CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İlke TV’de yayınlanan bir programda yaptığı değerlendirmede, partisinin 'barış ve demokrasi süreci' kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı Adası’na gitme kararı hakkındaki tutumunu açıkladı. CHP, bu kararın oylamasına katılmamıştı.

Milletvekili Tanrıkulu, hükümetin bu süreçte parlamentonun rızasını alacak adımlar atmadığını belirterek, çatışma çözümünü hedefleyen bir yapının muhatapların hukuki ve siyasal ortamını gözetmesi gerektiğini vurguladı.

CHP'nin İmralı kararına ilişkin tutumunu netleştiren Tanrıkulu, şunları kaydetti:

"CHP, İmralı’ya gidilmesine karşı çıkmadı ama kendisi heyete üye vermeyeceğini ifade etti; ayrıca başka bir yöntem önerdi."

Önerilen yöntem: Video konferans

Tanrıkulu, CHP’nin önerdiği alternatif yöntemin detaylarını paylaştı. Buna göre, Komisyon Başkanı dahil 51 üyenin bulunduğu ortamda, Öcalan ile video konferans veya başka teknik imkanlarla bağlantı kurulması önerildi. Bu sayede, sadece İmralı'ya gidecek siyasi parti temsilcileri değil, bütün siyasi partilerin üyelerinin sorularının aktarılması hedefleniyordu.

Sürece destek vurgusu

Yaşananların önemli bir dönüm noktası olduğunu ancak sürecin sonu olmadığını belirten Tanrıkulu, CHP'nin Kürt meselesinin çözümüne yönelik tutumunu koruduğunu ifade etti:

Erbakan'dan İmralı ziyaretine tepki: Yaşananlar süreç değil dayatmadır
Erbakan'dan İmralı ziyaretine tepki: Yaşananlar süreç değil dayatmadır
İçeriği Görüntüle

"Masa duruyor; CHP masadadır. Çözümden yana tutumunu bugün de açıklamıştır."

Tanrıkulu, uzun süredir devam eden sorunun bundan sonraki aşamalarında, parlamentoda hazırlanacak raporlar ve yürütülecek çalışmalar ışığında daha yapıcı ve uygun diyaloglarla ilerlenmesi gerektiği görüşünü dile getirdi.

Tanrıkulu’nun açıklaması şu şekilde:

“Hükümet tarafından, parlamentonun dahil olduğu ya da parlamentoyu gerektirmeyen konularda rıza üretimine ilişkin tek bir adım atılmadı.

Eğer çatışma çözümünü bir hedef olarak ortaya koymuşsanız, masadaki muhatapların hukukunu ve siyasal ortamını da gözetmek durumundasınız.

CHP, İmralı’ya gidilmesine karşı çıkmadı ama kendisi heyete üye vermeyeceğini ifade etti; ayrıca başka bir yöntem önerdi.

Öneri şuydu; bugün itibarıyla 51 üyenin bulunduğu, komisyon başkanının da olduğu ortama video konferans veya başka teknik imkanlarla bağlantı sağlansın. Bu bağlantı üzerinden görüşler ifade edilsin. Yani sadece İmralı'ya gidecek beş siyasi partinin temsilcilerine değil, bütün siyasi partilerin üyelerinin soruları aktarılsın.

Bu önemli bir dönüm noktasıdır ancak sürecin sonu değildir. Masa duruyor; CHP masadadır. Çözümden yana tutumunu bugün de açıklamıştır. Bunun her şeyin önüne konulmasını doğru bulmam. Türkiye'nin Kürt meselesinin çözümünü önceleyen biri olarak da bunu ifade etmek isterim.

Dolayısıyla, bunca yıldır devam eden sorunun bundan sonraki aşamalarını düşünerek, parlamentoda hazırlanacak raporlar ve yürütülecek çalışmalar ışığında daha yapıcı ve uygun diyaloglarla ilerlenmesi gerektiği görüşündeyim.”

Muhabir: Halil Kızılırmak