Dursun Erkılıç
Prof. Dr. Mehmet Tunçer, Necati Yalçın ve Savaş Sönmez’in ortak çalışmasıyla hazırlanan “Kalesiyle Ankara” kitabı, başkentin simgesi haline gelen Ankara Kalesi’ni tarih, kültür, sanat ve turizm boyutlarıyla değerlendiriyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın sunuşuyla başlayan kitap, Ankara Kalesi’ni sadece bir tarihî yapı değil, aynı zamanda yaşayan bir kültürel alan olarak ele alıyor.
Kitapta Bekir Ödemiş’in kaleme aldığı önsözde, kalenin çok kültürlü ve katmanlı yapısına vurgu yapılarak, bu bölgenin Anadolu’nun tarihsel sürekliliğini yansıttığı belirtiliyor.
Angora’dan Altındağ’a uzanan tarih
Eserin ilk bölümlerinde, Ankara'nın Angora’dan başlayarak bugüne uzanan tarihçesi sunuluyor. Ernest Mamboury’den günümüze kadar kentin turizm potansiyelleri detaylandırılırken, İç Kale dokusunun onarımı ve “Güzel Şehir İlkeleri”nin uygulanması gibi çağdaş yaklaşımlar da okuyucuyla paylaşılıyor.
Kitapta ayrıca Ankara Kalesi’nin Fransa’daki Mont-Saint-Michel ile karşılaştırmalı bir analizi de yer alıyor. Avrupa kentleriyle yapılan karşılaştırmalarda, Ankara Kalesi’nin kültürel miras bağlamında nasıl konumlandığına dair dikkat çekici değerlendirmeler bulunuyor.
Kale'nin saklı yapıları ve camileri
Kitabın ilerleyen bölümlerinde, Alâaddin Camisi ve Aslanhane Camisi gibi kale çevresindeki anıtsal yapılar inceleniyor. Bu yapılar, sadece mimari açıdan değil, kültürel ve dini yaşamın da birer taşıyıcısı olarak değerlendiriliyor.
Kale çevresinde bulunan hanlar, kıraathaneler, el sanatları atölyeleri, pilavcılar ve kasketçiler gibi özgün detaylar da kitabın dikkat çeken bölümleri arasında.
Dört müze ile canlanan kültürel merkez
“Kalesiyle Ankara” kitabı, kalede yer alan dört önemli müzeye de ayrı bölümler ayırıyor: Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Rahmi Koç Müzesi ve iki Osmanlı hanındaki özel müzeler. Bu müzeler, kalenin kültürel ve turistik çekim merkezine dönüşmesinde büyük rol oynuyor.
Kitapta ayrıca kale çevresinde faaliyet gösteren eğitim, kültür ve kadın örgütleri de anlatılıyor. “Soroptimistler” gibi sivil inisiyatiflerin katkısıyla Ankara Kalesi, sadece tarihî değil, toplumsal bir merkez olarak da gelişiyor.
Edebiyat, sanat ve anılarla dolu bir kale
“Kalesiyle Ankara”, sadece tarihsel ve mekânsal anlatımlarla sınırlı kalmıyor. Ankara Kalesi’ne dair şiirler, romanlar, resimler ve sergiler de kitapta yer buluyor. Ressam Kemal Çelik’in eserlerinden Sof Sergisi’ne kadar geniş bir yelpazede kale ve çevresinin sanatsal yansımaları ele alınıyor.
Son bölümde ise Ankara Kalesi’nin geleceği için öneriler sunuluyor. Kültür ve Turizm Merkezi haline getirilmesi hedeflenen bölgenin korunarak yaşatılması gerektiği vurgulanıyor.
Kalesiyle Ankara kitabı, Ankara’nın yalnızca siyasal değil, aynı zamanda kültürel başkent olduğunu da güçlü biçimde hatırlatıyor.
