Manisa’nın Şehzadeler ilçesinin Belediye Başkanı Gülşah Durbay, kolon kanseri nedeniyle tedavi gördüğü Manisa Şehir Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Çoklu organ yetmezliği nedeniyle son 12 gündür yoğun bakımda tedavi gören Durbay, dün akşam saatlerinde yaşamını yitirdi.

Manisa’nın ilk kadın belediye başkanı olan ve 37 yaşında hayatını kaybeden Gülşah Durbay’ın, son günlerinde solunum cihazına bağlı olarak tedavi gördüğü öğrenildi. Durbay’ın vefatı Manisa’da ve siyaset dünyasında büyük üzüntü yarattı.

Cenaze namazı Cumhuriyet Meydanı’nda

Gülşah Durbay için cenaze namazı saat 13.40’ta Cumhuriyet Meydanı’nda kılınacak. Namazın ardından saat 14.15’te Cumhuriyet Meydanı’ndan hareket edecek cenaze korteji Koldere Mezarlığı’na geçecek.

Saat 15.00’te Koldere’de helalleşme yapılacak, ardından naaş aile ikametine götürülecek. Defin işlemi ise saat 15.45’te Koldere Mezarlığı’nda gerçekleştirilecek.

Taziyeler Koldere’de kabul edilecek

Taziyelerin, saat 16.30’dan itibaren Koldere Fatih Sergi Salonu’nda kabul edileceği bildirildi. İlk üç gün boyunca taziye ziyaretlerinin burada yapılacağı, dördüncü günden itibaren ise Koldere’deki aile ikametinde devam edeceği kaydedildi.

İkinci ve üçüncü gün taziye saatlerinin, ailenin onayının ardından resmi hesaplardan ayrıca duyurulacağı belirtildi.

Özgür Özel gözyaşlarına hakim olamadı

Törende açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel gözyaşlarına hakim olamadı.

Özel şunları söyledi;

“Uzaktan yakından gelen tüm dostlarımıza, bu acı günümüzde bizleri yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum. Hepimiz için gerçekten çok zor bir gün.

İnsan hayata atılırken, siyasete girerken, hele hele bizim gibi görev üstlenirken birçok şeyi göze alıyor ama insan bu kadarını göze alamıyor. Daha altı ay önce hep birlikte kardeşimi, Ferdi Zeyrek’i, Gülşah’ın gözyaşlarıyla yolcu etmiştik. Az önce Gülşah’la birlikte Ferdi’nin önünden geçerek buraya geldik.

Gülşah, çok iyi bir CHP’li ailenin evladıydı. Hepimizden çok daha erken yaşta bu partinin neferi olmuştu. 2009 yılında ben adayken henüz 21 yaşındaydı ve bu parti için koşturup duruyordu. 2014 yılında rahmetli Muharrem Ekici belediye başkan adayıyken Saruhanlı’da Gençlik Kolları Başkanıydı. Sayın Valimizin de biraz önce ifade ettiği gibi, yine koşuyordu. Koşa koşa yaşadı, koşa koşa çalıştı.

2014’te ben Büyükşehir Belediye Başkan adayıyken sabah Saruhanlı’da koşar, öğleden sonra gelir benimle çalışırdı. Ona “Kızım, Saruhanlı’daki işini yap, yeter,” derdim. O da her zamanki gibi “Olur mu başkanım?” diye karşılık verirdi.

Geçen gün burada görevi devralırken bana hatırlattı; bu binayı 2014’te birlikte gezmiştik. O zaman bu binaya Gençlik Kolları Başkanı olarak girer, kapı kapı dolaşır, “Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Özgür Özel,” diyerek beni tüm personele tanıtırdı. Hep öndeydi. Sokakta, bir yerde, bir eliyle birini kucaklar, diğeriyle selam verir, bir başkasına öpücük atar, herkesi birbirine tanıştırırdı. Hep koşa koşa, hepimizden önde…

Parti için sayısız görev üstlendi. “Kırmızı yelekliler” dediğimiz bu Manisalı gençler, bugün Türkiye’nin en büyük ve en önemli ilçelerini yönetiyor. Çankaya Belediye Başkanımız burada, Gülşah’ın arkadaşı. İzmir’den, Tuzla’dan, Kadıköy’den belediye başkanlarımız burada. Hepsi CHP Gençlik Kolları’nın neferleri. Gülşah, gençlik kollarıyla her zaman çok güçlü bağlar kurdu.

Gülşah Durbay Cenaze Insanlar Ağlıyor

Bir de onun çok sevdiğim bir sözü vardı. Seçim kaybedildiğinde yapılan değerlendirme toplantılarında derdi ki: “Bir seçimi kazanmak için bir hikâye lazım.” Bu seçimde çok heyecanlıydı. Saruhanlı’ya kayıtlıydı ama asıl hayali bir kadın belediye başkanının başarabileceğini göstermekti. Konuştuğumuzda bana, “Bu sefer hikâyemiz var genel başkanım. Memleketini kazanacaksın,” demişti. Ben de, “Bir hikâye daha yazarız; Şehzadeler eski Manisa’dır,” demiştim.

Bugün babası da cenaze aracında aynı şeyi anlattı. “Çok açık bir hikâye yazdı,” dedi. Evet, hepimiz için çok açık, çok güçlü bir hikâye bıraktı.

Hepimizin başı sağ olsun. İnsan koşarken yoruluyor ama durunca daha çok acıyor. Allah hepimize dayanma gücü versin. İnşallah bundan sonra güzel günler görelim.

Gülşah’ın hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

Allah rahmet eylesin.

Hepimizin başı sağ olsun.

Hakkınızı helal edin.

İyi ki varsın.”

Cenaze törenine on binlerce kişi katıldı

Cumhuriyet Meydanı'nda son yolculuğuna uğurlanan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay'ın cenaze törenine on binlerce kişi katıldı. Cenaze töreninde birçok vatandaşın gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.

“Gülüm, sen bu hayatta tanıdığım en güçlü kadınlardan biriydin”

Cenaze töreninde konuşma yapan Gülşah Durbay'ın arkadaşı CHP Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli şunları söyledi;

Ben size Gülşah Başkanımızı değil, benim gülümü anlatacağım. Gençlik kollarında kesişen yolumuz, önce dostluğa, ardından mükemmel bir kardeşliğe dönüştü. Gençliğimizin ruhunda o, Manisa’nın parlayan yıldızı oldu. Yıllar geçtikçe hem mücadelemizde yükseldi hem de aynı anda birçok alanda eğitimini tamamladı. “Kaç kişiliğin olabilir gülüm?” diye dalga geçtiğim Gülşah, hastalığından kaynaklanan halsizliğine inat hukuk fakültesini bitirdi ve diplomalarına bir yenisini daha ekledi.

Hayallerini kurduğumuzdan çok daha öte günleri birlikte yaşadık. Manisa’mızın ilk kadın belediye başkanı olma yolculuğunda, adaylık sürecinde bile yol arkadaşlarını düşünürdü. Genel başkanımızın Şehzadeler’den aday olmama arzu ettiğini söylediğinde beni heyecanla aradı ama kendi meselesini bir kenara bırakıp “Seni nasıl adaylaştırabiliriz?” diye düşündü. Sanırım kardeşliğimizi en iyi anlatan şey de budur. Hangi durumda olursak olalım, parti yolculuğumuzda da hayat yolculuğumuzda da önceliğimiz hep diğeri oldu.

31 Mart’ta partimizin Türkiye genelindeki zaferinde telefonum susmuyordu. Henüz sonuçlar kesinleşmemişti ama ben tebrik telefonlarına cevap vermek yerine Gülşah’ı aradım; mutluluk gözyaşlarıyla önce onu tebrik ettim. O günlerde Gülşah hasta değildi. Bu bir veda değil, hayallerine yaklaştığı bir gündü.

Gülüm, sen bu hayatta tanıdığım en güçlü kadınlardan biriydin. Hastane yatağında yanına uzanıp kollarımda ağladığın kaç kemoterapi geçirdik bilmiyorum ama her birinin sonunda büyük bir aşkla bağlı olduğun memleketinin sokaklarına koştun. Belediye programlarına gittin, Manisa halkının arasına karıştın. Parmağını kaldıracak halin olmadığı zamanlarda bile müthiş bir sorumluluk duygusuyla işinin başında olduğunu ben bilirim. Kemoterapinin yan etkileriyle sahneye çıkmadan hemen önce kusup, sahnede devleşen kentinin kadın lideri olduğunu da ben bilirim.

“Sen savaşçı olarak doğdun, mücadeleci olarak yaşadın”

Senin kardeşin olmak benim için bir ayrıcalıktı. İçimde fırtınalar koparken sessiz kalmayı, içim ağlarken gülmeyi, canım yanarken mücadele etmeyi sen öğrettin. Sen savaşçı olarak doğdun, mücadeleci olarak yaşadın ve bir an olsun eğilmeden, dimdik aramızdan ayrıldın.

Bundan yalnızca üç hafta önce Çeşme’de bana son kez kalmaya geldiğinde sen de biliyordun, ben de biliyordum. Ama bunu açıkça konuşmadan, sadece uzun bir veda konuşması yaptık. O gün konuştuklarımız daima emanetim olacak. Gözün arkada kalmasın; ailen artık ailemiz oldu. Gerçek dostlarımız bir an olsun yanından ayrılmadı. Bak, hepimiz, bütün kırmızı yelekliler, bugün yine burada bir aradayız.

Yoğun bakım yatağında bize hakkını helal ettin. Bizim de sana tüm haklarımız helal olsun gülüm.

Bu süreçte beni en mutlu eden şeylerden biri de, milyonlarca insanın hakkını savunan mücadelemizin öncüsü olan Sayın Genel Başkanımızın, Gülşah’ın sağlık durumunu bir an olsun takip etmeyi bırakmamasıydı. Her şeyi bir yana koydu, adım adım her süreci izledi ve onu asla yalnız bırakmadı. Gülşah, dualarla anıldığını bilirdi; hatta bunca sıkıntı arasında onun düşünülmesinden mahcubiyet bile duyardı ama gözlerindeki o utangaç parıltı her şeyi anlatırdı. Son günlerinde bile bu yoldaşlığı gururla, ışıl ışıl gözlerle anlattı.

Ben de size bir yol arkadaşı olarak değil, Gülşah’ın kız kardeşi olarak teşekkür ediyorum.

Gülüm, güzel ailesi… O sizin evladınız olmayı çok sevdi. Ama sanırım en çok, onunla aynı gün doğan Ilgaz’ın teyzesi olmayı sevdi. O; annesinin nazlı güzeli, babasının canı, kardeşinin en değerlisi ve ailesinin gururuydu.

“Çok acıklı bir hikâye yazdık değil mi?” demişti yoğun bakımda. Bu, onun son sözlerinden biriydi. Hayır gülüm… Sen kısacık ömrüne unutulmayacak kadar güzel bir hikâye sığdırdın ve çok büyük başarılara imza attın. Asla unutulmayacaksın.

Ah gülüm… Yüreğimdeki acıyı tarif edecek kelimem yok. Eksiğim, boşluğa bırakılmış gibiyim.

İyi ki geçtin bu memleketten.

İyi ki ışık saçtın hayatlarımıza.

Seni çok seviyorum. Seni çok özleyeceğiz.

İddia: 4 yaşındaki çocuğa tecavüz edip tespih makinesinde parçaladı
İddia: 4 yaşındaki çocuğa tecavüz edip tespih makinesinde parçaladı
İçeriği Görüntüle

Rabbim seni cennetinin en güzel köşesine alsın.

Huzurla uyu gülüm."

Gülşah Durbay Tabut

Manisa Valisi: İnsanların teveccühüne ve dualarına mazhar olmak çok kıymetlidir

Lal Deniz’den sonra söz alan Manisa Valisi Vahdettin Özkan ise şunları söyledi:

“Hepinizi bu hüzünlü günde, Gülçen Hanım’ı ebedî istirahatine uğurlamak üzere burada saygıyla selamlıyorum.

Kısa sürede şehrimizde çok iyi bir mesai arkadaşı olarak iz bıraktı. Rahatsızlığına rağmen ilçemizde sürekli koşturan, “Vatandaşa nasıl daha iyi hizmet edebilirim?” düşüncesiyle tüm kurumlarla uyum içinde çalışan biriydi. Görev süresi boyunca fedakârlığı, çalışkanlığı ve samimiyetiyle herkesin gönlünde yer edindi.

İnsanların teveccühüne ve dualarına mazhar olmak çok kıymetlidir. Başkanımız da bu güzel haslete sahipti; ardında çok güzel bir iz ve iyi bir intiba bıraktı.

Merhumeye Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.

Başta annesi ve babası olmak üzere ailesine, tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.

Kendisine uğurlar olsun.”

Kaynak: Haber Merkezi