Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, katıldığı bir YouTube programında yaşadığı bir konut deneyimini anlatarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın duyurduğu projelere sert eleştiriler yöneltti. Baş, kamuoyuna “yoksullara ev yapıyoruz” şeklinde sunulan kampanyaların gerçekçi olmadığını ifade etti.
Kampanya detaylarını anlattı
Erkan Baş, sabahları Meclis’in uygulaması üzerinden gazeteleri incelediğini belirterek, son günlerde bazı gazetelerde yer alan “herkes ev sahibi olacak” başlıklarının dikkatini çektiğini söyledi. Baş, haberde yer alan “60 ay faizsiz ödeme” vaadini görünce ayrıntıları araştırdığını, ancak net bilgilere ulaşamadığını dile getirdi.
Baş, “Acaba alabilir miyim diye baktım. Eşime de söyledim, ‘bir ara bak bakalım nedir’ diye. Ataşehir’de bir ilan bulduk, gidip görmeye karar verdik” diyerek süreci aktardı.
Fiyat şaşkınlık yarattı
Baş, proje alanına gittiklerini ve metrekare ile proje özelliklerini öğrendikten sonra fiyatı sorduklarını belirtti. Beklentilerinin 10-20 milyon lira seviyesinde olduğunu söyleyen Baş, karşılaştığı rakamı şu sözlerle dile getirdi:
44 milyon lira. Dedim ki ben siteyi almayacağım, bir daire alacağım. 60 ay faizsiz ya, ayda 1 milyon lira ödemesi oluyor. Adamın fakir anlayışını çok merak ettim. Ayda 1 milyon lira taksit ödeyecek fakir.
Baş, satıcının ayrıca “Ama diyor peşini alırsanız 32 milyona bırakırız” teklifinde bulunduğunu belirterek, bu yaklaşımın gerçeklikle bağdaşmadığını söyledi.
'Dalga geçiyorlar bizimle'
Baş, yaşanan durumu “Gerçekten bak gülüyoruz. Dalga geçiyorlar bizimle. Ona gülüyoruz yani. Yoksa öfkeden kuduruyorum” sözleriyle değerlendirdi. Baş, “Herkes ev sahibi olacak” söylemlerinin toplumsal gerçeklikten uzak olduğunu vurguladı.
'Biz niye vergi veriyoruz?'
Erkan Baş, konuşmasının devamında devletin temel hizmetleri karşılamakta yetersiz kaldığını savunarak şu soruyu yöneltti:
"Kardeşim yani biz niye vergi veriyoruz? Biz bir yerde barınamayacaksak, evimize elektrik, su, doğalgaz gelmeyecekse, hastaneye gidemeyeceksek, çocuğumuzu okula gönderemeyeceksek, ulaşımı kullanamayacaksak, başımızı sokacağımız, insanca yaşayacağımız bir ev olmayacaksa biz niye yaşıyoruz ya?"



