Konut ihtiyacının ancak sosyal devlet anlayışıyla çözülebileceğini belirten MİMDER Başkanı Hamza Can, dar gelirlilere yönelik konut üretiminin önemine dikkat çekti. Can, “Dar gelirliler için yapılması planlanan 500 bin konut hedefi gerçekçi bir rakamdır. Bu da yılda 250 bin konut yapımı anlamına gelir. Barınma hem anayasal hem insani bir haktır. TOKİ’nin bu alanda sosyal amaçlı konut üretimine ağırlık vermesi gerekir. Ancak TOKİ, özel sektördeki müteahhitlerle rekabet etmeden piyasada dengeleyici bir rol üstlenmelidir.” ifadelerini kullandı.

Türkler alışveriş için Yunanistan'a akın etmeye başladı
Türkler alışveriş için Yunanistan'a akın etmeye başladı
İçeriği Görüntüle

“Türkiye’nin yıllık konut ihtiyacı 1 milyon”

Depremler, nüfus artışı ve göçün konut ihtiyacını artırdığını vurgulayan Can, Türkiye genelinde yılda 1 milyona yakın yeni konuta ihtiyaç olduğunu söyledi. Can, “Depreme dayanıklı olmayan, ekonomik ömrünü tamamlamış konutların yenilenmesi gerekiyor. Bu ihtiyacın en az yüzde 25’inin devlet tarafından, TOKİ aracılığıyla karşılanması şarttır. TOKİ’nin dar gelirliye yönelik projeleri bu açıdan büyük önem taşıyor. Konut sektörü sadece barınma değil, aynı zamanda istihdam ve ekonomik büyümenin lokomotifidir.” dedi.

“Tek konutu olan vatandaşa vergi artışı yapılmamalı”

Türkiye’de konut sahipliği oranının Avrupa ortalamasının altında olduğuna dikkat çeken Can, “Avrupa Birliği ülkelerinde konut sahipliği oranı yüzde 70’lerde iken Türkiye’de bu oran yüzde 55 civarında. Konuta erişim ciddi bir sorun haline geldi. İnşaat maliyetleri çok yükseldi. Buna rağmen konut üzerindeki vergiler artıyor. Devlet artık konutu bir vergi kalemi gibi görüyor.” diye konuştu.

Can, özellikle tek konutu olup o evde yaşayan vatandaşlardan yüksek emlak vergisi alınmaması gerektiğini vurgulayarak, “Barınma hakkı anayasal bir haktır. Kamu açığı kapatılmak isteniyorsa, bu yük inşaat sektörü üzerinden getirilmemelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Muhabir: Dursun Erkılıç