AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığı konusunda dikkat çeken ifadeler kullandı. Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımızın sahip olduğu siyasi birikim ve liderlik kapasitesi devlet ve millet hayatımız için vazgeçilmez bir hazinedir. Dolayısıyla devam etmesini arzu ederiz” dedi.
Toplantı, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde gerçekleştirildi. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son açıklamalarına da atıf yaparak, “Sayın Bahçeli’nin değerlendirmelerini saygıyla karşılıyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliği tartışmasız bir ihtiyaçtır” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadele vurgusu
Açıklamasında terörle mücadeleye de değinen Çelik, Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki güvenlik politikalarına ilişkin mesaj verdi. Çelik, “Gündem terörsüz Türkiye’dir. Suriye ve Irak’taki unsurlar da silah bırakmalıdır” dedi.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sahadaki etkinliğine dikkat çeken Çelik, silah bırakma süreçlerinin doğrulama mekanizmaları ile teyit edileceğini belirtti.
Toplantıda ayrıca, dış politika, ekonomi ve yerel seçimlerin ardından yapılacak değerlendirmeler gibi başlıkların da ele alındığı öğrenildi. AKP’nin yaz dönemi çalışmaları ve teşkilat programları konusunda da hazırlıkların sürdüğü bildirildi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
"AK gençlik cumhurbaşkanımızın en kararlı takipçilerinin başında geliyor"
"Öncelikle birkaç saat evvel vefat haberini aldığımız İlhan Şeşen'in ailesine baş sağlığı diliyoruz. Değerli bir sanatçımızdı. Allah'tan rahmet diliyoruz, mekanı cennet olsun.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel siyasi hayatımızın en absürt işlerinden birine imza atarak ak gençliği cumhurbaşkanımızdan farklı tutuma çağırmış. AK gençliği Özgür Özel kendi partisi içindeki hiziplerden biri sanmış. AK gençlik cumhurbaşkanımızın en kararlı takipçilerinin başında geliyor. AKP sürekli sahada zaten.
'Suriye'yi yakından takip ediyoruz'
Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın yakından takip ettiği üzere yaptırımlarda ileri noktalara gelindi. Trump da yaptırımların kalkmasında cumhurbaşkanımızın verdiği önemi bilerek olumlu tutum aldığını bildirdi. Suriye'ye siyasi biçim çizmek değil bu kritik günlerinde Suriye halkının yanında olmak. Esas olan bütün grupların birlik halinde yaşaması noktasında yüksek iradenin ortaya çıkması.
Biz Suriye'ye baktığımızda bütün kesimlerin bütün boyutlarıyla bir arada kardeşçe yaşamasını, hem toplumsal hayatta hem yönetimde temsil edilmesinin kıymetli olduğunu ifade ettik. Bundan sonra Suriye'ye katkı sağlamak en doğru iş olacaktır. Esad görevdeyken Suriye'nin yeni bir Afganistan'a dönüşmesinden bahsediliyordu. Şimdi bu tehlikelerden giderek uzaklaşıldığını görüyoruz. Şu anda istikrarsızlaştırıcı tek unsur İsrail saldırıları. İsrail saldırıları bölge barışını tehdit eden birinci etkendir.
Bütün bölgenin güvenliğini riske atan Netanyahu ve ekibinin katliamcı politikasını Suriye'ye de genişletme çabasından başka bir şey değildir. Suriye'de birtakım vekalet savaşlarına imza atanların en büyük argümanlarından bir tanesi DEAŞ'la mücadeleydi. Hem Türkiye'nin ortaya koyduğu tezler hem Suriye yönetiminin hassasiyeti, asıl istikrarı sağlayacak olanın DEAŞ'la mücadeleyi yapacak olanın Suriye'nin kendi dinamikleri ile ortaya koyduğu irade olduğunu göstermiştir.
Suriye'nin istikrarı konusundaki bütün bu adımları hassasiyetle takip ettiğimizi ve bundan sonrasında da aynı desteği vereceğimizi ifade ediyoruz. Dünyanın gözü önünde İsrail'in soykırım, katliam siyaseti her gün yeni acılara imza atılarak devam ediyor. Netanyahu'nun kişisel durumlarını garanti altına almak için on binlerce insanı katliama gönderdikleri soykırım faaliyetidir. İngiltere'nin İsrail'le yürüttüğü ticaret anlaşması müzakerelerini askıya alması son derece önemlidir. AB'den ve dünyanın çeşitli yerlerinden seslerin bu kadar net olması önemlidir. Esas olan somut adım atılmasıdır.
"Suriye'de de terör yapılanmasının sona ermesi gerekiyor"
Siyasi irade açısından devletlerin yoğun şekilde Filistin'i tanıması son derece önemli mesaj olacaktır. Somut adımların uluslararası toplumların ortak iradesiyle atılması son derece kıymetli olur.
Bundan sonra Suriye'ye katkı sağlamak en doğru iş olacaktır. Esad görevdeyken Suriye'nin yeni bir Afganistan'a dönüşmesinden bahsediliyordu. Şimdi bu tehlikelerden giderek uzaklaşıldığını görüyoruz.
Terör örgütünün tüm unsurları silah bırakmalı. Burada gündem terörsüz Türkiye'dir. Terör örgütünün silah bırakması ve kendisini feshetmesi gündemidir. Irak'taki süreçte, Irak hükümeti ile aramızdaki anlaşmalar çerçevesinde diyalog yakın şekilde sürdürülüyor. Bağdat, Süleymaniye, Erbil'le koordine edilecek konularda ilerleme sağlanmaya devam ediyor. MİT, TSK sahada kurdukları mekanizmalarla silah bırakma sürecini doğrulama mekanizmaları oluşturuyorlar. Bunun ne düzeyde olduğu teyit edilecek, her aşamada kontrol edilecek. Suriye'de de terör yapılanmasının sona ermesi gerekiyor. Bu mesele hem Türkiye'nin sınırları içinde hem dışında çeşitli mekanizmalarla, İçeride İçişleri Bakanlığı'nın kuracağı mekanizmalarla takip edilecek. İnşallah bir sonuca ulaşılacak. Bölge açısından da bölgeyi istikrarsızlaştırmak isteyen unsurların sürekli olarak terör örgütlerini araç olarak kullanması bölgede büyük istikrarsızlıklar ortaya çıkarmaktadır.
Hem siyaset görüntüsü altında siyasi sabotajlar geçmiş dönemlerde görülmüştür ve yine sahada da çeşitli sabotajlar sözkonusu olabilmektedir. Terörsüz Türkiye hedefinden ayrılınmaması çok önemlidir. Farklı anlayışlardan ve farklı tutumlarla yanlış değerlendirmeler yapılabiliyor, bunlara verilecek en büyük cevap terörsüz Türkiye konusunda kararlı, sabırlı, süreci izanla yöneten, odağını kaybetmeyen yaklaşım sergilemektir. Türkiye'nin hukuk devleti, Türkiye Yüzyılı hedefleri açısından terörsüz Türkiye stratejik olacaktır. Sahada somut olarak görülmesi gereken meseledir. Bu meselenin doğrulama mekanizmalarının çalışması, siyasi partiler açısından bu süreçleri olgunlaştıracak şekilde doğru bir dilin ortaya konması çok önemlidir.
"Her zaman söylediğimiz gibi adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti'dir"
Bu sürece katkı olarak ortaya koyulan yaklaşımlar, diyaloglar, karşılıklı istişareler fevkalade sonuçlar doğurmuştur. Dolayısıyla bu trafiği önemsediğimizi ifade etmek isterim. Siyasi sabotaj ve söylemler hariç tabii ki siyasi eleştiri olacaktır. Demokrasinin doğası gereğidir. Bunlarla ilgili son derece makul cevaplarımızın olduğunu ifade etmek isterim. En önemli meselenin eleştiriler Türkiye'nin terörden kurtulmasına odaklanmalıdır. Türkiye'nin milli değerlerinden taviz verildiği milli kazanımlarının heba edildiği konusundaki yaklaşımların hiçbir değeri yok. Devletin nitelikleri ve milletin nitelikleri konusunda hiçbir pazarlı yapılmıyor. Doğru olan bütün vatandaşlarımızın ortak geleceği çerçevesinde terörü Türkiye gündeminden çıkarmaktır.
Vatandaşlarımızın kendilerini çeşitli kimliklere ait görüyorlar. Mezhep, dini aidiyetlerden yola çıkıyorlar. Her zaman söylediğimiz gibi adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti'dir. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı meseleyi kendi irademizle, kapasitemizle, Türk, Kürt, Alev, Sünni ve diğer unsurlarla kardeşliğimizi pekiştirerek ortaya koymamız başlı başına kıymettir. Önümüzdeki günlerde daha hassas süreçler karşımıza gelecek. Türkiye'nin içinde ve dışında daha çok yoğun tartışma yapılacak. Odağımızın Türkiye Yüzyılı'nda terörsüz Türkiye çerçevesine ulaşmak çok doğru olacaktır.
Cumhurbaşkanımızın devam etmesini arzu ederiz. Demokraside millet ne derse o olur. Cumhurbaşkanımızın siyasi birikimi hazine değerindedir.