Selim Ercan
Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Metin Özaslan, Elips TV’de Dursun Erkılıç’ın hazırlayıp sunduğu İşimiz/Gücümüz programına konuk oldu. Canlı yayında soruları yanıtlayan Özaslan Ahilik, Seymenlik ve Bacıerenlik geleneklerinin Türk milletinin binlerce yıllık kültürel birikiminin temeli olduğunu belirterek, bu değerlerin sadece tarihî miras değil, aynı zamanda bugünün toplumsal yapısını şekillendiren öğeler olduğunu ifade etti.
“Ahilik, yalnızca bir esnaf teşkilatlanması değil, ahlaki bir duruştur,” diyen Özaslan, Ahilik sisteminin paylaşımcı, adil ve toplumsal sorumluluk bilinciyle şekillendiğini vurguladı.
Seymenlik: Milli direnişin ve onurun simgesi
Seymenlik geleneğinin, özellikle Kurtuluş Savaşı döneminde Ankara ve çevresinde halkın örgütlenerek gösterdiği milli direnişin simgesi olduğunu ifade eden Özaslan, “Seymenler sadece bir halk dansı figürü değil, aynı zamanda vatan sevgisinin, cesaretin ve kararlılığın kültürel karşılığıdır,” dedi.
Seymenliğin genç kuşaklara aktarılması için çeşitli eğitim ve etkinlikler düzenlediklerini belirten Özaslan, bu mirasın yaşatılmasının milli kimlik açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Bacıerenler: Türk kadınının toplumsal rolüne tarihî tanıklık
Özaslan, Bacıerenlik kültürünün ise Türk kadınının tarih boyunca üstlendiği üretken, akılcı ve örgütlü rolü temsil ettiğini söyledi. “Kadınlar Ahilik sisteminin bir parçasıydı. Bacıerenler, hem üretimde hem de toplumsal eğitimde öncülük etmişlerdir,” ifadelerini kullanan Özaslan, kadınların tarih sahnesindeki bu güçlü duruşunun unutulmaması gerektiğini vurguladı. Özaslan, Bacıerenliğin dünya kadın hareketlerinin ilki ve öncüsü olarak anılması ve tanıtılması gerektiğini belirterek, bu konuda Ankara Kulübü Derneği olarak gerekeni yapacaklarını ifade etti.
“Kültürel mirasımız geleceğe taşınmalı”
Ankara Kulübü Derneği olarak, Ahilik, Seymenlik ve Bacıerenlik gibi değerleri yaşatmayı kendilerine görev edindiklerini belirten Metin Özaslan, bu mirasların sadece festivallerle değil, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleriyle de gelecek nesillere aktarılması gerektiğini söyledi.
“Kültürel köklerine sahip çıkmayan toplumlar, geleceğini de inşa edemez. Bu değerler bizim toplumsal direncimizdir,” dedi.