Demokratik Suriye Meclisi (SDM) İlişkiler Ofisi Eş Başkanı Hasan Muhammed Ali, SDG ile Suriye’deki geçici yönetim arasında süren “entegrasyon” müzakerelerine dair dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Ali, HTŞ yönetiminin, SDG’ye bağlı üç askeri birliğin varlığının korunmasını kabul ettiğini ileri sürdü.

SDM İlişkiler Ofisi Eş Başkanı Hasan Muhammed Ali, Rûdaw Radyo’da yayımlanan “Üçüncü Göz” (Çavê Sêyem) adlı podcast programında, SDG ile HTŞ yönetimi arasında devam eden entegrasyon görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Ali, Geçici Suriye Hükümeti’nin, SDG’ye bağlı üç birliğin varlığını sürdürmesine rıza gösterdiğini söyledi.

HTŞ yönetiminin daha önce SDG mensuplarının bireysel olarak yeni Suriye ordusuna katılmasını talep ettiğini hatırlatan Ali, “Ancak şimdi SDG’nin elindeki yazılı öneride, hükümetin SDG’ye ait üç birliğin varlığına rıza gösterdiği belirtiliyor” dedi. Ali, HTŞ yönetiminin, SDG’nin yeni Suriye ordusu bünyesinde “tek bir güç” olarak yer almasını da kabul ettiğini öne sürdü.

Ali, SDG’nin Suriye’nin doğu bölgesinin komutasını üstlenme talebinin de müzakere masasında bulunduğunu ifade etti.

Trump: Ukrayna'da barışa hiç olmadığı kadar yakınız
Trump: Ukrayna'da barışa hiç olmadığı kadar yakınız
İçeriği Görüntüle

“Yılbaşına kadar somut adım bekliyoruz”

SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin, “Yılbaşına kadar size bir müjde vereceğiz” sözlerine atıfta bulunan Ali, uluslararası aktörlerin de sürecin ilerlemesini istediğini belirtti. Ali, “Uluslararası Koalisyon’daki dostlarımız ve ilgili güçler bu sorunun çözülmesini istiyor. Yeni yıla kadar bu alanda somut bir adım atılacağına inanıyorum” diye konuştu.

ABD, Fransa ve İngiltere’nin Suriye’de merkezi olmayan bir çözüm konusunda ortak bir yaklaşım benimsediğini dile getiren Ali, HTŞ lideri Ahmed el Şara’nın (Ebu Muhammed el Colani) da ademi merkeziyetçilik konusunda esneklik gösterdiğinin ifade edildiğini söyledi. İngiltere’nin müzakere sürecini izlemek ve desteklemek amacıyla Rojava’ya özel temsilci gönderdiğini belirten Ali, Fransa’nın da sürece başından bu yana destek verdiğini kaydetti.

Türkiye’nin tutumu ve Ankara kulisleri

Türkiye’de siyasi iktidarın uzun süredir SDG’nin silah bırakmasını ve örgütsel yapısını feshederek mensuplarının Suriye ordusuna bireysel olarak katılmasını talep ettiğine dikkat çekildi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, hafta sonu katıldığı bir televizyon programında, “Silahlarından vazgeçeceksin ve hayatına bundan sonra meşru siyasi sınırlar içinde devam edeceksin. Siyasetle değil, silahla yoluna devam edersen silahla karşılık bulursun” ifadelerini kullandığı hatırlatıldı.

Öte yandan, Aralık ayının başında SDG’ye yıl sonuna kadar süre verildiğine ve “operasyon” ihtimalinin gündeme getirildiğine dair haberler yayımlayan iktidara yakın medya organlarının, sonraki süreçte sürenin uzayabileceğini yazdığına dikkat çekildi. Bugün ise Ankara’nın “içeride birlik ve beraberliği tesis edecek kapsayıcı adımlara yönelmesi gerektiği kanaatine vardığı” yönünde değerlendirmeler yapıldığı aktarıldı.

Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu’nun, SDG unsurlarının sınırlı askeri birlikler halinde Suriye ordusuna entegre edilmesi ve ülke genelinde görevlendirilmesi seçeneğinin tartışıldığını yazdığı belirtildi. Müderrisoğlu’nun ayrıca yaklaşık 5 bin kişilik bir grubun, hafif silahlı asayiş gücü olarak Suriye Emniyet Müdürlüğü bünyesinde Haseke–Kamışlı hattında görev almasının da müzakere edildiğini ifade ettiği aktarıldı.

Kaynak: Haber Merkezi