Aile Dayanışma Ağı’nın 19 Mart operasyonlarının ardından başlattığı buluşmaların on altıncısı Saraçhane Parkı’nda yapıldı. Yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği buluşmaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Nuri Aslan, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, milletvekilleri, Ekrem İmamoğlu’nun kız kardeşi Neslihan Yakupçebioğlu, sanatçı Rutkay Aziz ile yazarlar Emin Şirin ve Demet Cengiz de katıldı.
İşte o 10 talep:
1 - Tüm seçilmişler, çalışma arkadaşları ve aile bireyleri için; tutuksuz yargılama
“Tutuklu yargılama, ceza hukukunun temel ilkesi olan masumiyet karinesinden dolayı istisna olmalıdır Kural, tutuksuz yargılamadır. Ancak siz, onu cezaya çevirdiniz. Bir yıldır tüm deliller toplandı, iddianame yazıldı, süreç ilerledi. Artık hiçbir ‘delil karartma’ bahanesi kalmamıştır. Seçilmişleri, çalışma arkadaşlarını ve rehin alınan aile bireylerini hemen, şimdi tutuksuz yargılayın!”
2 - Masumiyet karinesine ve lekelenmeme hakkına saygı
“Kamu yayıncısı TRT dahil, iktidarın baskısı altındaki medya her gün yurttaşları yanıltıyor, hedef gösteriyor, montaj videolarla insanları linç ediyor. Bu, açık bir anayasal suçtur. TRT başta olmak üzere tüm medyayı hukuka, objektifliğe ve ahlaka davet ediyoruz.”
3 - Adil yargılama
“Gizli tanıklarla, cezaevinden alınan baskı altındaki ifadelerle kurulan bir dava adil değildir. Herkesin kabul ettiği bir gerçek şu ki: Bu iddianame, tamamen gizli tanık ifadeleri ve ‘cezaevinden çıkış kartı’ amacıyla yapılmış iftiralardan ibarettir. Bu yöntemler, geçmişin kumpas davalarının aynısıdır. Türkiye, bu karanlık düzenlere geri dönmeyecek! Adalet isteyen herkese çağrımızdır: Bu yöntemlere son verilsin.”
4- Şeffaf, aleni yargılama
“Kendine güvenen, adaletten korkmaz! 15,5 milyonun cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul’un üç kez seçilmiş Belediye Başkanı yargılanıyorsa, bunu 86 milyon bilmelidir. Duruşmalar canlı yayınlansın!”
5 - Ailelere saygı
“Cumhuriyet tarihimiz boyunca siyasilere baskılar olmuştur, cezaevi günleri çok olmuştur ancak hiçbir zaman siyasilerin ailelerine bugün yapılan zulüm ve baskı yapılmamıştır. Bu davranışlarınızla, ülkemiz tarihinde çok kötü bir ‘ilk’ yaratıyorsunuz, bunu yapmayın. Ailelere uzanan bu zulüm hemen durmalıdır.”
6 - AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları derhal uygulansın
“Onlarca muhalif, bugün AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen, halen cezaevinde. Anayasamızın açık hükümlerinin uygulanmadığı bir ülkede kimse güvende değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının derhal uygulanmasını talep ediyoruz. Anayasamızın uygulanmasını istiyoruz.”
7 - Yargının muhalifleri susturmak için kullanılması derhal bırakılsın
“Bugün protesto eden gençler, iktidarı eleştiren gazeteciler ve her kesimden muhalifler cezaevinde. Tüm siyasi tutukluların, tüm düşünce suçluların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Gerçek basın ve ifade özgürlüğü istiyoruz, demokrasi istiyoruz.”
8 - Toplumsal barış ve huzur
“Türkiye’nin birinci partisi ile 15,5 milyonun Cumhurbaşkanı adayına ve çalışma arkadaşlarına yapılan yargı tacizi ve adalette çifte standart devam ettikçe ülkemizde ne barış ne de huzur sağlanır, yapılan ve planlanan hiçbir girişimin de inandırıcılığı kalmaz. Toplumsal barış ve huzur ancak kutuplaştırma ve ötekileştirme gayretlerinin son bulmasıyla, adaletin herkese eşit işlemesiyle ve samimi bir demokratik yaklaşımla olabilir. 86 milyon için demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlük istiyoruz!”
9 - Fikirlerin ve kişilerin özgürce, halk önünde yarışması, gerçek demokrasi
“Bugün ülkemizde yargı eliyle siyaset dizayn edilmek isteniyor. Adayları yargı yoluyla saf dışı bırakmak, millet iradesine darbedir. Bırakın, fikirler yarışsın, insanlar yarışsın. Kendine güvenen herkes gibi, Ekrem İmamoğlu ile eşit şartlarda yarışın. Bırakın 86 milyon karar versin. Kararı halk versin!”
10 - Adalet olmayan yerde bereket olmaz: Biz milletimiz için bereket talep ediyoruz
“Hukuk devletine güvenin olmadığı yerde ekonomi çöker, yatırım gelmez, işsizlik artar ve insanlar yoksullaşır. Bugün milyonlar geçinemiyor, emekliler açlık sınırında, gençler umutsuz. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ülkemize doğrudan maliyeti ise 150 milyar dolardır. Bu para yüzbinlerce çocuğun eğitimi, binlerce kreş, yüzlerce metro hattı demektir. Biz şunu soruyoruz: Bir rakibi saf dışı bırakmak için bir millet neden bu kadar ağır bir bedel ödemek zorunda bırakılıyor.”



