Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kastamonu’da dolu afeti nedeniyle zarar gören elma bahçelerinde incelemelerde bulundu. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Bayraktar, don olaylarının Türkiye genelinde 65 ilde özellikle meyve üretimini ciddi şekilde etkilediğini belirtti.

Bayraktar, mevsim kaymalarının tarımı olumsuz etkilediğini vurgulayarak, “Kış mevsiminde yeterli kar yağışı alamadık, ilkbaharda ise beklenen yağmurlar yerine kar yağışı geldi. Ardından yaşanan don olayları, meyve ürünlerinde %100’e varan zararlara yol açtı” dedi.

Taşköprü sarımsağı da afetten etkilendi

Bayraktar, Kastamonu’da ceviz, elma, kiraz, fındık, erik, armut ve şeftali gibi meyve ağaçlarının büyük oranda zarar gördüğünü belirtti. Ayrıca Avrupa Birliği coğrafi işaretli ürünlerinden biri olan Taşköprü sarımsağının da dolu ve don olaylarından etkilendiğini söyledi.

“37 ilde meyve bahçelerini ziyaret ettik. Kastamonu’daki bu elma bahçesinde de yüzde 100'e varan zarar söz konusu. Şeker pancarı üretimi de zarar görmüş durumda” diyen Bayraktar, bu felaketlerin çiftçileri yalnız ekonomik olarak değil, psikolojik olarak da zor durumda bıraktığını ifade etti.

Çiftçilerin borçları yapılandırılmalı, nakit desteği acil ihtiyaç

Bayraktar, afetlerin hem sayıca hem de şiddet açısından arttığını dile getirerek, bu durumun geçmiş 30 yılın en düşük sıcaklık değerleriyle birleşerek meyve ağaçlarında ciddi kayıplara yol açtığını aktardı. “Bazı bahçelerde dallar, hatta gövdeler tamamen kurumuş durumda. Bu bahçelerden birkaç yıl boyunca ürün almak mümkün olmayabilir” dedi.

Bu nedenle çiftçilerin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının birkaç yıl süreyle yapılandırılmasının şart olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Üretime devam edebilmek için çiftçimizin nakit ihtiyacı var. Bankaların borç durumuna bakmadan yeni, düşük faizli krediler açması gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın planladığı maliyet bazlı nakit desteği olumlu bir adım ancak hızlıca hayata geçirilmeli. Geciken destek, destek değildir” diye konuştu.

Tarımdaki göç artıyor, genç çiftçiler sektörden uzaklaşıyor

Bayraktar, desteklerin artırılmaması halinde tarım sektörünün ciddi bir göçle karşı karşıya kalacağını ifade ederek şunları söyledi:

Avrupa'da gaz fiyatları, İsrail'in İran'a saldırısının ardından yüzde 4 yükseldi
Avrupa'da gaz fiyatları, İsrail'in İran'a saldırısının ardından yüzde 4 yükseldi
İçeriği Görüntüle

“Tarlada üretici olanlar, şehirde tüketici haline geliyor. Üreten insanlar tüketiciye dönüşürse bu ülkenin gıda güvenliği nasıl sağlanacak? Özellikle gençlerimizi tarımda tutamıyoruz; 18-32 yaş arası çiftçilerin oranı %5’lere düştü. Genç çiftçilere pozitif ayrımcılık yaparak kırsalda kalmalarını sağlamalıyız. Sosyoekonomik olarak kırsal kalkınma artık ertelenemez bir zorunluluk.”

Kuraklık tehdidi kapıda, sulama sistemleri acilen modernize edilmeli

Bayraktar, Türkiye’nin giderek artan bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu da vurguladı. “Güneydoğu Anadolu’da ürünler kuraklıktan çok olumsuz etkilendi, batı bölgelerinde de tehlike devam ediyor. Barajlardaki su seviyeleri yetersiz, çiftçiler ürünlerini sulayamıyor” dedi.

Yapılan projeksiyonlara göre Türkiye’nin birkaç yıl içinde su fakiri ülkeler arasına gireceğini ifade eden Bayraktar, bu tehditle başa çıkmak için basınçlı sulama sistemlerinin hızla yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. “Vahşi sulama hâlâ birçok bölgede devam ediyor. Türkiye’nin buna artık tahammülü yok” diye uyardı.

“Çiftçimizi desteklemezsek üretime devam edemeyiz”

Bayraktar, son olarak üretimin sürdürülebilirliği için çiftçinin her zamankinden daha fazla desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Çiftçimiz sofralarımızda üç öğün hiçbir şeyi eksik etmiyor. Ama biz sektörle ilgili bu tehditleri görmezden gelir, gerekli önlemleri almazsak üretim devam edemez” dedi.

Muhabir: Kadir Gürhan