Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, aralarında Özgür Çelik'in de bulunduğu 25 CHP'linin duruşması için gittiği Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde açıklamalarda bulundu. Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmeye ilişkin çağrıda bulundu. Özel, Erdoğan’a Gazze’deki kanın durdurulması ve Türkiye’deki anti-demokratik sürece ilişkin adım atması uyarısında bulundu.
Özel, özetle şunları söyledi:
"Özgür Çelik ve arkadaşlarımıza ceza vermeye kalkarlarsa büyük bir hukuksuzluk daha kendi tarihlerine kara bir leke olarak nakşedilmiş olur. Biz il başkanımızın, seçilmiş il başkanımızın yanındayız. Görev yaptığı bina, seçildiği kurultay davalıktır. bu mesele şunu göstermektedir; görevlerini o kadar iyi yapıyorlar ki siyaseten baş eğdiremediklerine bunu yapıyorlar.
"Öncelikle normal vatandaş bile bu cümleleri kullanmasın diye gayret ederken ülkenin cumhurbaşkanı işitme engellileri üzecek bir laf etmesin. Düşünüp düşünüp bunu mu bulmuş? Ayıplı ifadeler bunlar. Bakarsan Trump beni doğruladı, Erdoğan böyle diyorsa onu yalanlamış oluyor. 9 gün önceki cumartesi o günü yaptığını yalanlasın da duyayım bakalım lafı karıştırıyor. sustular sustular sonra cumhurbaşkanı yardımcısından iletişim başkanına hepsi rahatsız olmuş. Sonra AA emekçisine kendisine soru sordurtuyor. Hem de Boeing siparişini alacağımı canlı yayında söyleyeceğim dedikten sonra Trump, Erdoğan'ı bekliyorum diyor.
Gazze'de akan kanı durdurmaya gidecek olsa uğurlamaya giderdim. Türkiye'deki anti-demokratik süreç için Trump'tan besleniyor ve zulme susuyor. Canlı yayında Boeing siparişi vermesin de desin ki Trump'a 'sen Netanyahu'ya nasıl kahraman dersin? o bir soykırımcı' Ankara'ya geldiğinde ben karşılayacağım. Trump’ın gözünün içine baka baka Netanyahu’nun katil olduğunu, yaşananın bir soykırım olduğunu söylesin. 'Senin büyükelçin kim oluyor da Türkiye’nin nasıl yönetileceği konusunda model öneriyor!' diye Trump'a ayarı versin. Özgür Özel, Esenboğa dönüşü Erdoğan'ı karşılayacak, elini sıkacak. Hadi bakalım, hodri meydan!"