Selim Ercan

Ankara Kent Konseyi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Şevket Bülend Yahnici, Elips TV’de katıldığı programda Cumhuriyet’in halkın yaşamına kattığı hak ve özgürlükleri ile Ankara’nın başkent olarak geçirdiği dönüşümü değerlendirdi.

Yahnici, Elips TV’de yayımlanan ve Dursun Erkılıç’ın hazırlayıp sunduğu “İşimiz/Gücümüz” programında soruları yanıtlarken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yalnızca yeni bir devletin ilanı olmadığını, aynı zamanda halk egemenliğini ve bireysel özgürlükleri esas alan köklü bir dönüşüm anlamına geldiğini belirtti.

“Cumhuriyetle halk doğrudan siyasi irade sahibi oldu” diyen Yahnici, Cumhuriyet’in hukuk, laiklik ve güçler ayrılığı gibi kavramları toplumsal yaşamın temeline yerleştirdiğini vurguladı.

Yahnici dil, bayrak ve millet kimliğin önemine değinerek vatandaşlık bilinci kuvvetlendiğini söyledi ve Cumhuriyet ile onun değerlerine sürekli olarak sahip çıkılması gerektiğini de hatırlattı.

Ankara’nın başkent olması ve Cumhuriyet

Cumhuriyet’in milliyetçilik sezini üzerine kurulduğunu vurgulayan Yahnici, bu konuda Ziya Gökalp’in etkisine dikkat çekti.

Mamak’ta 'Retro Klasik Otomobil Festivali’ne yoğun ilgi
Mamak’ta 'Retro Klasik Otomobil Festivali’ne yoğun ilgi
İçeriği Görüntüle

Yahnici, Ankara’nın başkent ilan edilmesinin hem sembolik hem kurumsal açıdan yeni devletin yönünü belirlediğini belirtti.

Yahnici, Ankara’nın başkent yapılması kararının Cumhuriyet’in kuruluş sürecine hız kazandırdığını ifade etti.

Coğrafi konumunun güvenlik ve erişim açısından avantajlarına değinen Yahnici, “Ankara’nın başkent seçilmesiyle ülkenin yönetim anlayışı da Anadolu merkezine taşındı,” dedi.

Cumhuriyet, Ankara’nın mimarisine ve kent kimliğine yön verdi

Yahnici, Ankara’nın başkent unvanıyla birlikte fiziki ve mimari açıdan planlı bir şehir kimliği kazandığını dile getirdi.

Birçok kamu kurumunun Ankara’ya taşındığını, büyükelçiliklerin ve yönetim binalarının oluştuğunu belirten Yahnici, Cumhuriyet dönemi mimarisinin geniş bulvarlar, yeşil alanlar ve temsil mekânlarıyla ön plana çıktığını belirtti.

Ankara’nın mimarisinde yeni devletin imgesinin somutlaştığını vurgulayan Yahnici, kent kimliğinin korunmasının ıskalandığını ve pek çok tarihi, kültürel öneme sahip mekanın yok edildiğini söyledi.

Sosyal ve kültürel yaşam ivme kazandı

Yahnici, Ankara’nın Cumhuriyet’le birlikte yalnızca yönetim merkezi değil; aynı zamanda kültür, sanat ve bilim alanlarında da bir başkent haline geldiğini anlattı.

Opera ve balenin, kültür-sanat etkinlikleri ile tiyatro ve sergilerin Cumhuriyet’in ruhunu pekiştirdiğini ifade etti. Yahnici, sivil toplum kuruluşlarının ve kent konseylerinin yerel demokrasinin gelişimine önemli katkılar sağladığını belirtti.

Sanayi, eğitim ve bilim alanındaki gelişmelerin toplumsal refahı artırdığını ifade eden Yahnici, kentlilik bilincinin oluştuğunu söyledi.

Cumhuriyet ve Ankara: Bir dönüşümün iki yüzü

Yahnici’nin değerlendirmelerine göre, 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet, halk egemenliği ve hukuk temelli bir devlet anlayışını hayata geçirirken; Ankara, bu dönüşümün mekânsal ve kurumsal merkezi oldu.

Cumhuriyet’in kazanımlarıyla birlikte bireysel haklar, kent kimliği, mimari yapı ve kültürel yaşam yeni bir kimlik kazandı. Böylece Ankara, sadece Türkiye’nin idari başkenti değil; Cumhuriyet’in sembolü ve modernleşmenin simgesi haline geldi.

Muhabir: Selim Ercan