CHP Genel Başkanı Özgür Özel Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi önünde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile bir açıklama yaptı. Ferdi Zeyrek’in sağlık durumu hakkında yeni açıklama yapan Özgür Özel, "Hastane bütün gücüyle Ferdi Başkanımızı yaşatmak için mücadele ediyor. Sevdiklerimizi de Celal Bayar Üniversitesi hastanesine emanet ettik. Sayın Fahrettin Koca ve değerli dostlarım sürekli arıyor. Nakile gerek olmadığını ifade ediyorlar. İlk günden beri söylüyoruz. Herkesin iyi dileklerine ve dualarına ihtiyacımız var" dedi.
"Bu filmi Mavi Marmara’da daha önce görmüştük"
İsrail'in Madleen' gemisine müdahalesine ilişkin soru üzerine Özgür Özel, şunları söyledi:
"Normal şartlarda burada herhangi bir siyasi soru malum almıyoruz ama şimdi bu konu gerçekten hepimizin yüreğini yakan bir konu. Bir kere biz bu filmi daha önce görmüştük Mavi Marmara’da. ‘Gerekirse biz de bineriz’ diyenler, sonradan ‘Haberimiz yoktu. Bize mi sordunuz?’ demişlerdi. Sonra da Mavi Marmara’nın haklı davasını boşa çıkaracak bir uluslararası anlaşmayı İsrail’le yapıp metazori bir şekilde mağdurlara, ‘Biz bu işlerden vazgeçtik, siz de karşılığında bunu alacaksınız’ demişlerdi mağdur ailelerine. Aman ha aman, sakın ha sakın aynı senaryoyu bir daha hayata kimse geçirmesin. Gemide Özlem kardeşimiz var, Şuayip kardeşimiz var. Ben Şuayip’in olduğu o gemiye Şuayip’i kendi yerime binmiş olarak görüyorum. Özlem’in canını kendi evladımın canı gibi sakınıyorum. Dışişleri Bakanlığı’nın iki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hakkında hangi girişimlerde şu ana kadar bulunduğunu bilmek istiyorum.
"Erdoğan ne kadar sert ve net olursa o kadar arkasındayım"
Madleen Gemisine yapılan operasyondan sonra geminin konumu neresidir? İçerideki aktivistler ne durumdadır? Bunlarla ilgili her şeyin yapılması gerektiğini ve bunu ‘Merak etmeyin biz ilgili makamlarla görüşüyoruz’ şeklinde değil de dünya kamuoyu yönünde İsrail’e gözdağı veren, Filistin’le dayanışan bir tonu duymak istiyorum. Trump’ın çizdiği hattan Netanyahu ile kayıkçı kavgası yapıp, bir yandan İsrail’le ticaret yapıp sonra da ‘Ticaret yok. Koduna bakmayın. Aslında biz Filistin’le ticaret yapıyoruz’ diyenlerin durumu ne hale düşürdükleri ortada. Görün, 12 silahsız aktivistin makarna götürmesine engel olan, bizim Filistin’le ticaretimize mi izin veriyormuş? Bal gibi de İsrail’e gidiyor o gemiler ve Filistin’e makarna götürmeye bile, bedava makarna götürmeye bile izin vermeyen bir İsrail gözü dönmüşlüğü var. Bu konuda hükümet, Sayın Erdoğan ne kadar sert ve net olursa o kadar arkasındayım. En sert ve en net tutumuna teşekkür edeceğim. İsrail’e cesaret verip, Filistin’i yalnız bırakacak her tutumun tümüyle karşısındayız. Artık ‘mış’ gibi yapmanın değil, Filistin’e sahip çıkmanın, İsrail’e haddini bildirmenin zamanıdır. Bu kadar net ve bu kadar açık bir görüş paylaşmak isteriz. Ve bunun cevabını Türkiye kamuoyu yönünde iktidardan bekliyoruz. Üzerlerine düşeni yapsınlar, kaya gibi arkalarındayız. Eğer yapmazlarsa, bu ayıba ortak olurlarsa ‘Bana mı sordular, gittiler’ derlerse bu millet bunu bir kez daha affetmez.”