İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve medya dünyasına uzanan soruşturma zincirinde sular durulmuyor. Gazeteci Barış Terkoğlu’nun gündeme getirdiği itirafçı beyanlarında, Kenan Tekdağ’ın bazı bürokrat ve yargı mensuplarıyla yaptığı görüşmelere spiker Ela Rümeysa Cebeci’yi de götürerek çıkar sağladığı öne sürülmüştü.
"Şerefsiz ve alçakça bir iftira"
Hakkındaki iddiaların ardından Barış Terkoğlu’na bir mektup gönderen Kenan Tekdağ, savunmasında sert ifadeler kullandı. Gizli tanık beyanlarını "şerefsiz ve alçakça iftiralar" olarak tanımlayan Tekdağ, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Bir gizli tanığın iftiralarıyla namusuma yönelik bir komplo tezgahlandığını öğrenmiş bulunuyorum. Adı geçen spikeri sadece işe alım sürecinde, yanında Show Haber Genel Yayın Yönetmeni Rıdvan Bıyık varken 15 dakika gördüm. Onun dışında ne binada ne dışında hiçbir görüşmem, doğrudan ya da dolaylı mesajlaşmam veya telefon görüşmem olmamıştır."
"Açıklama yapmak bile utanç verici"
Söz konusu iddiaların hiçbir gerçekliği yansıtmadığını savunan Tekdağ, savunmasını şu sözlerle sürdürdü: "Bu ahlaksız iftiraya karşı bir açıklama yapma durumunda kalmış olmak dahi utanç vericidir. İnsanların şerefiyle, namusuyla bu şekilde uğraşmaktan utanmayan vicdansızlara karşı Allah'ın adaletine ve adil insanların şehadetine sığınıyorum."
Operasyon genişliyor
Soruşturma kapsamında son olarak Ela Rümeysa Cebeci’nin tutuklanması, medya ve magazin dünyasındaki "uyuşturucu ve suç örgütü" iddialarını yeniden alevlendirdi. AK Parti eski milletvekili Şamil Tayyar’ın daha önce isim vermeden işaret ettiği "yargı mensuplarının yanına kadın spikerle giden yönetici" iddiasının odağındaki ismin Tekdağ olduğu öne sürülmüştü. Tekdağ’ın bu yalanlamasıyla birlikte gözler, soruşturma dosyasındaki diğer delillere çevrildi.
