Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, tutukluluğunun birinci yıl dönümünde, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Esenyurt'ta düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" başlıklı mitinge Silivri'den bir mektup gönderdi. Mektup, mitingde kızı Seraf Özer tarafından okundu. Özer, mektubunda tutuklanmasını "siyasi hesap" olarak nitelendirerek, hukuki sürece ve geleceğe dair mesajlarını iletti.

Başkan Özer, mektubunun başlangıcında mektubu Silivri Cezaevi'nden gönderdiğini belirterek, özgürlük ve demokrasi mücadelesini vurguladı.

Özer, 2024 yılının Ekim ayında başlayan operasyonun üzerinden bir yıl geçtiğini belirterek, tutuklanma gerekçesini siyasi motivasyonlara bağladı. "Bizim seçimi kazanmamızı içlerine sindiremeyenler, Kürt seçmenle CHP arasında bir köprü kurmamızdan korkanlar... hareket geçtiler" ifadelerini kullandı. Özer, hukukun kullanılarak "içi boş düzmece bir dosya ile jet hızıyla tutuklandığını" ve yerine kayyım atandığını iddia ederek, bu durumu "Halkın iradesini gasp" olarak nitelendirdi.

İmamoğlu’ndan tutukluluğunun birinci yıl dönümünde Ahmet Özer mesajı
İmamoğlu’ndan tutukluluğunun birinci yıl dönümünde Ahmet Özer mesajı
İçeriği Görüntüle

Özer, cezaevinde direndiğini belirterek, "Bizi zindana tıkanlar bedenlerimizi hapsedebilirler ama ruhumuzu asla" ifadesine yer verdi ve 12 metrekarelik bir hücrede direnişini sürdürdüğünü aktardı.

Kayyım atamasına karşı açılan davada mahkemenin kendilerini haklı bularak dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) gönderdiğini bildiren Özer, AYM'den çıkacak sonucun Türkiye için emsal olacağını öne sürdü.

Bu süreçte CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "cesur ve kararlı duruşunun umut olduğunu" ifade eden Özer, Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ile birlikte mahkeme salonlarını "hukuksuzlukları teşhir etme platformlarına" çevirdiklerini kaydetti.

Mektubunda "barış sürecini yürekten desteklediğini" ve başarısı için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirten Özer, bu süreçte destek veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları başta olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti.

Özer, son olarak Esenyurt halkına hitaben, tutuklu olduğu her gün ilçeyi düşündüğünü, takip ettiğini ve yeni projeler geliştirdiğini belirterek, "Buradan daha güçlenerek ve daha donanarak çıkacağıma inanıyorum" dedi ve mücadelelerinin devam edeceğini vurgulayarak mektubunu tamamladı.

Özer'in mektubu şu şekildeydi:

"Değerli Halkımız,

Hepinizi en içten duygularımla Silivri Zindanından selamlıyorum.

Kardeşlerim, karanlıklar korkakların sığınağıdır, hükmü cesurlar ortaya çıkıp ışığı yakana kadardır. Siz bugün bu meydanda bu ışığı yaktınız.

Zira özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bir insanın en onurlu mücadelesi olduğunu biliyorsunuz.
Selam olsun özgürlük için mücadele edenlere, selam olsun insanlık onurunu yüceltenlere…

Değerli Kardeşlerim,

2024 Ekim ayında Esenyurt’ta başlayan operasyonun üstünden tam bir yıl geçti. Bizim seçimi kazanmamızı içlerine sindiremeyenler, Kürt seçmenle CHP arasında bir köprü kurmamızdan korkanlar, Esenyurt’ta yıllara sığacak hizmetleri kısa sürede gerçekleştirerek halkın gönlüne girmemizi ve bir Kürdün gelip İstanbul’da Türkiye’nin en büyük ilçesini yönetmesini hazmedemeyenler harekete geçtiler.

Hukuku sopa gibi kullanarak içi boş düzmece bir dosya ile beni gözaltına alıp jet hızıyla tutukladılar. Yerime kayyım atadılar.

Halkın iradesini gasp ettiler. Ama bilmedikleri bir şey var. Biz asla baş eğmeyiz. Biz bu yolu başımız dik, direncimiz yüksek bir biçimde yürüyoruz.

Zira bizi zindana tıkanlar bedenlerimizi hapsedebilirler ama ruhumuzu asla. Çelik irademizle adalet ve özgürlük için akıl, sabır ve dirayetle halkımıza olan sorumluluğumuzun bilinciyle 12 metrekarelik bir hücrede direniyoruz.

Kıymetli Esenyurtlu Kardeşlerim,

Kayyum darbesine karşı açtığımız davada, mahkeme bizi haklı bularak dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi. Bundan çıkacak sonuç sadece Esenyurt için değil tüm Türkiye için örnek ve emsal olacaktır.

Dostlarım, bu baskı ve zulüm günlerinde asla korkmadım, sinmedim, geri çekilmedim. Haksızlıkların ve hukuksuzlukların üstüne cesaretle gittim. Cesaretimiz, haklılığımızdan geliyor.

İşte bu noktada cesur ve kararlı duruşu ile Genel Başkanımız Özgür Özel bize umut oldu. Yol arkadaşı olmaktan onur duyduğum, Cumhurbaşkanı Adayımız Sn. Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere bizler mahkeme salonlarını bu hukuksuzlukları teşhir etmenin, insan onurunu korumanın platformlarına çevirdik.

Her Şey Daha Özgür Bir Gelecek İçin Kardeşlerim!

Mücadelemizi ve direnişimizi sadece kendimiz için değil bizi seçen yüzbinlerin, yani sizlerin, Esenyurt halkının hakkını hukukunu korumak içindir. Bu mücadeleyi insanların insanlık onuruna yakışır düzeyde yaşaması için veriyoruz. Eşitlik için, daha adil bir dünyada yaşamak için veriyoruz. Daha özgür bir gelecek için mücadelemiz devam edecek.

Bu çerçevede barış sürecini yürekten destekliyor, başarısı için üstümüze düşen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Ayrıca bu süreçte verdikleri destek ve üstlendikleri rol nedeniyle CHP Genel Başkanı Sn. Özgür Özel, DEM Eş Genel Başkanları Sn. Tuncer Bakırhan ve Sn. Tülay Hatimoğulları başta olmak üzere emeği geçen bütün partilerin temsilcilerine teşekkürlerimi iletiyorum.

Değerli Dostlar,

Bir yıldır içerideyim. Bu süre içinde Silivri Zindanında dört duvar arasında 12 metre² bir hücrede hep dik durdum, eğilmedim, çünkü haklı olduğumu ve siyasi hesaplarla burada tutulduğumu çok iyi biliyorum.
Sizlerin bana verdiği değerli emaneti asla yere düşürmedim. Mahkemelerde savunmalarımı Esenyurt halkı adına da yaptım. Beni bu göreve layık gören sizleri asla mahcup etmedim. Her zaman gururla, başım ak, alnım açık yürüdüm ve yürümeye devam ediyorum.

En büyük üzüntüm Esenyurt için gece gündüz demeden son sürat çalışırken, (ki bunu Esenyurt halkı en yakından şahittir) bir anda önümüzü kesip bizi hizmet yapmaktan alıkoymalarıdır.

Nietzsche, “Beni öldürmeyen acı, güçlendirir” diyor. Ben de buradan daha güçlenerek ve daha donanarak çıkacağıma inanıyorum.

Burada yattığım her gün Esenyurt’u düşündüm, Esenyurt’u takip ettim, Esenyurt için yeni projeler geliştirdim.

Yeni hedefler, yeni projeler, yenilenmiş kadrolarla yola daha da motive bir biçimde devam edeceğimiz günler yakındır.

İnanıyorum ki Esenyurt halkı da bizi bekliyor.

Sözlerimi şöyle sonlandırmak istiyorum.

Kıymetli Kardeşlerim,

Demokrasi ve özgürlük mücadelesi bir insanın en onurlu mücadelesidir. Böyle dönemlerde ağır bedelleri oluyor. Bu bedelleri ödemekten geri durmayanların sayesinde eşitliğe, adalete ve özgürlüğe dair umutlarımız hep diri kalıyor. Bu umutları boşa çıkarmamak için mücadelemiz devam edecek.

Tarih bize diyor ki haklı olanlar mutlaka kazanırlar.

Bizler de haklıyız ve mutlaka kazanacağız.

Karanlık koyulaştığında şafak yakın demektir.

Ülkemizin özgürlük şafağında özgür günlerde buluşmak dileğiyle…

Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz!

Silivri 9 Nolu,

Prof. Dr. Ahmet ÖZER - Esenyurt’un Seçilmiş Belediye Başkanı"

Kaynak: Haber Merkezi