Pandeminin ardından yükselmeye başlayan ve önceki dönem ekonomi yönetiminin uyguladığı düşük faiz politikasıyla da artmaya devam eden enflasyonun en çok hissedildiği sektörlerden biri de yeme-içme sektörü oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı, restoran ve kafelerde Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarını artırma yolunda önemli adımlar attı. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın(GİB) internet sitesinde yer alan yeni tebliğ taslağına göre, yiyecek ve içecek hizmeti sunan işletmelerde mevcut KDV oranları yükseltildi. Yiyecek ve içecek satılan yerlerde yüzde 8 olan KDV oranı yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV oranı da yüzde 20’ye çıkartıldı. Tebliğ taslağı görüşlerin alınmasının ardından Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecek.

KDV oranlarının artırılması vatandaşları isyan ettirdi

Tebliğ taslağında yer alan bu karar tüketiciler ve işletmeler arasında tepkiyle karşılandı. Yiyecek içecek sektöründeki işletmeler, artan maliyetleri gerekçe göstererek fiyatlarda hatırı sayılır artışlar yaparken, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu işletmelerde KDV oranını artırması vatandaşları isyan ettirdi. Fiyatlar her geçen gün daha da katlandı ve birçok kişi için dışarıda yemek yemek hayal oldu. Yaşanan duruma tepki gösteren vatandaşların tepkileri boykot çağrısına dönüştü. Lokanta, restoran ve kafelerdeki fahiş fiyatlara dikkat çekmek isteyen vatandaşlar, fahiş yemeğe boykot çağrısı yaptı.

Ramazan Bayramı ile birlikte kafe ve restoran fiyatlarına tepkiler ve KDV artış oranlarıyla ilgili Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl ve Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ergun Kılıç Elips Haber’e açıklamalarda bulundu.

Ramazan Bingöl-1

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan

“Bakan Mehmet Şimşek’i destekliyoruz”

Konuyla ilgili suiistimallerin olduğuna dikkat çeken TÜRES Başkanı Bingöl, “Yüzde 10 vergi kesilmesi gereken yerde yüzde 1 vergi kesen işletmeler vardı. Bazı kaçak işler yapılıyordu. Şimdi bu kararla birlikte herkes yüzde 10 vergi kesecek.  Hazine ve Maliye Bakanlığı bunu kontrol altına aldı. Adalet daha doğru ve yerini buldu. Bu konuda bakan Mehmet Şimşek’i destekliyoruz. Haksız kazancı rekabeti de önlemiş oldu. Devlet doğru bir karar aldı” dedi.

“Ticaret, Tarım, Sağlık ve Turizm Bakanlıklarıyla görüşme halindeyiz”

Esnaf ve tüketicinin yüksek fiyat konusundaki tepkileriyle ilgili TÜRES yönetim kurulu olarak toplantı yapacaklarını söyleyen Bingöl,  “Fiyatları sabitleme ve artışı önlemeyle ilgili birçok başlık var. Hem müşterinin hem sektörün haklı olduğunu ve fiyatlar konusunda ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Ticaret, Tarım, Sağlık ve Turizm Bakanlıklarıyla görüşme halindeyiz. Konu en kısa sürede çözülecek, gereksiz zam dönemi bitecek” ifadelerini kullandı.

Ergun Kılıç-1

Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ergun Kılıç

“Temel gıda maddelerinden dolaylı vergiler kaldırılmalıdır”

KDV oranının 1,10 ve 20 olarak 3 kademe şeklinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde belirlendiğini söyleyen Ergun Kılıç, “Buradaki sıkıntı şu;  örneğin bir gıda restoranda yüzde 10 KDV oranıyla satılması gerekirken işletmeciler cihazları güncellemediğinden yüzde 1 KDV oranıyla satılmaya devam ediyor. Yani market gibi satış yapıyorlar. Bunun iki nedeni olabilir birincisi esnafların bu konudaki tecrübesizliği olabilir. İkincisi de ürünleri fazlalaştırmayıp bu şekilde bir satışla müşteri oranını artırayım gibi düşünmüş olabilirler. Fakat Tüketici Hakları Derneği olarak bizim söyleyeceğimiz şu; temel gıda maddelerinden dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Biz bunda ısrarcıyız. Çünkü işsiz, yoksul tüketicilerden alınan vergi ile bu ülkenin en varlıklı olan yüzde 20’sinden alınan vergi oranı aynı olamaz. Vergi gelir üzerinden yapılmalı. Zaten vergi de adalet ilkesine, eşitlik ilkesine, genellik ilkesine uygun değil. Vergilendirme ilkelerini sıraladığımızda anayasanın 73’üncü maddesin de uygun değil” dedi.

Bütçenin yüzde 68-70’ine yakını dolaylı vergilerden olması gerçekten düşündürücü”

“Buradaki yüzde 1’in yüzde 10’a, yüzde 18’in yüzde20’ye çıkarılmaması zaten temel tüketici ihtiyaçlarından kaldırılması yönünde bizim uğraşımız” diyen Kılıç, Özellikle kadın hijyen petlerinde ya da hayvan mamalarında KDV’nin bu kadar yüksek olmaması gerektiğini iddia ediyoruz. Aynı zamanda bugün elektrikte yüzde 10’a çıkan KDV’nin olmaması gerektiğini ifade etmek isteriz.  Çünkü Türkiye’deki işsizlilik rakamları, açlık-yoksulluk rakamlarına bakıldığında bunun ciddi bir problem olduğu ve Türkiye bütçesinin yüzde 68-70’ine yakını da bu dolaylı vergilerden olması gerçekten düşündürücü. Seçim dönemlerinde çıkartılan aflar ve barış adı altında affedilen sermayeden yana tavır takınılması da yine kabul edilecek bir durum olmadığını ifade etmek isterim” diye konuştu.

VİOP'ta endeks kontratı 17 Mayıs'a yükselişle başladı VİOP'ta endeks kontratı 17 Mayıs'a yükselişle başladı

“Birçok sendika dolaylı vergilerle ilgili itirazını yükselttiler”

Tüketici Hakları Derneği tarafından kafe ve restoranlarla ilgili bir boykot kararının olmadığına dikkat çeken Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü;

“İşin özüyle ilgili bir durum olursa biz buna katılırız. İşin özü ne? Üretimden tüketime kadar sorumluluk sahibi olan kurumlarla birlikte yapılırsa başarıya ulaşabileceğini düşünüyoruz. Esnaf örgütleri bu konuyla ilgili ne düşünüyor?  Bizim açıklamalarımızdan sonra teşekkür ediyoruz birçok sendika dolaylı vergilerle ilgili itirazını yükselttiler.  Bu konuyla ilgili denetimler var mı, yeterli mi? Bu sorulara çok net cevap verebilecek durumda değiliz. Onun için bireysel çaba çok kıymetli. Twitter’da, sosyal medyada bu tip şeyler önemli”

“Mücadeleler örgütlü yapılarla birlikte yapıldığı zaman bir anlam ifade eder”

Bu boykot kararının örgütler tarafından alınan bir kararla bir noktaya erişebileceğine inandıklarını belirten Kılıç, “Bireysel olarak bir çaba mutlaka kıymetlidir. Bu konuda bir şey dememiz çok anlamlı olmaz. Ancak mücadeleler örgütlü yapılarla birlikte yapıldığı zaman bir anlam ifade eder. Örnek vermek gerekirse Tüketici Hakları Derneği olarak biz 2013 yılında bankalarla ilgili bir boykot kararı almıştık.  Biz bunu yaparken kimlerle işbirliği yapmıştık? Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Kamu Emekçileri Sendikası, Birleşik Kamu-İş, DİSK, demokratik kitle örgütleri ile mahalli ve genel derneklerle birlikte hareket etmeyi örgütledik. Böyle olursa farkındalığı yaratırsınız ve amacınıza ulaşırsınız” değerlendirmesinde bulundu.

Muhabir: Sümeyye Aksu