İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, cezaevinden yazılı olarak yanıtladığı sorularda, “Terörsüz Türkiye” sürecine destek verdiklerini ancak iktidarın bu süreci sadece örgütle sınırlı tutma niyeti taşıdığını belirtti. İmamoğlu, sürecin Kürt meselesi ve Türkiye’nin demokrasi sorunlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini vurguladı.
T24’ten Murat Sabuncu’ya konuşan İmamoğlu, siyasi kariyeri boyunca Kürt sorununa çözüm odaklı yaklaştığını, bu konuda Diyarbakır’da toplantılar yaptığını ve Beylikdüzü Belediye Başkanıyken ilk resmi ziyaretini Diyarbakır’a gerçekleştirdiğini hatırlattı. “Kürt meselesini sadece terör parantezine sıkıştırmak demokrasiye, haklara ve refaha zarar verdi” diyen İmamoğlu, “Terörsüz Türkiye” sürecine bu nedenle başından beri destek verdiklerini söyledi. Ancak sürecin sadece örgütün feshiyle sınırlı tutulmasını eleştirerek, "Demokrasiyi de konuşalım" çağrısında bulundu.
“CHP herkesin partisidir”
CHP'nin Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutukluluğuna da değinen İmamoğlu, bunun siyasi bir mühendislik olduğunu savundu. Özer’in tutukluluğunun tek nedeninin CHP’nin Kürt seçmenin desteğiyle Esenyurt’u kazanması olduğunu belirtti. “CHP herkesin, bütün vatandaşların partisidir ve öyle olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
“Demirtaş ve Özdağ serbest kalmalı”
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın serbest bırakılması gerektiğini ifade eden İmamoğlu, “Siyasi parti liderlerinin yeri cezaevleri değil, seçmenlerinin yanıdır” dedi. Demirtaş’ın serbest kalması halinde siyasete önemli katkılar sunacağını da vurguladı.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sürecin Meclis’te ele alınması çağrısını olumlu bulan İmamoğlu, Bahçeli’nin yargı süreçlerindeki usulsüzlüklere dair açıklamalarını da yetersiz bulmakla birlikte önemli gördüğünü söyledi. “Türkiye, muhalefetin hapse atıldığı bir ülke olmamalı” diyerek hukuk vurgusu yaptı.
“Erdoğan’la yarışmayı isterim”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısına da değinen İmamoğlu, mevcut anayasanın bir “Evren-Erdoğan anayasası” olduğunu, özellikle 2017’deki değişikliklerle daha da otoriter hale geldiğini söyledi. Erdoğan’ın yeniden aday olmayacağına yönelik açıklamalarına karşılık olarak, “Erdoğan benimle yarışmak istemediği için hapisteyim. Onunla seçimde yarışmak ve onu seçimle emekli etmek isterim” dedi.