ortak umuda çevirmek için buradayız. ‘Terörsüz Türkiye’ açıkçası ‘Terörsüz Bölge’ demektir. Çanakkale’de omuz omuza savaşanların torunlarıyız.
İçerde birliğimizi büyütmek, toplumsak huzuru pekiştirmek dışarda bölgesel barışı korumak mecburiyetindeyiz. Ülkemizin önünü tıkayan karanlık dönem milletimizi ve devletimiz ile artık geride kalıyor. Biz bu komisyonda yeni bir anayasa yazmıyoruz ama kardeşlik cümlelerini kuracağız ve birlikte hareket edeceğiz.
"Milletin iradesine sonuna kadar bağlıyız"
Silah bırakma süreci bir pazarlığın sonucu asla değildir. Milletimizin birliğe dair kararlılığının sonucudur. En ağır bedel şüphesiz canla ödenmiştir. Her biri ayrı bir ailenin ocağına düşen şehitlerimizin acısı. Tüm kahramanlar bugün burada başlattığımız sürecin mimarladır. Bu çatı altında konuşulmayacak hiçbir konu yoktur. Bütün siyasi partilerin temsilcisi arkadaşlarımız buradadır. Bu salon toplumun yüzde 98’inin temsil edildiği siyasi iradenin yansımadır. Milletin iradesine sonuna kadar bağlıyız. Sözümüz kuvvetli, kardeşliğimiz daim olsun, Allah yardımcımız olsun."
Komisyonda siyasi parti temsilcileri de konuşma yaptı. Siyasi parti temsilcilerinin konuşmalarından başlıklar şöyle;
Yıldız: Anayasa hazırlama görevi yok
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Devlet Bahçeli'nin adımlarıyla sürecin başladığını ve ardından sürecin devlet projesine dönüştüğünü söyledi. Yıldız, komisyonda yer alacak siyasi partilerin görüşlerini sunmasının önemli olduğunu belirterek, "Ülkemizin enerjisini sömüren, sosyal maliyeti gerçekten çok yüksek bir terör belasını tarihin çöplüğüne atmak için elimizde büyük bir fırsat var, bu fırsatı heba etmeyelim. Birbirimizi itibarsızlaştırmak yerine anlamaya çalışalım ve komisyonun değerli üyelerinin buna uyacağını umuyor ve bekliyorum. Bu komisyondaki görevimiz terörsüz Türkiye ile bağlantılı olarak bazı sorunların çözümü konusunda farklı görüşlerin kesişme noktalarını tespit ederek müşterek çözümler üretmektir. Askerimize, polisimize, korucumuza, öğretmenimize, şehidimize ve terör nedeniyle büyük bedel ödeyen masum insanlarımıza karşı sorumluluğumuzu biliyoruz. Toplumun tamamını kucaklayan, temel hak ve özgürlükler alanını genişleten, vatandaşların ülkeye aidiyetini ve devlete güvenini pekiştiren adımlar atılırken yeni bir dili de inşa edelim. Ayrıca bu süreç 2013-2015 tarihleri arasında ortaya konulan çözüm sürecinin 2024-25 versiyonu değildir. O süreç tekrarlanmıştır ve yeniden de canlandırılmayacaktır. Anılan dönemde çözüm sürecine katılanların görev yaptıkları faaliyetler nedeniyle idari ve hukuki bir tahribata uğramamak için 4 maddelik bir kanun maddesi hazırlanmış ve çıkarılmıştır. Bu kanun halen yürürlüktedir ancak bu dönemde benzer bir yasaya ihtiyaç yoktur. Yeni anayasa hazırlamak ve anayasanın bazı maddelerini değiştirmek gibi komisyonun bir görevi de yoktur" diye konuştu.
Koçyiğit: Kalıcı barış demokratik çözüm süreciyle mümkün
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise Kürt sorununun güvenlikçi politikalarla çözülemeyeceğine dikkat çekerek, "Kalıcı barış meşru, kapsayıcı bir siyasal zemine oturan, demokratik bir çözüm süreciyle mümkündür. Öcalan'ın sorunların çözüm yolu olarak demokratik siyaseti referans göstermesi, demokratik siyasal yolların ve kanalların önemli olduğunu bir kez daha teyit etmektedir. DEM Parti olarak bizler halkların müzakere hakkını, eşit yurttaşlık temelinde ortak yaşamı ve demokratik cumhuriyeti esas alan bir çözüm anlayışını savunduk. Bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz. Bu komisyonun da barışın dilini ve demokratik siyasetin zemini güçlendiren bir perspektifle çalışacağına olan inancımızı belirtmek istiyoruz. Bu çerçevede demokratik katılım yalnızca bireysel değil, kolektif hakları ve siyasal temsil imkanlarını da içermelidir. Katılım seçimde sınırlı kalmamalı, karar alma süreçlerine eşit erişim, yerinden yönetim, yerinden yönetimin güçlendirilmesi ve halkın iradesine saygıyı da içermelidir. Bugün halkın iradesiyle seçilen yerel yöneticilerin kayyım politikalarıyla görevden alınması yalnızca Kürt halkının değil, tüm yurttaşların demokratik haklarını sınırlandıran bir süreçtir. Aynı şekilde anadil hakkı da yalnızca pedagojik değil, varoluşsal bir meseledir. Anadilde eğitim kamu hizmetlerine erişim Kürt halkının eşit yurttaş olarak yaşamasının temelidir. Bu hakların güvence altına alınması kültürel çoğulculuğu esas alan bir hukuk düzenine geçiş için önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.
Emir: Muhalif kişilere düşman hukuku uygulanmaktadır
CHP Grup Başkavekili Murat Emir, Kürt sorununa dair en yakıcı sorunların TBMM'de ele alınmasının önemli olduğunu aktardı ve sorunlara somut çözümler bulunabileceğini dile getirdi. Emir, "Çalışmalarımızda önem vermemiz gereken şey; toplumsal barışa katkı verecek çalışmaları yaparken şehit analarının ve gazilerin gözünün içine bakabilmemiz ve bu sorunun çözülmesinin ardından daha güçlü, demokratik, eşit, adil bir Türkiye'yi yaratabilmeliyiz. Türk-Kürt hiçbir etnik ayrımı yapmaksızın, Alevi-Sünni hiçbir mezhep ayrımı yapmaksızın veya hiçbir alt kimliğe saplanmaksızın yeni bir Türkiye yaratmak için adımlar atabiliriz. Bizim görevimiz bu olmalıdır. Ama maalesef Anayasa'nın rutin olarak çiğnendiği bir düzenden geçiyoruz. Anayasa çiğnenmektedir. Meclisimizin seçilmiş bir üyesi şu anda fiilen Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına rağmen cezaevinde tutulduğu için gelip burada görevini yapamamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) defalarca kez verdiği kararlar ısrarla uygulanmamaktadır. Hukuk devleti yerle bir edilmiştir. Adeta muhalif saydıkları kişilere dönük olarak bir düşman hukuku uygulanmaktadır. Ceza usul hukuku ayaklar altındadır, hukuk devleti ayaklar altındadır. Kayyım uygulamalarıyla milli iradeye müdahale edilmekte, saldırılmakta ve halk iradesi hiçe sayılmaktadır. İçi boş dosyalar üzerinden belediye başkanları cezaevine konulmaktadır ve bu yönüyle halk iradesi gasbedilmekte, hepsinden de önemlisi siyaset maalesef yargı sopasıyla dizayn edilmeye çalışılıyor" dedi.
Gül: Terörsüz Türkiye bir millet projesidir
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül ise dünyanın çalkantılı bir dönemden geçerken Türkiye'nin tarihi bir kararın eşiğinde olduğunu vurguladı. Gül, huzur, barış ve güvene dayalı bir gelecek inşa etmek istediklerini aktararak, "Terörsüz Türkiye bir millet projesidir. Milletimizin besleyip büyüttüğü bir özlemdir. Bu topraklarda yaşayan her bir ferdin talep ve beklentisidir. Bu proje emperyalizmin oyunlarını boşa çıkaran bir adımdır. Emperyal güçlerin bölgedeki çıkar hesaplarına karşı Türkiye'nin ilk duruşunun bir tezahürüdür. Bu hedefin gerçekleşmesinde devletin kararlılığı ve siyasetin sahiplenmesi çok önemli bir eşiktir. Siyaset kurumumuzun bu konuda pozitif tutumu olması da bu süreçteki önemli kaldıraçtır. Sürecin Yüce Meclis çatısı altında yürütülmesi demokratik bir zemine kavuşmasıdır. Temsilin ve vekaletin olduğu yerde meşruiyet de vardır. Seçmenlerin kahir ekseriyetinin temsil edildiği, demokratik temsil kabiliyeti çok yüksek bir Meclis'te, böyle bir heyetin süreci sahiplenmesi Türk siyasi tarihimiz ve devlet pratiğimizde önemli bir örneklik teşkil etmektir. Bu süreç yarım asırlık bir acıyı sona erdirmeyi hedefleyen bir kardeşlik projesidir. Terörün aramıza koyduğu duvarları yıkmak, aynı bayrak altında yeniden kenetlenmek için daha güçlü bir şekilde buluşmak için tarihi bir fırsattır. Farklı siyasi partilere ve dünya görüşlerine sahip olsak da bu Meclis çatısı altında ortak duygularla aynı amaç için bir aradayız" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyona 5 dakika ara verdi. Aranın ardından yeniden toplanan komisyonda, Meclis'te grubu bulunmayan HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, DP İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş ve Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin açıklama yaptı. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, birleşime 45 dakika ara verdi. Komisyon, aranın ardından basına kapalı devam edecek.