Stephen King, ABD Başkanı Donald Trump’ın başkanlığını “korku hikayesi” olarak nitelendirdi ve ideal bir son senaryosu paylaştı.
The Guardian’a konuşan 77 yaşındaki yazar, Trumpçı Amerika için nasıl bir son yazacağı sorulduğunda, “Bence azil olurdu, ki bence bu iyi bir son olurdu. Emekli olmasını çok isterdim. Kötü son ise üçüncü bir dönem daha seçilmesi ve işleri tamamen ele geçirmesi olurdu” dedi. King, “Her iki durumda da bu bir korku hikayesi. Trump bir korku hikayesi, değil mi?” ifadelerini kullandı.
Trump, başkanlığı döneminde iki kez azil süreci geçirmiş ancak Senato’da her iki davadan da aklanmıştı. İlk süreç 2019’da “yetkiyi kötüye kullanma” ve “Kongre’yi engelleme” suçlamalarıyla, ikincisi ise 2021’de 6 Ocak Kongre Baskını’nın ardından “isyana teşvik” iddiasıyla başlatılmıştı.
King’in sözleri, Trump’ın Washington DC’de güvenliği artırma gerekçesiyle Ulusal Muhafızları konuşlandırdığı haftada geldi. Demokratlar ise verilerin son iki yılda düşüş gösterdiğini vurgulayarak Trump’ın “sokak suçları kontrolden çıktı” iddiasını reddetti. DC Belediye Başkanı Muriel Bowser, önlemleri “otoriter hamle” olarak tanımladı.
Röportajda King, kitap imza günleriyle ilgili dikkat çekici bir itirafta da bulundu. Kalabalık etkinlikleri “zor” bulduğunu söyleyen yazar, bazen gizlice kitapçılara gidip raflardaki eserlerini imzaladığını anlattı. “En son Maine’in batısındaki bir kitapçıda birkaç kitabımı imzalamıştım” diyen King, uzun imza kuyruklarının yorucu olduğunu ifade etti.
2020’de yayımlanan Kan Varsa (If It Bleeds), King’in sinemaya uyarlanacak bir sonraki romanı olacak. Başrollerini Tom Hiddleston ve Chiwetel Ejiofor’un paylaştığı Chuck’ın Hayatı (The Life of Chuck) ise 19 Eylül’de vizyona girecek.
