Küresel piyasalarda dolar, 22 yılın en kötü performansını sergiliyor. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikaları, Donald Trump’ın müdahaleci söylemleri ve piyasadaki belirsizlikler, doların ana para birimleri karşısında değer kaybetmesine yol açtı. Ancak Türkiye’de dolar, tüketici açısından hâlâ yüksek değerini koruyor.
Dolar, ABD Merkez Bankası’nın 10 Aralık’ta gerçekleştirdiği toplantıda faizleri 25 baz puan daha düşürmesiyle yıl genelinde yüzde 10,3 değer kaybı yaşadı. Üç toplantıda toplam 75 baz puanlık indirim, doların küresel gücünü önemli ölçüde azalttı. Doların diğer altı büyük para birimi karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi 97,57’ye gerileyerek son 2,5 ayın en düşük seviyesini gördü. Bu kapanış gerçekleşirse, dolar 2003’ten bu yana en kötü yıllık performansını tescilleyecek.
Dolardaki düşüşte yalnızca faiz kararları değil, siyasi baskılar da etkili oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifesi tehditleri ve Fed üzerindeki nüfuzu piyasalarda güven kaybına yol açtı. HSBC uzmanları, “Aralık’ta ABD risk primi yükseldi; dolar zayıflığı sadece para politikası görünümünden değil, Fed’in bağımsızlığına dair artan endişelerden de kaynaklanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomistler, dolar üzerindeki aşağı yönlü baskının 2026 yılında da süreceğini öngörüyor. Goldman Sachs Başekonomisti David Mericle, FOMC’nin 2026’da iki adet 25 baz puanlık faiz indirimi yapabileceğini ve faiz oranlarını yüzde 3–3,25 aralığına çekmeyi planladığını belirtti. Piyasalar şimdiden bu ihtimali fiyatlamaya başladı.
Dolar değer kaybederken, Euro/Dolar paritesi 1,1806 ile son üç ayın zirvesine çıktı ve yılbaşından bu yana yüzde 14 yükseldi. Bu, Euro’nun dolar karşısında 2003’ten bu yana kaydettiği en güçlü yıllık artış olma yolunda ilerliyor.
Türkiye’de ise durum farklı seyrediyor. Küresel piyasalarda değer kaybeden dolar, TCMB’nin faiz indirim döngüsü etkisiyle Türk Lirası karşısında 2025’te yüzde 21 değer kazandı ve 42,85 TL seviyesine ulaştı. Euro/TL ise yüzde 36 artışla 50,7 seviyesine yükseldi. Bu gelişmeler, küresel dolar düşüşüne rağmen TL’deki kaybın ciddi boyutlarda devam ettiğini gösteriyor.




