İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Eskişehir'deki kongresinde TBMM'de gündeme gelen Abdullah Öcalan meselesine ilişkin iddialara tepki gösterdi, Meclis Başkanı ve komisyon kurma sürecine yönelik eleştirileri savundu. Dervişoğlu, Öcalan üzerinden özgür bırakma ve "umut hakkı" tartışmalarını hedef alarak, bu tür girişimlerin Türkiye'nin birliğini zedelemeye çalıştığını öne sürdü.
Dervişoğlu, konuşmasında Meclis iç tüzüğüne aykırı olduğu yönünde eleştiriler getirdiği komisyon kurulma sürecini hatırlattı ve Erhan Usta’nın Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yönelttiği soruların arkasında durduğunu belirtti. Usta’nın, Meclis Başkanı’na “Bu komisyon nasıl kuruldu?” sorusunu yönelttiğini anımsatan Dervişoğlu, bu tür soruların sorulmaması gerektiği yönündeki tepkilere karşı çıktığını söyledi.
Komisyon ve siyasi mesajlar
Dervişoğlu, komisyonun olası sonuçlarına ilişkin kaygılarını dile getirerek, "Abdullah Öcalan'ı umut hakkı çerçevesinde serbest bırakacağını düşünen varsa buyursun gelsin, Uzun Çarşı boydan boya" ifadelerini kullandı. Bu söylemi, Türkiye'nin birliğini, dilini ve beraberliğini koruma çağrısı olarak sundu. Konuşmasında ayrıca, bazı güçlerin anayasa değişiklikleri ve ana dilde eğitim gibi adımlarla toplumsal yapıyı değiştirme niyetinde olduğunu savundu.
Parti içi dayanışmaya vurgu yapan Dervişoğlu, üyelerine birbirlerine sıkı sarılma, karınca ve arı metaforlarıyla çalışmaya devam etme çağrısı yaptı ve olası milletvekili transferleriyle partinin zayıflatılmaya çalışıldığını iddia etti. Siyasi rekabet ortamında sandığın belirleyici olacağını söyleyerek, ayrılanlara karşı kişisel müdahalede bulunmadığını ama hesabın seçmene verileceğini ifade etti.
Konuşmanın devamında Dervişoğlu, iktidarın ekonomi politikalarını da eleştirdi; 2026 bütçesini "Tükeniş Bütçesi" diye nitelendirerek, bütçenin şimdiden 2 trilyon 700 milyar lira açık vereceğini ve aynı tutarda faiz ödemesi öngörüldüğünü savundu. Dervişoğlu, bu bütçede yapısal reform ve kamu maliyesinde israfı önleyecek düzenlemeler bulunmadığını belirtti.
Kongredeki konuşma, Dervişoğlu’nun hem Meclis sürecine hem de iktidarın ekonomi ve dış politika uygulamalarına yönelik eleştirilerini bir arada sunduğu bir içerik olarak kayda geçti.





