CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV’de Gözde Şeker’in sunduğu Kırmızı Çizgi programında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
CHP'li belediye yolsuzluk dosyalarını ve iktidarın adaletsiz tutumunu eleştiren Özel, muhalefete dayanışma çağrısı yaptı, "Herhangi bir dönemde biz birbirimizle rekabette edebiliriz, kavga da edebiliriz. Gün o gün değil. Biz bu sefer maçı kazandık. Akspor'un kaptanı Tayyip Erdoğan topu aldı koltuğunun altına. Artık maç yok diyor. Hazımsız. Yenilmeyi kabullenemiyor. Topu kesmeye götürüyor. Biz mahallenin geri kalanı bunun peşinden koştuk tuttuk şimdi bunu. Topumuzu geri almaya çalışıyoruz. Kurtarabilirsek ileride kendi aramızda da maç yaparız" dedi.
Özel, partisinin Kürtlerle doğrudan iletişim kurabileceğini ve HDP’ye ihtiyaç duymadığını, ancak bu durumun DEM ve HDP’nin kurumsal kimliğine saygısızlık anlamına gelmediğini belirtti. Özel, geçmişte kayyım atamalarına ve haksız uygulamalara karşı birlikte hareket ettiklerini, muhalefetin dayanışmasının önemine vurgu yaptı. İktidarın tutumunu futbol metaforuyla açıklayan Özel, "Topu kesmeye çalışıyorlar, biz geri almaya çalışıyoruz” diye konuştu.
'Partiye kötülük yapanların maşası haline gelmiş'
Lütfü Savaş'ın il kongrelerinin iptali için yaptığı başvuruyu tepki gösteren Özel, "Sırf hakkını teslim etmek için anketlerde önde diye bütün riskleri almışız. Dünyayla laf yemişim. Yine de aday göstermişiz. Sonrasından çıkmış partiyi PKK ile iş tutmakla falan suçlayıp kendini partiden attırmış. Öyle dedi diye atıldı partiden. Sonra da partiye kötülük yapanların maşası haline gelmiş. İktidarın maşası olarak... Yani mikropluk yapıyor. Mikroba neden hastalık yapıyorsun diye sorulur mu? Onun işi o. Yani şu harcadığım nefese değmeyecek bir insan kendisi" dedi.
CHP'li belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmalarını değerlendiren Özel, AKP’ye geçen belediye başkanlarının mevcut yolsuzluk dosyalarından etkilenmediğine vurgu yaptı. Aziz İhsan Aktaş’ın serbest olduğunu, arkadaşlarının ise onun iftiralarıyla içeride tutulduğunu belirten Özel, dosyalardaki somut delil eksikliğine dikkat çekti ve hukukun siyasete alet edildiğini belirtti.
'CHP Kürtlerle doğrudan ilişki kurabilir'
Özgür Özel, partisinin Kürtlerle doğrudan iletişim kurabileceğini ve HDP’ye ihtiyaç duymadığını, ancak bu durumun DEM ve HDP’nin kurumsal kimliğine saygısızlık anlamına gelmediğini ifade etti.
Özel, geçmişte kayyım atamalarına ve haksız uygulamalara karşı birlikte hareket ettiklerini, muhalefetin dayanışmasının önemine vurgu yaptı: "Yarın bu iktidar yanlış bir iş yapıyorsa ona hayır da diyebiliriz ama herkesin bildiği bir şey var. Biz Türkiye'nin mutlu, barış içinde, zengin ve özgür yarınlarına talibiz. Bunu yapabilmek için de muhalefetin birbirinden uğraşması, çelişmesi yerine dayanışması lazım."
Ayrıca, iktidarın adaletsiz ve rekabeti kabul etmeyen tutumunu futbol metaforuyla eleştirerek, “Herhangi bir dönemde biz birbirimizle rekabet de edebiliriz, kavga da edebiliriz. Gün o gün değil. Çünkü şöyle söyleyeyim onu da. Bir saha var. Futbol oynanıyor. Bir süredir Akspor kazanıyordu maçları. Bazen farkla bazen son dakika golüyle ama kazanıyordu. Biz bu sefer maçı kazandık. Akspor'un kaptanı Tayyip Erdoğan topu aldı koltuğunun altına. Artık maç yok diyor. Topu aldı gidiyor. Topu kesecek. Hazımsız. Yenilmeyi kabullenemiyor. Kazandıkça oynar, kaybetti mi kaçar. Topu kesmeye götürüyor. Biz mahallenin geri kalanı bunun peşinden koştuk tuttuk şimdi bunu. Topumuzu geri almaya çalışıyoruz. Kurtarabilirsek ileride kendi aramızda da maç yaparız"
Kurultay davası
Cuma günü görülecek kurultay davası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Özel, "Amaçları sonuç almak değil, partiyi tartıştırmak, partiyi yıpratmak. Biz bunlara karşı serin kanlı yaklaşmaya çalışıyoruz. Ben olumsuz bir karar beklemiyorum ne cuma günü, ne de daha sonrasında... En kötüsü olursa ondan da belirli bir süre sonra olağan kurultayımız geliyor. İl kongrelerimiz tamamı sona eriyor ve bütün delegelerimiz belli olmuş oluyor. Kurultay süreci başladı, kurultay yapılacak ve parti yeni genel başkanı seçecek. O ben olurum, başkası olur." ifadelerini kullandı.
