CHP 22'nci Olağanüstü Kurultayı, delegelerin çağrısıyla Ankara'da toplandı.

CHP'nin 22'nci Olağanüstü Kurultayı, İstanbul 45'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararıyla CHP'nin İstanbul il yönetiminin ve 2023 yılında yapılan 38’inci Olağan Kurultay’da seçilen kurultay delegelerinin tedbiren görevden uzaklaştırmalarının ardından 662 kurultay delegesinin imzasıyla yapılan başvuru üzerine Ankara'da Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde 'Darbeye ve Kayyıma Hayır' sloganıyla saat 10.00'da toplandı.

900'den fazla delege oy kullanacak

Olağanüstü Kurultay’da 900'den fazla kayıtlı delege oy kullanacak. Kurultay, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayacak. Kurultayda, önce kurultay başkanlık kurulu seçimi yapılacak. Genel Başkan Özgür Özel'in açılış konuşmasının ardından genel başkan, PM üyeleri ve YDK üyeleri hakkında güven oylaması yapılacak. Ardından genel başkan, PM üyeleri ve YDK üyeleri için ayrı ayı seçim yapılacak.

Hukuki tartışma oluşturmamak için bugünkü kurultayda, mahkeme kararıyla geçici olarak görevden uzaklaştırılan 196 İstanbul delegesi oy kullanmayacak.

Özgür Özel Chp-1

"Demokrasi sınavı kazanınca değil kaybedince verilir"

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Biraz daha ustalaştık taşı kırmakta, dostu düşmanı ayırmakta. Bir tehdidi bertaraf etmek için noterlere koşup imza veren delegelerimize şunu söylemek isterim: Bir mücadele için, büyük bir haksızlığa direnmek ve tekrar kilitlenmek için buradayız, hoş geldiniz. Hukuksuzca zindanda tutulan belediye başkanlarımıza selam olsun. Toprağa verdiğimiz Ferdi Zeyrek'e, bundan 60 gün önce toprağa verdiğimiz nezaketi, parti tarihini ve geleceğe umutla bakmayı öğreten Altan Öymen'e Allah'tan rahmet diliyorum.

Ebedi cumhurbaşkanlığı teklif edildiğinde 'Bu teklifte bulunanlar çok oldu ama benim gayem ebedi cumhurbaşkanlığı değil millet hakimiyetinin ebedileşmesidir' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. Bu parti 1950'de milletin isteği üzerine iktidarı Demokrat Parti'ye devrettiğinde bu benim yenilgimdir ama halkın zaferidir diyen İsmet İnönü'nün partisidir. Cumhuriyet'ten başka bir şeye inanmadık. Yeri geldi 47 yıl iktidar yüzü görmedik ama asla millete küsmedik. Demokrasilerde asıl olan milletin kararına saygı duymaktır. Partimiz 47 yıl sonra birinci parti oldu, AKP ilk kez yenildi ve o gün bize inanan vatandaşlarımız için hizmete koyulduk. Seçim akşamı taşkın gösteriler yapmamaya, diğer taraftaki kaybetmiş adayı, ailesini, çocuklarını düşünmeye ve kimseyi o gece kaybetmiş hissettirmemeye örgütümüzü davet ettik. Seçimin galibi bizdik; 'kaybedeni yoktur' dedik. Bu bir zafer değil geleceğe doğru bize verilmiş bir görevdir dedik. Belediye başkanlarımızın cebindeki anahtar şehrin altın anahtarı değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisinin anahtarıdır. Kıymetini bilin, öyle çalışın dedik. Demokrasi sınavı kazanınca değil kaybedince verilir. İktidar partisi ilk kez kaybedince yaptıklarıyla demokrasi sınavından geçemediklerini gösterdi. Demokratlardan değil demokrasiyi kullananlardan olduklarını gösterdiler.

Seçim ve belediye başkanlarına operasyon açıklaması

Bu parti dünyanın koşullarına göre değişen yenilenen 1972’de sosyal demokrasiyi iktidara taşıyan kadroların ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen diyen Bülent Ecevit’in, Karaoğlan’ın, partisidir. Partimiz bugüne kadar demokrasi yolunda çok bedeller ödedi, kapatıldı, mallarına el kondu, genel başkanlarımız tutuklandı, hapse atıldı ancak ne olursa olsun hiçbir zaman demokrasiden sapmadı ve milletin iradesi üzerinde bir iradeyi kabul etmedi. Darbelerin hedefi oldu ama hiçbir zaman yanında durmadı. Yıllarca ağır saldırılara uğramış bir parti olarak demokrasiden başka bir yola inanmadık bundan sonra da böyle bir yola tenezzül etmeyiz.

Yaptırdığımız araştırmalarda anketlerde belediye başkanlarımızın %38 oyla iktidara gelmiş olan birinci parti olmuş olan partimizin oyları %50‘lerin üzerine belediye başkanlarımıza Türkiye’deki ortalama memnuniyet %58’in üzerine çıktı demokrasi sınavı kazanıldığında değil kaybedildiğinde verilen bir sınavdır. Ne kadar demokrat olduğuna bir partinin, bir kişinin galip geldiğinde değil mağlup olduğunda nasıl davrandığına bakarak karar verilir iktidar Partisi ilk kez kaybettiği seçimden sonra yaptıklarıyla kaybetmenin sınavından geçemediğini aslında demokrat değil demokrasiye inanmış değil sadece demokrasiyi kullananlardan oluştuğunu tüm millete gösterdi bizim 47 yıl boyunca demokrasiye duyduğumuz saygıyı cumhurbaşkanlığı seçimin takvimine 47 ay varken gösterebilmek yerine 47 gün bile sabredemediler belediyeler ile bizimle hizmette yarıştılar yarışamadılar partilerin de siyaset üretip bizimle rekabet edemediler sayın Erdoğan kendisine güvenemedim partisine güvenemedim ana akademisi gençlik kollarına kadın kollarına güvenmedi onların seçim kazanabileceğine umudu örgütleyeceklerine inanamadım peki ne yaptı demokrasiden saptı hiçbir partide olmayan yeni bir kolu ak Parti yargı kollarını kurdu ak partili bir bakan yardımcısını yargı kolları başkanı olarak İstanbul’a atadı bu yapı marifetiyle karanlık bir süreci 9 Ekim 2024’ten itibaren hep birlikte yaşamaya başladık 30 Ekim de Esenyurt belediye başkanımız Ahmet Özer’in tutuklamasıyla başlayan süreçte bu saldırılara karşı ya teslim olacaktık ya da direnecektik biz teslim olmadık sizlerle birlikte ayağa kalktık ve mücadeleye başladık meydan okuduk bu bir savaş ilanıdır dedik savaş ilan edilmiş bir yapı ne yaparsa biz de onu yapacağız mücadele edeceğiz boyun eğmeyeceğiz teslim olmayacağız dedik erken seçim istedik cumhurbaşkanı adayımız 23 Mart’ta ön seçimle belirleyeceğimizi partimizin yetkili kurullarındaki görüşmeler ve kararlar sonucunda ilan ettik buna karşı karşımızdaki karanlık yapı planladığı tasarladığı darbe girişiminin takvimini öne al Ekrem başkanımızın öz seçim adaylığını açıkladığı gün diplomasını iptal etmek için mahkemeye başvurdular saatler sonra bundan günler sonra 19 Mart günü yani 23 Mart’taki ön seçimi imize dört gün kala Ekrem başkanımızın diplomasını iftar sofrasında iptal Edip bir sahur vakti harekete geçerek evine saldırarak ve Türkiye siyasi tarihinde görülmemiş bir şekilde kendisine gözaltı yaptılar.

"Bu iktidar Trump'tan icazet almış bir iktidardır"

Bu darbe tankla, tüfekle yapılmadı. Bu darbe bir sonraki iktidara yapılmış darbedir. Bu iktidar Trump'tan icazet almış bir iktidardır. CHP bu milletin adamıdır, evladıdır... Tayyip Erdoğan Trump'ın adamıdır. Ekrem Başkan 186 gündür tutuklu. Kanıt yok iftira var, haksız hukuksuz tutuklamalar var. Erdoğan 186 gün önce "Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar, insan içine çıkamayacaklar" demişti. Buradan Erdoğan'a soruyorum... 186 gün geçti, dananın büyüğü, ahtapotun kolu, turbun büyüğü nerede?186 gün geçti, biz buradayız, yüz yüzeyiz, ahtapotun kolları nerede, turpun büyüğü nerede?

Bu süreçte kim haklı ve ahlaklıysa millet onun yanında duruyor ve duracaktır. Çoğunluk enerjisi bizdedir. Karşımızda yaşlanan yorulan, kibirden gözü dönen, 23 yıl boyunca bu ülkeye iyi gelmeyen bir iktidar var. Hiçbirimize iyi gelmediler arkalarında milletin desteği kalmayınca demokrasi treninden indiler. kurulan düzen milletin düzeni değil, AKP'nin kara düzenidir. Bu kara düzende refah yok!

"19 Mart'ta harcanan para çiftçiye ödenen desteğin 30 katı"

19 Mart darbesi için harcanan para 60 milyar dolar. 19 Mart'ta harcanan para çiftçiye ödenen desteğin 30 katı. Asgari ücrete verilecek desteğin 120 katını harcadılar. Bu para millete harcansaydı, ne aç ne yoksul kalırdı. 19 Mart darbesiyle borsa yüzde 9 düştü, Haziran'da 5,5 düştü, 2 Eylül'de kayyum atandı yüzde 6 düştü, 15 Eylül genel merkeze kayyum gerçekleşmeyince borsa yükseldi. Filistin bu haldeyken, Trump'ın oğlu Erdoğan ile gizli görüştü. Bizimkiler reddetti, Amerikalı kaynaklar doğruladı.

Eyüpsultan'da Filistin mitingi

Filistin bu ülkenin milli meselesi olduğu Trump'a haykırılacak. Tüm siyasi partilileri Eyüpsultan Filistin Büyükelçiliği önünde dayanışmaya davet ediyoruz. Erdoğan'ın Filistin hassasiyeti yok, iktidarda kalabilmek için Trump'la görüşüyor. Erdoğan'ın Filistin hassasiyeti değil iktidarı sürdürmek için Trump mecburiyeti var. Millet merkezli değil, Trump merkezli siyaset yapıyor. Bizi Ankara'da siyaset yapmaya, çerçeve çizmeye ve onun içinde kalmaya davet ediyor. Bir tek şeyi unutuyor. Atatürk'e de İstanbul'da kal demişler; o ise boynuna idam fermanını takıp Samsun'a çıkmış ve memleketi kurtarmıştı. CHP, Anadolu merkezlidir, bu milletin kalbinde siyaset yapar!

"Artık seçimsiz, sandıksız bir Türkiye istiyorlar"

İktidarın husumeti CHP'ye değil, iktidardan gitme düşüncesidir. Türkiye'de tehdit altında kalan şey artık eşit yurttaşlıktır. Artık seçimsiz, sandıksız bir Türkiye istiyorlar. Safları daha da sık tutmalı, iyi olmak yeterli değildir. Cesur olmak gerekiyor. Bu salona bir teşekkürüm, bir de müjdem var. Geçen yıl büyük bir mutabakatla, 81 il başkanımızın katılımıyla tüzüğümüzü yaptık. Her yıl 4-9 Eylül haftasını kuruluş haftası diye kutlamak için koyduk. Bu sene 4-9 Eylül'de il binamıza AKP saldırırken, yöneticilerimiz Zoom'la bağlanarak programımızı hazırladık. Türkiye'yi nasıl yöneteceğimizi hazırladık. 4 ana başlıkla anlatacağız. CHP'nin iktidar programı olacak.

"Şikayet eden CHP'li değil, bir şekilde aparatları buldular"

'Şikayet eden de edilen de CHP'li diyorlar...' Şikayet eden CHP'li değil, bir şekilde aparatları buldular, ellerindeki yargı koluyla operasyon yaptılar. Saldırıya karşı CHP bütündür, karşı tarafta bir avuç yargının kollarında olanlar vardır. Bu partiyi birbirine düşürmeye çağırdılar, sinir uçlarıyla oynadılar. Bu salondakiler bir buçuk gün içinde imza verdiler. Hep birlikte direniyoruz. Hesapları boşa çıkardınız, teşekkür ediyorum.

"Bu seçimi blok listeyle yapmak istiyoruz"

Bu seçimi blok listeyle yapmak istiyoruz. Önümüzdeki olağan kurultayda anahtar listeden taviz vermeyeceğiz. Bir müjdem var demiştim. Son 10 günde 5 ulusal anket yayınlandı. CHP 2 farkla önde diyenler 5'e çıkardı, 5 diyenler 7'ye çıkardı. Var mısınız bu yürüyüşü sürdürmeye, kalkın ayağa millet ayaktadır. Edirne de Artvin de Konya da ayaktadır. Partinize sahip çıkın, CHP'yi iktidara taşıyın."

Ekrem İmamoğlu’nun mesajı okundu

Cumhuriyet Halk Partisi'nin değerli kurultay delegeleri, sevgili yol arkadaşlarım, sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Her birinizi tek tek hasretle kucaklıyorum.

Bizler büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, onun kurduğu Cumhuriyet'in temel ilke ve değerlerine yürekten inananlarız. Ömrümüzü adadığımız siyasi mücadelenin nihai hedefi bu güzel ülkenin sorumluluğunu hep birlikte taşıyacağımız, bütün nimetlerini kardeşçe paylaşacağımız insanca, hakça bir düzeni kurmaktan ibarettir.

Gerçek bir Cumhuriyet ve tam bir demokrasi üzerinde yükselecek bu hakça düzen, herkes için her yerde adalet ve hürriyetin, refah ve güvenliğin teminatı olacaktır. Milli iradenin üzerinde hiçbir gücün olmadığı, yöneticilerin vatandaş karşısında haddini bildiği, adalet ve hürriyet düzeni milletimizin özlemi, bizim de kutsal görevimizdir. Normal şartlar altında bir daha asla seçim kazanamayacağını, milletin sessiz isyanı karşısında yok olup gideceğini çok iyi bilen bu iktidar, bütün umudunu Cumhuriyet Halk Partisi'nin zayıflamasına, bölünüp ayrışmasına bağlamıştır.

Bunu sağlayabilmek için hukuksuzluk ve zorbalıkta sınır tanımıyor. Her geçen gün başka tuzaklarla bizi yolumuzdan alıkoymaya çalışıyor. Bütün bunlara maruz kalan biz Cumhuriyet Halk Partililer çok değerli genel başkanımızla, partimizin tüm kurul ve örgütleriyle, milletvekillerimizle, belediye başkan ve belediye meclis üyelerimizle, seçmenlerimizle bize umut bağlamış milyonlarla birlikte yılmadan direniyoruz. Yalnız biz değil, bütün muhalifler baskı ve zulüm altında. Adalet duygusunu yitirmiş, son sözü milletin söylemesine tahammül edemeyen, rakipleriyle sandıkta mertçe yarışma niyeti olmayan bu iktidar bir avuç insan dışında kelimenin tam anlamıyla herkese zulmediyor.

Yol açtığı yoksulluk ve işsizlikle zulmediyor, yarattığı eşitsizlik ve adaletsizliklerle zulmediyor. Ama zalimin zulmü varsa, mazlumun da haysiyeti var, yüreği var, aklı var, umudu var. Aşık Mahsuni Şerif'in dediği gibi, zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah'ı var. Kurtuluş yok tek başına diyenler, kendisi için ne istiyorsa başkası için de aynısını isteyenler elbette kazanacaklar. Adalet ve hürriyet, birlik ve kardeşlik elbette kazanacak. Bundan bir an için bile kuşku duymadım. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi var, çünkü sizler varsınız, çünkü bu aziz milletin tertemiz bir vicdanı ve çok derin bir sağduyusu var. Tek yürek, tek yumruk olmuş bir Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin teminatıdır.

AK Parti ‘den Özgür Özel’in ‘Erdoğan, Trump'ın adamıdır’ sözlerine ilk tepki
AK Parti ‘den Özgür Özel’in ‘Erdoğan, Trump'ın adamıdır’ sözlerine ilk tepki
İçeriği Görüntüle

Biz bir ve bütün olduğumuzda hiçbir güç milletin vicdanını ve iradesini yok sayarak tarihin akışını tersine çeviremez. O tarih Samsun'da, Erzurum'da, Sivas'ta, Ankara'da, ülkenin dört bir yanındaki cephelerde yazıldı. O tarih bir ülkeyi yoktan var eden muazzam ilerleme, kalkınma ve aydınlanma hamleleriyle yazıldı. O tarih egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesiyle yazıldı. Hep birlikte tarih yazmaya devam edeceğiz. Mücadele azim ve kararlılığımızı her gün daha da büyüterek bu ülkeyi adalete, hürriyete, refaha ve berekete kavuşturana kadar asla durmayacağız.

Bu bizim Atatürk'ten aldığımız görev, terbiye ve ilhamın gereğidir. Bu bizim vatana borcumuzun, millete sevdamızın gereğidir. Bu uğurdaki kararlı tavrınız, yürekli mücadeleniz için her birinize gönülden teşekkür ediyor, kurultayımızın hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Unutmayın, biz bu ülkenin umuduyuz. Biz bu ülkenin cesaretiz. Biz bu ülkenin geleceğiyiz. Biz Cumhuriyetiz, biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Sevgi ve saygılarımla, Ekrem İmamoğlu, Silivri Zindanı"

Muhabir: Şevval Dalgıç