Sözcü TV’de 1 Aralık'ta Genel Yayın Yönetmeni dâhil 14 gazetecinin işine son verilmesi büyük yankı uyandırmıştı. Bu süreçte kanalın avukatlığını, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in avukatı olarak bilinen Ersan Barkın’ın üstlendiği öne sürülmüş, ardından kanalda yeni görev dağılımı açıklanmıştı. Buna göre, Sözcü Medya Grubu Başkanlığı’na Yılmaz Özdil, Sözcü TV Genel Yayın Yönetmenliği’ne İpek Özbey, Sözcü TV Genel Müdürü görevine ise Güney Öztürk getirilmişti.
Sözcü'de yayınlanan "Sözcü Televizyonu yeni dönemine başlıyor" haberinde şu ifadelere dikkat çekildi;
"Yarından itibaren bambaşka bir ekran göreceksiniz. O ekranda haber var, o ekranda ‘kuşa bak’ diyenlere inat, gerçekler konuşulacak. Gazetecinin haber olduğu değil, haber yaptığı dönem başlıyor. Hazır mısınız?
“Gazetecilik hiçbir sıfata ihtiyaç duymaz”
Sözcü TV Genel Müdürü Güney Öztürk şunları söyledi;
“Sözcü TV’yi bir siyasi eksenin değil, gazeteciliğin merkezine konumluyoruz. Merkez dediğimiz şey iktidarla muhalefet arasında duran bir gri alan değil. Hakikatle yalanın, doğruyla yanlışın arasındaki net çizgidir. Biz o çizgideyiz. Kim haklıysa onun yanında, kim yanlış yapıyorsa karşısına dikileceğiz. Eskiden 'muhalif medya' diye bir şey yoktu. Şimdi iktidarın yanında yayın yapmayana böyle deniyor. Gazetecilik böyle tanımlamalara ihtiyaç duyan bir meslek mi? Gazetecilik hiçbir sıfata ihtiyaç duymaz. Muhalif, yandaş, merkeze yakın gibi etiketler gazeteciliğin zayıfladığı dönemlerin ürünüdür. Bizim işimiz iktidara yakın olmak da değil, muhalefete yakın olmak da… Bizim işimiz gerçeğe yakın olmak. Bugün iktidara soru sormak 'muhaliflik' sayılıyorsa, bu bizim değil, dönemin problemidir.”
Sözcü TV’nin kırmızı çizgisi ne olacak?
“Sözcü TV’nin tek kırmızı çizgisi var... Atatürk Cumhuriyeti ve halkın haber alma hakkı... Bunun dışındaki hiçbir güç, hiçbir yapı, hiçbir siyasi hesap önümüze çizgi çekemez. Bu kadar net, bu kadar açık. Yanlışa yanlış diyeceğiz, doğruya doğru... Kim olursa olsun.”




