İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi nisan ayı iş cinayetleri raporunu yayımladı. Rapora göre nisan ayında en az 152 işçi hayatını kaybetti. Böylece 2025 yılının ilk dört ayında iş cinayeti sayısı 611’e ulaştı.

Bahar Aksu'yu öldüren katil ve üç arkadaşı adliyeye sevk edildi Bahar Aksu'yu öldüren katil ve üç arkadaşı adliyeye sevk edildi

Raporda, Nisan ayında 8 çocuk işçinin hayatını kaybettiği, bunların inşaat, tarım, maden, enerji ve konaklama gibi işkollarında çalıştıkları belirtildi. Son 12 yılda en az 764, AK Parti iktidarının son 23 yılında ise en az 1000 çocuk işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği ifade edildi. Bu durumun, çocuk işçiliğin geçici değil, yapısal bir sömürü biçimi olarak kurumsallaştığını gösterdiği belirtildi.

Ayrıca raporda, iş cinayetlerinin yalnızca kırsalda değil, kent merkezlerinde ve organize sanayi bölgelerinde de yoğunlaştığı vurgulandı. Çocuk işçi ölümlerinin şehir merkezlerine kayması, özellikle MESEM programı kapsamında çalışan çocukların artışıyla ilişkilendirildi.

Nisan ayında ölen işçilerin yalnızca %3,94’ünün sendikalı olduğu belirtilirken, 146 işçi sendikasızdı. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirler iş cinayetlerinin en yoğun yaşandığı iller olurken, toplamda 54 ilde ve yurtdışında dört ülkede iş cinayeti tespit edildi.

İş cinayetlerinin nedenlerine bakıldığında ise ezilme, trafik kazası, yüksekten düşme, kalp krizi, elektrik çarpması, intihar ve işyerinde yaşanan şiddet gibi sebepler öne çıkıyor.

İSİG Meclisi açıklamasında, çocukların fabrikalarda, şantiyelerde değil, okullarda ve oyun alanlarında olması gerektiği vurgulanarak şu üç temel talebi kamuoyuyla paylaştı:

"Çocuk işçilik yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun olarak yeniden planlanmalıdır.

Eğitim her kademede ücretsiz olmalı, bilimsel ve laik bir müfredat oluşturulmalıdır.

Yaşam alanları çeteleşme ve uyuşturucudan arındırılarak çocukların gelişimine uygun hale getirilmelidir.

Raporda ayrıca, Nisan ayında hayatını kaybeden 152 işçinin isimleri de tek tek anılarak “Gelecek çocuklarındır” vurgusu yapıldı.

Bu tablo, Türkiye’de emekçilerin karşı karşıya olduğu yapısal güvencesizliği ve devlet politikalarının çocuk emeğini görünmez kılmak yerine nasıl kitleselleştirdiğini bir kez daha gözler önüne seriyor."

Kaynak: Haber Merkezi