Uyuşturucu soruşturması kapsamında adli kontrol şartıyla serbest bırakılan iş insanı Sadettin Saran’ın savcılık ifadesi ortaya çıktı. Saran, iddialara ilişkin açıklamalarında mesajlaşmaların ve evde ele geçen maddelerin yanlış yorumlandığını savundu.

Savcılık ifadesinde Sadettin Saran’a, Ela Rumeysa Cebeci ile mesajlaşmaları soruldu. Saran, Cebeci ile yaklaşık üç yıl önce mesajlaşmalar sonucu tanıştığını belirtti. İddialara konu olan mesajlaşmaların, şarap ve film replikleri üzerinden geliştirilmiş espriler olduğunu ifade etti. Saran, mesajlarda geçen ifadelerin uyuşturucu kullanımını göstermediğini öne sürdü.

Saran ayrıca, Assos’taki evinde yapılan aramada ele geçen maddelerin lavanta, adaçayı ve kahve kalıntılarından oluştuğunu belirtti. İstanbul’daki evinde bulunan kavanozdaki maddelerin ise kızının ilaç kalıntıları olduğunu söyledi. İlk testlerde uyuşturucu pozitif çıkmış olabileceğini ancak kriminal inceleme sonucunun beklenmesi gerektiğini dile getirdi.

İş insanı, evdeki maddelerin misafirler tarafından kullanılmasının veya atılmasının mümkün olduğunu vurgulayarak, üzerine atılı suçlamaları reddetti. Saran, hayatında tek bağımlılığının spor olduğunu belirterek, olaylarla ilgili iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.

İşte Saran'a sorulan o mesajlaşmalar:

Dff-1

Whatsapp Image 2025 12 20 At 8 45 37 Pm

Whatsapp Image 2025 12 20 At 8 44 21 Pm

Sadettin Saran savcılık ifadesinde şunları söyledi:

tv100 Ana Haber sunucusu Kübra Par, Alevilerden özür diledi
tv100 Ana Haber sunucusu Kübra Par, Alevilerden özür diledi
İçeriği Görüntüle

"Hırvatistan'dan bana gelen özel bir şaraptı. Ondan bahsediyorum. O akşam Ela ile içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ela'nın "kafam hala güzel o nasıl bir şeydi" şeklinde ki mesajı bu şarabın tamamını içmesinden kaynaklıdır. "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine Evet evet. Çok kafa isimler kafaları kelle aliyorlar. Esra hanım gönderdiler. 3 gün önce ki Esra Hanım çok uzun yıllardır Diğdem CINER'in sağ koluydu. Show'un başındaydı. İnsanları, spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olacak bitecek, bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Beyle aram düzelt bak bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" şeklinde ki mesajda ise ben Kenan TEKDAĞ'ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rumeysa TV100 kanalından Show TV'ye geçerken kendisini uyardım. Kenan'ın kötü kalpli, tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan TEKDAĞ ile mesajlar atmış olabilir.

Yine mesaj içeriğinde "Müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine" mesajda ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmde ki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rumeysa'ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra bir geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana "İnan ben böyle bir şey yapmadım" tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi ya da "bana inan" demezdi. Ben de ona "sana inanmak istiyorum" şeklinde cevap vermiştim.

Yine Ela'nın şeklindeki mesajı da yukarıdaki savunmamla aynıdır. Bu mesajlar dediğim gibi izlediğimiz filmlerdeki konuşmalarda metafor şeklindeki esprilerdir. Zaten bu kadar aleni bir şekilde konuşmamız da bı işin espri olduğunu göstermektedir. Gerçek olsa bu kadar aleni konuşulmazdı. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var; o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum.

İstanbul'da ki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kutu şeklinde kapağında GoStak yazılı kavanoz şeklinde ki madde uyuşturucu madde kalıntısı değildir. Cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camda ki kalıntılar bu ilaçların tozlarıdır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır.

Assos'ta ki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak; o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Assos'ta ki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da anılar geldi. Anıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır.

Maddeler üzerinde yapılan ilk testte maddelerin uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise; bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucunun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos'ta ki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere yüzün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos'ta kızımın düğününde 400 kişiden fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum."

Kaynak: Haber Merkezi