Yeni düzenleme cezaevinde bulunan binlerce hükümlü ve tutukluyu yakından ilgilendiriyor. Teklifin Meclis’e sunulmasının ardından açıklamalarda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler paketin detaylarını paylaştı.
Teklifte 40 bin kişiyi etkilemesi beklenen Covid tahliyeleri düzenlemesi yok
Teklifte, kamuoyunda çokça tartışılan 23 Temmuz 2023 öncesi suç işleyen ancak hükmü kesinleşmeyenlerin Covid-19 izninden yararlanmasına ilişkin düzenleme yer almadı. Bu maddeye ilişkin DEM Parti ve AK Parti heyeti 2 saat 15 dakika süren bir görüşme yapmış ancak uzlaşı sağlayamamıştı. DEM Parti cezaevlerinde bu maddenin çıkacağına ilişkin yoğun bir beklenti oluştuğunu ifade etmiş, AK Parti ise kamuoyunda oluşabilecek tepkileri dikkate alarak düzenlemeyi çıkarmaya karar vermişti. AK Parti'nin bu düzenlemeyi tekliften çıkarmasının sebebi Gülen Cemaati üyelerinin de faydalanacak olması olduğu ifade edildi.
Suça teşebbüste süreli hapis cezası artırılıyor
Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikle, suça teşebbüs halinde ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezası yerine verilen süreli hapis cezalarının alt ve üst sınırları yükseltiliyor. Ağırlaştırılmış müebbet yerine 13–20 yıl olan ceza aralığı 14–21 yıla; müebbet yerine 9–15 yıl olan ceza aralığı ise 10–18 yıla çıkarılıyor.
Kasten yaralama suçuna verilen cezalar ağırlaşıyor
Kasten yaralama suçlarında da hapis cezası sürelerinde artışa gidiliyor. Kasten yaralama fiili için alt sınır 1 yıldan 1 yıl 6 aya çıkarılırken, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralamalarda 4 ay–1 yıl olan ceza 6 ay–1 yıl 6 aya yükseltiliyor. Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçlarında cezanın alt sınırı 6 aydan 9 aya çıkarılıyor.
Ağır neticeler doğuran yaralamalarda cezalar artırılıyor
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama fiillerine yönelik cezalar da yükseltiliyor. Organ kaybı, yüz izleri, konuşma bozukluğu gibi durumlarda alt sınır 3 yıldan 4 yıla çıkarılıyor.
Kemik kırığı veya çıkık oluşması halinde 5 yıl olan alt sınır 6 yıla çıkarılıyor. Kalıcı hastalık, bitkisel hayat, doğumun engellenmesi gibi ağır sonuçlar doğuran fiillerde 5 yıl olan alt sınır 6 yıla; kırık/çıkığın etkisine göre verilecek ceza ise 8 yıldan 9 yıla çıkarılıyor.
Kasten yaralamanın ölüme neden olması halinde ceza aralığı 8–12 yıldan 10–14 yıla yükseltiliyor. Kemik kırığı sonucu ölümde alt sınır 12 yıldan 14 yıla çıkarılıyor.
Tehdit suçlarında caydırıcılık
Tehdit suçuna ilişkin cezalarda da artış öngörülüyor. Malvarlığına zarar verme tehdidinde alt sınır 2 ay olarak belirleniyor. Silah kullanarak, kimliğini gizleyerek, suç örgütü gücünden faydalanarak yapılan tehditte ise üst sınır 5 yıldan 7 yıla çıkarılıyor.
Ses ve gaz fişeği atan silahlar da kapsama alınıyor
Ses ve gaz fişeği atabilen silahlar da “genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçu kapsamına dahil ediliyor. Bu silahları kullananlara 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Yangın çıkarma, bina çökmesine neden olma, sel, taşkın, çığ gibi olaylara sebebiyet verme gibi suçlar kalabalık yerlerde işlenirse verilecek cezalar yarıdan bir katına kadar artırılacak.
Trafik güvenliğini tehlikeye atanlara daha ağır yaptırımlar
Trafik suçlarına yönelik cezalar da artırılıyor. Tehlikeli araç kullanma cezası 3 aydan 4 aya çıkarılıyor. Alkol veya uyuşturucu etkisiyle araç kullananlara verilecek cezanın alt sınırı 3 aydan 6 aya yükseltiliyor.
“Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması” başlığı, “hareketinin engellenmesi, kaçırılması veya alıkonulması” olarak değiştiriliyor. Kara ulaşım araçlarında bu suçu işleyenlere 1–3 yıl, deniz ve demiryolu araçlarında 2–5 yıl, hava ulaşım araçlarında ise 5–10 yıl hapis cezası verilecek. Bu suçlar başka bir suçu işlemek amacıyla yapılmışsa ayrıca o suçtan da ceza uygulanacak.
İnfaz düzenlenmesiyle ilgili kanun teklifinde yer alan maddeler şöyle;
MADDE 1: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ek 1. maddesinde değişiklik yapılarak, istinaf ve temyiz sınırlarında esas alınacak tarih, hüküm tarihi yerine davanın açıldığı veya şikayet başvurusunun yapıldığı tarih olarak düzenlenmektedir. Bu değişiklik, Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda yapılmaktadır.
MADDE 2: 1512 Sayılı Noterlik Kanunu’nun 125. maddesi, disiplin cezalarının belirlenmesinde ölçülülük ve hukuki güvence ilkelerine uyum sağlanması amacıyla yeniden düzenlenmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda hazırlanan yeni metinle, eylem-ceza ilişkisi netleştirilmektedir.
MADDE 3: Noterlik Kanunu’nun 126. maddesi yeniden yazılarak disiplinsizlik halleri ve bunlara karşı uygulanacak disiplin cezaları açıkça belirlenmiştir. Cezalar; uyarma, kınama, para cezası, geçici görevden uzaklaştırma ve meslekten çıkarma şeklinde sistematik olarak tanımlanmıştır. Bu madde de Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda düzenlenmektedir.
MADDE 4: Noterlik Kanunu’nun 127. maddesi tamamen yenilenerek, bir üst veya alt derece disiplin cezası verilmesi şartları ve zamanaşımı süreleri belirlenmektedir. Aynı nitelikteki tekrar fiillerde daha ağır, olumlu sicil hâllerinde daha hafif ceza verilmesi öngörülmektedir.
MADDE 5: Noterlik Kanunu’nun 157. maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır. Disiplin hükümlerinin 125 ve 126. maddelerde yeniden düzenlenmiş olması nedeniyle bu maddenin uygulanabilirliği kalmamıştır.
MADDE 6: Noterlik Kanunu’nun 159. maddesinde yer alan “(B) bendi” ifadesi, yeni sistemle uyumlu olarak “ikinci fıkrasının (l) bendi” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda değişiklik yapılarak, istinaf ve temyiz sınırlarının belirlenmesinde karar tarihi yerine dava tarihinin esas alınması öngörülmektedir. Bu düzenleme de Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda yapılmaktadır.
MADDE 8: 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesinde, suça teşebbüs halinde verilecek süreli hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılmaktadır. Ağırlaştırılmış müebbet yerine 14–21 yıl, müebbet yerine 10–18 yıl hapis cezası getirilmektedir. Bu düzenleme, diğer maddelerdeki ceza artışlarıyla orantılıdır.
MADDE 9: Kasten yaralama suçunun temel cezası 1 yıl 6 aydan başlamak üzere artırılmaktadır. Basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek fiillerde ve kadına karşı işlenmesi halinde alt sınır yükseltilmektedir.
MADDE 10: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarında ceza sınırları yükseltilmekte; mağdurun zarar görme derecesine göre alt sınırlar 4–6 yıl, ölüm halinde 10–14 yıl veya 14–18 yıl olarak yeniden düzenlenmektedir.
MADDE 11: Tehdit suçunun cezaları caydırıcılığın güçlendirilmesi amacıyla artırılmaktadır. Malvarlığına yönelik tehditlerde hapis cezasının alt sınırı bir aydan iki aya çıkarılmakta, nitelikli tehdit hallerinde (silahla, örgüt gücüyle vb.) cezanın üst sınırı 7 yıla çıkarılmaktadır.
MADDE 12: Genel güvenliği kasten tehlikeye sokan fiillere yönelik cezaların artırılması öngörülmekte olup bu kapsamda kamu düzenine yönelik tehdit oluşturan eylemlerle daha etkin mücadele etmek üzere ses ve gaz fişeği atabilenler dahil (kurusıkı tabanca) edilerek ayrıca toplu bulunulan yerlerde bu fiilin gerçekleştirilmesi halinde ceza ağırlaştırılacak şekilde düzenlenmiştir.
MADDE 13: 5237 sayılı Kanunun 179. maddesinde yapılan değişiklikle, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun cezası artırılmaktadır. Özellikle alkol veya uyuşturucu etkisiyle araç kullananlara yönelik cezalar ağırlaştırılmış, caydırıcılığın artırılması hedeflenmiştir.
MADDE 14: 5237 sayılı Kanunun 223. maddesinde yapılan değişiklikle, yol kesme ve ulaşım araçlarının hareketini engelleme fiilleri daha etkin şekilde cezalandırılacaktır. Cebir ve tehdit suçun unsuru olmaktan çıkarılarak, hukuka aykırı her türlü yol kesme, araç durdurma, kaçırma veya alıkoyma eylemleri bu madde kapsamında suç sayılacaktır. Suç işlenirken başka bir suç da işlenirse, faile her iki suçtan ayrı ayrı ceza verilecektir.
MADDE 15: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde yapılan değişiklikle, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun toplu alanlarda işlenmesi hâli seri muhakeme usulü kapsamı dışına çıkarılarak bu nitelikli fiillere daha ciddi ve caydırıcı şekilde müdahale edilmesi lanmaktadır.
MADDE 16: 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanununun 11. maddesinde yapılan değişiklikle, çocuk hükümlülerin cezalarının önce çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında infazına başlanması, ardından çocuk eğitim evlerine gönderilmeleri öngörülerek infaz sürecinde çocuklara uygun bir geçiş süreci sağlanmaktadır.
MADDE 17: 5275 sayılı Kanunun 15. maddesinde yapılan düzenlemeyle, çocuk hükümlülerin cezalarına çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında başlanması ve iyi hâl değerlendirmesi sonucuna göre çocuk eğitimevine geçişleri sağlanmaktadır. Kasıtlı suçlarda 3 yıl, taksirli suçlarda 5 yıl veya daha az ceza alan çocuklar doğrudan eğitimevlerinde kalabilecektir. Uygun şartları taşıyan bazı çocuk tutuklular da eğitimevlerinde barındırılabilecek, ancak güvenlik riski taşıyanlar hariç tutulacaktır.
MADDE 18: 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinde yapılan değişiklikle, denetimli serbestlikten yararlanmak isteyen hükümlülerin, koşullu salıverilme tarihine kadar olan sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmesi zorunlu hale getirilmiş ve bu sürenin beş günden az olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeyle, hükümlülerin cezaevinde belirli bir süre kalması sağlanarak cezanın caydırıcılığı ve infazın etkinliği artırılmak istenmektedir.
MADDE 19: 5275 sayılı Kanunun 108. maddesinde yapılan değişiklikle, ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkânı tanınmaktadır. Süreli hapis cezaları için koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanacaktır. Hükümlünün salıverilmeden yararlanabilmesi, 89. maddeye göre yapılacak iyi hâl değerlendirmesine bağlıdır. Bu değerlendirmede; hükümlünün kurallara uyumu, yükümlülüklerini yerine getirme düzeyi, eğitim ve iyileştirme programlarına katılımı ile sosyal davranışları dikkate alınacaktır.
MADDE 20: 5275 sayılı Kanunun 110. maddesinde yapılan değişiklikle, geceleyin ve hafta sonu infaz sınırı kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirli suçlarda 5 yıl olarak belirlenmiştir. Hafta sonu infazı, cezaevinin uygun görmesi halinde hafta içi de uygulanabilecektir. Ayrıca, konutta infazın kapsamı genişletilmiş ve özel infaz usulüne tabi hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanmasına imkân tanınmıştır. Düzenleme özellikle kadınlar ve çocuklar lehine geliştirilmiştir.
MADDE 21: 5275 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin sekizinci fıkrasında yapılan değişiklikle, ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkânı tanıyan 108. madde değişikliğine uyum sağlanmaktadır.
MADDE 22: 5275 sayılı Kanuna eklenen geçici maddeyle, 105/A maddesinde yapılan değişikliğin, yani denetimli serbestlikten yararlanmak için cezaevinde en az onda bir süre kalma şartının, bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce işlenen suçlara uygulanmayacağı düzenlenmektedir.
MADDE 23: 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanununun 2. maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda “içeriğin çıkarılması” tanımı güncellenmiş ve artık içeriklerin internet ortamından çıkarılması şeklinde tanımlanması öngörülmüştür.
Ayrıca, “uyarı yöntemi” tanımı netleştirilerek, ihlalin ilk bakışta anlaşıldığı durumlarda BTK veya ilgili kişilerce doğrudan içerik veya yer sağlayıcıya bildirim yapılabileceği düzenlenmiştir.
MADDE 24: 5651 sayılı Kanunun 8. maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda “içeriğin çıkarılması” kavramı yeniden tanımlanarak, içeriklerin internet ortamından çıkarılması şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca, iptal kararındaki ilgili gerekçeler dikkate alınarak maddenin dördüncü, dokuzuncu ve on birinci fıkralarında da değişiklik yapılmaktadır.