İçişleri Bakanlığı'nın hazırlayarak bilirkişiye gönderdiği raporda da çadır satışı doğrulanarak; "Ahbap Derneği’ne çadır satışı işleminde; satışa konu çadırların şirket (Kızılay Çadır A.Ş.) stokunda yer aldığı, bedelin banka aracılığıyla ödendiği, işlem taraflarının ticari nitelikte bir satış sözleşmesi çerçevesinde hareket ettiği yönünde kayıt ve savunmalar bulunduğu" tespit edildi. "Görevi kötüye kullanma ve ihmalle ölüme sebebiyet verme” suçundan yürütülen soruşturma davaya dönüşürse Kızılay yöneticileri 27 yıla kadar hapisle yargılanabilir.
BirGün'ün haberine göre; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Kızılay yöneticileriyle ilgili "görevi kötüye kullanma ve ihmal suretiyle ölüme sebebiyet verme” suçlamasıyla yürüttüğü soruşturmada önemli bir gelişme yaşandı.
Savcılık, 21 Şubat 2024’te İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği yazıda, “Kızılay hakkında bazı konularda inceleme yapılması ve düzenlenecek raporun Başsavcılık’a gönderilmesini” istedi. 18 Eylül 2024’te, daha önce AKP’den milletvekilliği de yapan İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 43 sayfalık rapor gönderdiği anlaşıldı.
İçişleri Bakanlığı denetçileri tarafından hazırlandığı ifade edilen rapor, bilirkişiye teslim edildi. Mali müşavir olan bilirkişi ise hazırladığı 28 sayfalık “inceleme ve değerlendirme” raporunu 1 Aralık 2025’te savcılığa teslim etti.
Çadır satışı İçişleri Bakanlığı raporunda
Raporda, “Ahbap Derneği’ne çadır satışı işleminde; satışa konu çadırların şirket (Kızılay Çadır A.Ş.) stokunda yer aldığı, bedelin banka aracılığıyla ödendiği, işlem taraflarının ticari nitelikte bir satış sözleşmesi çerçevesinde hareket ettiği yönünde kayıt ve savunmalar bulunduğu, buna karşın şikâyet dilekçelerinde bu işlemin Kızılay tüzüğü ve kamu yararı ilkeleriyle bağdaşmadığı, afet döneminde derhâl ve ücretsiz yardım yükümlülüğüne aykırılık oluşturduğu yönünde iddiaların ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır” denildi.
Gözler savcılıkta
Ayrıca raporda, “Ceza hukuku anlamında suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, hukuki sorumluluğun kapsamı, fail ve mağdur sıfatlarının belirlenmesi ile kovuşturma yapılıp yapılmaması yönündeki takdir ve değerlendirme yetkisi tamamıyla sayın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na aittir” denilerek olayın hukuki kısmının savcılık tarafından değerlendirileceği ifade edildi.
Hapis cezası alacaklar mı?
Bu raporun ardından gözler Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na çevrildi. Savcılık, şüphelilerin ifadesini alıp “Görevi kötüye kullanma ve ihmal suretiyle ölüme sebebiyet verme” suçlarından iddianame düzenlerse Kızılay yöneticilerinin 27 yıla kadar hapis istemiyle yargılanabileceği ifade ediliyor.
Kimler şüpheli?
Öte yandan soruşturma dosyasında 18 Kızılay yöneticisi ile Kızılay Çadır A.Ş. şüpheli sıfatıyla yer aldı. Şüpheliler deprem döneminde Kızılay Başkanlığı koltuğunda oturan Kerem Kınık ile diğer Kızılay yöneticileri, Ahmet Çakmak, Emre Koç, Esra Özkoç, İbrahim Altan, Kerem Kınık, Murat Ellialtı, Nurettin Hafızoğlu, Oğuz Can, Ömer Faruk Özgün, Saim Kerman, Şükrü Can, Tevfik Türel, Yasir Yılmaz, Yener Tanık, Yusuf Ramazan Saygılı ve Zübeyde Hümeyra Çelik’ten oluştu. O dönem Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi olan ve Kerem Kınık’ın istifasıyla Kızılay Başkanlığı koltuğuna oturtulan Fatma Meriç Yılmaz da soruşturmada şüpheli sıfatıyla yer aldı.





