Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü soruşturmasında önemli bir gelişme yaşandı. Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) 10 Ekim tarihli raporu dosyaya eklendi; avukatlar, raporun DNA bulgularıyla cinsel saldırı olasılığını ortaya koyduğunu belirtti.
Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, Rojin’in kaybolduğu günden bu yana yürütülen adalet mücadelesini hatırlatarak, soruşturmanın başlangıçtan itibaren etkin yürütülmediğini savundu. Özaraz, otopsi sürecine avukatların dahil edilmesine izin verilmediğini, soruşturmanın kısıtlılıktan dolayı ne kadar etkin olduğunu öğrenemediklerini söyledi. Özaraz, ATK raporunun paylaşılması için basın toplantısı düzenlediklerini ifade etti.
ATK raporunun bulguları
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatı Zeynep Demir, ATK Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi’nin 10 Ekim tarihli raporuna göre dosyada daha önce üzerinde durulan iki erkek DNA’sının varlığının tespit edildiğini ve bunların Rojin’in hangi bölgesinde bulunduğuna ilişkin bilgiye ulaştıklarını açıkladı. Demir, bir DNA örneğinin sternal (göğüs) bölgesinde, diğerinin ise vajinanın iç bölgesinde bulunduğunun raporda yer aldığını belirtti.
Demir, dosyanın ilk günden itibaren “intihar” algısıyla ele alındığını, ATK raporlarının avukatlardan gizlenerek kamuoyuna sunulduğunu iddia etti. Gelinen aşamada cinsel saldırı ihtimalinin açıkça ortaya çıktığını söyleyen Demir, ATK’nin bir yıldır elinde tuttuğu veriyi gizlemesi nedeniyle kurum hakkında suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi. Amed ve Wan barosu bünyesinde ATK hakkında suç duyurusu yapıldığı belirtildi.
“Bir yıldır acı çekiyoruz; cinayeti işleyen kimse bulunmalı”
Dava avukatı Nahit Eren, raporda ciddi bir ihmal olduğunu savunarak, ihmali bulunanlar hakkında gerekli başvuruların yapılacağını söyledi. Eren, raporda iki erkek şahsa ait DNA örneğinin bulunduğunun belirtildiğini ancak bunların nerede bulunduğunun açıklanmadığını, bunun hem hukuken hem tıbbi açıdan sorun oluşturduğunu ifade etti.
Dava avukatı Cansel Talay da ihmali olan herkesin yargılanması gerektiğini vurguladı; Kabaiş dosyasının, kadına yönelik şüpheli ölümler konusunda sistemik sorunları gözler önüne serdiğini belirtti. Talay, bulunan DNA kalıntılarının türü ve niteliğine dair açıklamalar bulunduğunda dosyanın daha netleşeceğini söyledi.
Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş ise baroların çalışmaları sayesinde gerçeklerin açığa çıktığını belirterek, “Bir yıldır acı çekiyoruz; cinayeti işleyen kimse bulunmalı” diye konuştu.
