Binalardaki deprem hasarlarından artık inşaat ustaları da sorumlu tutulacak Binalardaki deprem hasarlarından artık inşaat ustaları da sorumlu tutulacak

İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan şüpheli Ahmet Çiçek, etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadesinde, 2019'dan itibaren reklam şirketlerinin İBB'yle iş yapması için Murat Ongun ile anlaşması gerektiğini söyledi.

Gazeteci Fatih Altaylı, Ahmet Çiçek’in ifadesini Youtube kanalında değerlendirdi. Altaylı, Çiçek’in ifadesinde geçen para dolu valiz ve İphone 16 Pro Max bölümleri üzerinde durarak İBB Soruşturmasını Ergenekon Davası’na benzeterek şöyle konuştu:

“Bu artık iyi işin cılkı çıktı. İş iyice zıvanadan çıktı. Ya itirafçı üretmeye çalışıyor, ya iftiracı üretmeye çalışıyorlar. Herkesin hafızasında bir şekilde olan gençlerin belki çok anımsamadığı Ergenekon dönemine benziyor. Yani 2007'lerin sonunda Ergenekon soruşturması başlamıştı ve o zaman da birtakım kriminal tipler ya da kriminal olmayan ama konularla alakası bir türlü anlaşılamaya tipler böyle itirafçı olmuşlardı. Hatta işte birtakım komutanların günlüklerinden falan bahsediliyordu işte.”

"iPhone 16 Pro Max verildiğini biliyorum diyor, o tarihte olmayan telefonu vermişler”

“Bu komutanların günlükleri elimize geçti. Orada bunlar yazıyor falan deniyordu ve böyle bir sürü ipe, sapa gelmez itirafçı çıkmıştı. Fakat daha sonra bunların FETÖ tarafından kullanılan iftiracılar olduğu anlaşılmıştı ve büyük bir kumpas davasına dönüşmüştü. Ergenekon meselesi ve o gün Ergenekon'u konu alan Ergenekon'un savcılığını üstlenen dönemin başbakanıyla birlikte Ergenekon'un savcılığını üstlenen kişilerin büyük bölümü bugün ya hapishanede en önemlileri ise yurt dışında kaçak vaziyet de. Bu soruşturmada içerik ve ele alınışı itibariyle Ergenekon soruşturmasını oldukça fazla anımsatmaya başladı. Yine birtakım itirafçılar var. Ancak itirafların iler, tutar tarafı yok. Yani iler, tutar tarafı olsa diyeceğiz ki enteresan bak neler dönmüş. Şu ana kadar böyle bir şeye rastlamadık. Hala duydum; gördüm, valla birisi görmüş, bana söyledi, ben görmedim ama öyle olduğunu zannediyorum, galiba öyle olmuş gibi şeyler. Şimdi yine bir itirafçı, iftiracı çıkmış ve diyor ki "E işte paralar geldi ben gördüm." Peki kardeşim tamam paralar geldi sen gördün inanacağız. Peki bu paralar nereden geldi? Kimden aldın? Nereye götürdün? Diyor ki ben taşıdım paraları, ben götürdüm, nereye götürdün? Hangi adreste kime teslim ettin? Hangi saatte, o saatte cep telefonun acaba hakikaten oradan sinyal verdi mi? Bu paralar nereden alındı? bugün takip etmesi en kolay şeylerden. Böyle tanıklık mı olur ya! Böyle bir itirafçılık olur ya! Kardeşim ben işte şu banka hesabına bu parayı yatırdım, şuraya şu geldi şu, şunları aldık, şu binada buluştuk o gün şunlar şunlar… Yani bir somut bir şey sunarsın burada. Hiç böyle bir şey yok. Tamamen işte duydum gördüm işte olmuş verilmiş, edilmiş ya. Yalan şuradan bir diyor ki ben iPhone 16 Pro Max verildiğini biliyorum diyor. O tarihte olmayan telefonu vermişler.”

Kaynak: Haber Merkezi