İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, medya ve spor dünyasına yönelik operasyonların yürütülme biçimine tepki göstererek, adalete güvenin sarsıldığı bir dönemde herkesin sorumluluk taşıdığını söyledi.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi Hesabı’ndan yaptığı açıklamada, son dönemde yaşanan soruşturma, gözaltı ve operasyonların masumiyet karinesini ihlal ettiğini belirtti. İmamoğlu, adliye süreçlerinin medya ve magazin gündemine malzeme olarak dönüştüğünü ve gazetecilerin haberlerinden dolayı gözaltına alındığını ifade etti.
“Düşman hukuku ile adil yargılanma prensiplerinin yerle bir edildiği bir dönemi yaşamaya devam ediyoruz” diyen İmamoğlu, Türk Yargısı’nın tarihinin en büyük tahribatını yaşadığını söyledi. Adalete güvenin kaybolmasının ülke ekonomisini de olumsuz etkilediğini belirten İmamoğlu, asgari ücret örneği üzerinden durumun ciddiyetine dikkat çekti.
İmamoğlu, siyasi ve şahsi menfaat peşinde olan bir avuç kişinin kin ve nefret duygularının ağır sonuçlar doğurduğunu vurgularken, bu gidişatı izleyip sessiz kalan herkesin sorumluluk taşıdığını ifade etti. Açıklamasında, mücadelenin yargının talimatla değil hukukla işlediği ve adaletin devletin temeli olduğu günler için olduğunu belirten İmamoğlu, “İlk günden beri ‘kurtuluş yok tek başına’ diyoruz” dedi.
Tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi Hesabı'ndan yaptığı paylaşımda şunlara yer verdi:
"Soruşturma, kovuşturma süreçleri, gözaltılar, operasyonlar… Masumiyet karinesi ihlalleri, itibar suikastleri… Soruşturma gizliliği yerine, adliye koridorlarının magazin sayfası hüviyetine çevrilmesi… Gazetecilerin haberlerinden dolayı gözaltına alınması… Düşman hukuku ile adil yargılanma prensiplerinin yerle bir edildiği bir dönemi yaşamaya devam ediyoruz. Türk Yargısı, tarihinin en büyük tahribatını yaşamaya devam ediyor. Adalete güven tamamen kaybedilmek üzere! Bu durum, ülkenin ekonomisini iflas ettirir. Asgari ücretin durumu bunun işaretidir. Adaletin olmadığı yerde kimse kendisini güvende hissedemez, vatandaş umudunu, devlet otoritesini kaybeder. Bu faturanın ne denli büyük olduğunu milletçe yaşıyoruz. Siyasi ve şahsi menfaatlerini düşünen bir avuç muhterisin kin ve nefret duyguları ağır sonuçlar doğuruyor. Bu gidişatı izlemekle yetinen ve sessiz kalan herkes sorumludur! Bizim mücadelemiz; yargının talimatla değil hukukla işlediği, adaletin yeniden devletin temeli olduğu günler içindir. O yüzden de ilk günden beri ‘kurtuluş yok tek başına’ diyoruz."
Soruşturma, kovuşturma süreçleri, gözaltılar, operasyonlar…
— Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi (@CAOIletisim) December 25, 2025
Masumiyet karinesi ihlalleri, itibar suikastleri…
Soruşturma gizliliği yerine, adliye koridorlarının magazin sayfası hüviyetine çevrilmesi…
Gazetecilerin haberlerinden dolayı gözaltına alınması…
Düşman hukuku ile…




