Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'de düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "İmralı'ya gidilmesine ayak sürülmesinin bir manası yoktur. Hiç kimse bu ziyarete yanaşmayacaksa alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı’ya gitmekten imtina etmem" çıkışı hakkında ilk kez konuştu.
Erdoğan, "MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur, ufuk açıcı, yol gösterici açıklamalarıyla sürecin bu günlere gelmesine eşsiz katkılar sağladı" dedi.
"Bahçeli, sürece eşsiz katkılar sağladı"
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Terörsüz Türkiye sürecinde hamdolsun bugüne kadar gayet olumlu umut ve cesaret verici ilerlemeler kaydettik. Bilhassa gazi meclisimizin çatısı altında oldukça geniş bir katılımla Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun kurulmasıyla süreç hem toplumsal bir boyut kazandı hem de çok farklı bir ivme yakaladı.
Bugüne kadar iş dünyasından, insan hakları kuruluşlarına, akademi mensuplarından, sendikalara, emekli askerlerimizden, şehit ve gazi derneklerimize, milletimizi temsil eden tüm katılımcılar komisyon tarafından dinlendi, görüş ve önerileri dikkatle not edildi. Meclis başkanımız, maruz kaldığı hadsizliklere ve edepsizliklere rağmen bütün bu kıymetli çalışmalarına başarıyla riyaet etti.
Dem Parti heyeti ve grubu aynı şekilde gayet sağduyulu bir tavır içinde oldu. Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur, ufuk açıcı, yol gösterici açıklamalarıyla sürecin bu günlere gelmesine eşsiz katkılar sağladı.
Biz de gerek hükümet, gerekse parti olarak son derece hassas bir çizgide yürüyerek sürece mimarlık yaptık. Sorumluluğumuz çerçevesinde ve hukuk dairesinde ne gerekiyorsa onun yerine gelinmesin de asla imtina etmedi. Elbette bu dönemde bilinen bilinmeyen pek çok badireye atlattık, pek çok sabotajı savuşturduk, pek çok düğümü çözdük. Değerli kardeşlerim bütün bunlarla beraber dün biliyorsunuz komisyonumuz 17. toplantısını gerçekleştirdi.
Milli Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız ile MİT başkanımız, komisyonu ve milletvekillerimizi gelinen son aşamayla ilgili detaylıca bilgilendirdi. Sürecin selameti açısından yapılmasında fayda görülen hususlar komisyon üyeleri ile açık yüreklilikle paylaşıldı. Terörsüz Türkiye süreci ile birlikte ülkemiz demokrasisine birlik ve beraberliğimize toplumumuzun farklı kesimleri arasında diyalog ve empatinin güçlenmesine yaptığı katkıları takdirle karşılıyor, meclis başkanımızı ve komisyon üyelerimizi canı gönülden tebrik ediyorum.
"Komisyonun bundan sonraki süreci, uzlaşmacı anlayış temelinde süreceğine inanıyorum"
Dünkü değerlendirmeler ışığında müteakip toplantının cuma günü yapılmasına karar verildiği anlaşılıyor, komisyonun sonraki oturum dahil bundan sonraki süreci de aynı yapıcı sağduyulu ve özellikle uzlaşmacı anlayış temelinde sürdüreceğine inanıyorum. Bir defa şu gerçeğin hepimiz farkındayız; Türkiye'nin sırtında adeta büyük bir belaya dönüşen terör musibetinden tamamen kurtulmasının vakti artık çoktan gelmiştir. Verilen mücadeleyi, ödenen bedelleri, çekilen çileleri, terörsüz Türkiye ile taçlandırmamız gerekiyor.
Bunun sorumluluğu herkesten ve her şeyden önce, 86 milyonu temsilen bu yüce çatı altında görev yapan siz milletvekillerimin omuzlarındadır. Terörün açtığı yaraları kardeşlik merhemi ile sarmış güçlü bir Türkiye'nin inşasında yalnızca ülkemizin değil bölgemizin önce terörsüz Türkiye ve ardından terörsüz bölge hedeflerimize er ya da geç ulaşacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum.
Parti ve İttifak olarak tek bir gayemiz var o da milletimizin böğrüne saplanan bu kanlı hançeri ebediyen çıkarmaktır. Buna daha önce hiç olmadığımız kadar yakınız. Allah'ın izniyle, milletimizin duasıyla bunu başaracağız. 86 milyon olarak inşallah bunu hep beraber başaracağız. Şunu herkes bilsin, anlasın; niyet hayr, akıbet hayr düsturu ile çıktığımız bu yolculukta sonuçta kazanan Türkiye olacak, milletimiz olacak, kazanan mutlaka kardeşlik olacaktır.





