Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz gün gizli toplantı iddiaları ile ilgili açıklama yapmıştı. İmamoğlu, “Binlerce müfettiş savcı soruşturma inceleme dinleme kayıt takip hepsi boş çıktı montajcılık sizin iyi bildiğiniz iş uzmanlık alanınız bu filmi bu millet izledi" demişti.
"Kılıçdaroğlu çevresinin gelip bir şeyler söylemesini bekliyorlar"
Gazeteci Fatih Altaylı, İmamoğlu’nun açıklamalarını ve gizli toplantı iddialarını Youtube kanalında değerlendirdi. Altaylı, İmamoğlu’nun adaylığı açıklanmadan içeri alınmasının söylendiği vurgulayarak şöyle konuştu:
“İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığının açıklanacağı gün yaklaşınca da adaylığı açıklanmadan gözaltına alın ve içeri atın ki adayı içeri atmış olmayalım demişler belli ki o oylama prosedürünün devreye sokulacak olması iktidarı bu yönde hızlandırmış ya da yargının hızlanması için iktidarı yönlendirmiş. Yargının üzerine doğru ve hazırlık olmadan biz bir alalım da sonrasına bakarız ya birileri öter ya o arada bir delil buluruz ya bir şey. Buluruz belki CHP içerisindeki çatlaktan yararlanırız falan diye düşünmüşler. Soruşturma içerisinde iki soruşturma var. Birisi CHP'nin kurultayla ilgili soruşturma diğeri Ekrem İmamoğlu soruşturması. Belediye soruşturmalarında AKP'ye bağımlı olarak hareket eden yargının en fazla güvendiği şey bana sorarsan CHP içerisinde oluşabilecek sızıntılar. Burada da temel de Kılıçdaroğlu çevresi Kılıçdaroğlu kendisini değil ama çevresinin gelip bir şeyler söylemesini bir şeyler ötmesini bekliyorlar.”
“AKP'lilerin bir kıymeti kalmadı”
İsmail Küçükkaya, AK Parti kurmay kadrosunun Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemindeki tıkanmalara karşı yarı başkanlık gibi yeni bir sistem arayışında olduğu iddia etmişti.
Altaylı ise sistem değişikliği tartışmalarını şu sözlerle değerlendir:
“İsmail Küçükkaya bunu AKP içerisinde konuştuğu birkaç kişiye dayandırıyor. Şimdi İsmail Küçükkaya'nın yanıldığı şu: Ortada AKP diye bir şey yok. Yani AKP diye bir şey yok derken şu tabii ki bir şahsiyet olarak bir parti falan var. Ama oradaki insanların ne düşündüğünün bir kıymeti harbiyesi yok. AKP'de böyle düşünenler olabilir. Sistemin tıkandığı konusunda hem fikir miyiz? Hem fikiriz. Ne yarı başkanlık ya, parlamenter sisteme dönmek lazım. Çok net. Artık ama dönmezler. Bak Mehmet Uçum dönmekten bahsediyor mu? Bahsetmiyor. Sarayda başka bahseden var mı? Yok. Çünkü saray durumdan memnun, durumdan memnuniyetsiz olan AKP. Niye çünkü bugün AKP'lilerin bir kıymeti kalmadı.”
“Atanmış bakanlar milletvekillerine randevu bile vermiyorlar”
CHP'liler önemsiz ya mecliste AKP'liler de çok önemli değil. Belki bir iki tane ufak tefek iş bulma konusunda sağa, sola ricacı olabiliyorlarsa, olabiliyorlardır. Bakanlarla bile görüşemiyorlar. Atanmış bakanlar milletvekillerine randevu bile vermiyorlar. Randevu ne selam vermiyor bazıları görüyorum. Özellikle Anadolu'da falan bakan gidiyor oranın milletvekili peşinde koşturuyor. Bak böyle bakıyor. Bu kimdi diye soruyor. Bizim milletvekili efendim. Ya ne zamandır bizim milletvekili biz kimiz falan diyor bakanlar şaka yapmıyorum. O yüzden AKP'lilerin bundan rahatsız olması çok doğal. Ama saray rahatsız değil. Çünkü rejim saray rejimi. Saray rahatsız olmadıkça da bu değişmez. Saray rejimi var olduğu müddetçe bu sistemi sürdürmek isteyeceklerdir. Bu sistemin böyle olduğunu bilmiyorlar mıydı? Herkes söylüyordu böyle olacağını. Böyle olsun diye kurgulamış bir rejim böyle oldu diye değiştirilir mı? O yüzden AKP’nin rahatsızlığı, rahatsızlık olarak devam eder. Öldürmez, oldurmaz. İyileşmez de öldürmez de öyle devam ederler. Milletvekilcilik oynarlar, fazla heveslenmesinler.