Olay, 17 Kasım Pazartesi saat 13.00 sıralarında Ömer Avni Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Ayben Özçilingir Turtura arkadaşıyla gittiği kafede Türk kahvesi siparişi verdi. Turtura kahveden ilk yudumu alır almaz aniden fenalaşarak tuvalete koştu. Kadın bir süre sonra nefes alamama ve dilinde uyuşma şikayetleriyle hastaneye kaldırıldı. İlk müdahalesi hastanede yapılan Turtura kostik madde zehirlenmesi şüphesiyle başka bir hastaneye sevk edilerek yoğun bakıma alındı.

'Kahve deterjanla yapıldı' iddiası

Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı incelemede, işletmeden sorumlu kişilerin babası Engin Ö.'nün (52) mutfakta kullanılan şişelere bulaşık deterjanı koyduğu, kahveyi yapan Münire A.'nın (50) ise kahveyi yanlışlıkla bu deterjan dolu şişeden hazırladığı belirlendi. Gülsüm Sude Ö.(26) işletme sahibi, ablası Sıla Nur Ö.'nün (28) ise, işletmenin çalışanı olduğu tespit edildi. Kahveyi yapan Münire A. ile olay anında kafede bulunan işletme sahibi Sıla Nur Ö. işlemlerinin ardından şüpheli olarak adli makamlara sevk edildi.

Kafe mühürlendi, şüphelilere ev hapsi

Konuyla ilgili baba Engin Ö. ve işletme sahibi Gülsüm Sude Ö.'nün bilgisine başvuruldu. Adliyeye sevk edilen Münire A. ve Sıla Nur Ö. hakkında ise, 'Yurtdışına çıkış yasağı' ve 'Ev hapsi' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulandı. Kafe ise Beyoğlu Belediyesi'ne bağlı zabıta ekiplerince mühürlendi.

Zehirlenme şüphesiyle hayatını kaybeden aile; baba, 2 çocuğu ve eşinin yanına defnedildi
Zehirlenme şüphesiyle hayatını kaybeden aile; baba, 2 çocuğu ve eşinin yanına defnedildi
İçeriği Görüntüle

"İş yeri bir anda müşteri doldu"

Şüphelilerden kahveyi yapan Münire A. ifadesinde, "Sıla Nur ile geçtiğimiz haftasonu yani 15 Kasım ve 16 Kasım gününü kapsayan bir etkinlik planladık. Bu etkinlikte işletme içerisine ben bazı ürünler getirdim ve bu ürünlerin satışını yaptım. Satışını yapmış olduğum ürünlerin tamamı tükenmeyince, etkinliği 17 Kasım akşamına uzatmaya karar verdik. Pazartesi günü öğle saatlerinde Sıla Nur’un yanına geldim. Sıla Nur tek başına çalışıyordu. Kardeşi Gülsüm Sude şehir dışındaydı. Sıla Nur’un yanında kendi ürünlerimle ilgilenirken bir anda işyeri müşteriyle doldu" dedi.

"Tezgahta şişeden kahve makinesine su doldurdum"

Münire A., "Sıla Nur da müşterilere yetişebilmek için panik olmuştu. Ben de kendisine 'Yardımcı olabileceğim bir konu var mı' diye sordum. O da bana mutfakta kahve makinesinde kahvelerin olduğunu, kahveleri fincana koyup yanlarında küçük bir suyla servis yapabileceğimi söyledi. Ben de mutfağa geçtim ve makinede bulunan kahveleri fincanlara koydum. Daha sonra küçük bardaklara orada tezgahın üzerinde bulunan şişeden su doldurdum ve masaya servis ettim. Daha sonra Sıla Nur’a tekrar 'Yapabileceğim bir şey var mı' diye sordum. Sıla Nur bana 'Bir kahve daha yapabilir misin' diye sordu. Ben de mutfağa tekrar girdim ve yine tezgah üzerinde bulunan şişeden kahve makinesine su doldurdum. Makine kahveyi yapınca kahveyi fincana koydum ve yine yanına bu şişeden bir bardak su doldurarak aynı masaya servis ettim" ifadelerini kullandı.

"Kahvede alerjen madde olabileceğini düşündük"

Münire A. ifadesinin devamında, "Müşteri kahveyi tattıktan sonra fenalaşmış lavaboya gitti. Biz ne olduğunu anlayamadık. Kahvenin içerisinde alerjen bazı maddeler olabileceğini düşündük. Kahveleri kendimiz dahil başka kimselere tattırmadık. Kadını durumu kötüleşince arkadaşları hastaneye götürdüler. Biz de kadının tatmış olduğu kahveyi bir karton bardağa doldurarak kendilerine verdik ve hastaneye götürmelerini, belki bir karşılaştırma yapabileceklerini söyledik.Sonra kadın ve arkadaşları oradan ayrıldılar. Biz Sıla Nur ile kendi aramızda ne olmuş olabileceğini düşünüp konuşurken, ben Sıla Nur’a su koyduğum şişeleri gösterdim ve bu şişelerden su koydum dedim" dedi.

"Sıvının su değil deterjan olduğunu söyledi"

Münire A., "Sıla Nur da bana şişelerin içindeki sıvının su değil deterjan olduğunu söyledi. Biz duruma çok üzüldük ve şaşırdık. Şişelerin üzerinde hiçbir ibare yoktu ve sıvının rengi sudan farksızdı. Ayırt etmek imkansızdı. Şişeler tezgahın üzerinde olduğu için ben su olduğunu düşünmüştüm. Bu olaydan sonra şişelerin üzerine siyah keçeli kalemle deterjan yazdım. Tekrar böyle bir yanlışlık olmasın diye. Ben bu duruma bilerek ve isteyerek sebep olmadım. Yaşanan bu olaydan dolayı çok üzgünüm. Zehirlenen kadını tanımıyorum" dedi.

"Münire, iş yerimize yakın komşumuzdur"

Sıla Nur Ö. ise ifadesinde, "Münire A. bizim işyerimizin yakınında oturan bir komşumuzdur. Olayda mağdur olan Ayben Özçilingir Turtura ve yanında bulunan arkadaşları öğle aralarında sürekli bizim işyerimize gelirler. Kendilerini bu şekilde tanırım ve aramızda zamanla bir samimiyet oluştu. Münire A. ile geçtiğimiz haftasonu yani 15 Kasım ve 16 Kasım gününü kapsayan bir etkinlik planlamıştık. Etkinlikte Münire bizim işyerimizde bazı ürünler satacaktı. Cumartesi ve Pazar günü etkinlik devam etti. Pazar günü akşam baktığımızda ürünlerden bazıları kalmıştı. Bizde etkinliği Pazartesi gününe uzatalım dedik. Pazartesi günü akşamına kadar devam ettirmeye karar verdik” dedi.

"Su için arıtma cihazını işaret ettim"

Sıla Nur Ö. ise ifadesinde, "Pazartesi günü öğle saatlerinde Münire iş yerine geldi. Ben bu sırada yalnızdım. Kardeşim Gülsüm Sude şehir dışındaydı. Bir ara işyeri müşteri bakımından hayli yoğunluk yaşamaya başladı. Ben de tek başıma çalıştığım için siparişleri yetiştirmek ve müşterilerle ilgilenmek için panik olmuştum. Yoğunluk sırasında Ayben isimli kadının bulunduğu masadan önce 3 kişi geldi, daha sonra 2 kişi daha geldi. Benim yoğunluğumu gören Münire yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu. Ben de kahve makinesine koymuş olduğum 2 adet Türk kahvesini fincanlara koyabileceğini, yanlarına da bir su koyabileceğini söyleyerek başka müşterilerle ilgilenmeye başladım. Suyu koymasını söylerken de mutfağımızda bulunan arıtma cihazını işaret ettiğimi hatırlıyorum. Münire bunları yaptıktan sonra bana haber verdi ve ben de 2 adet kahveyi masaya servis ettim. Münire 'Başka yapabileceğim bir şey var mı' diye sordu. Ben de 1 adet kahve yapabileceğini söyledim. O da makineyle bir kahve yaptı ve kendisi servis etti" dedi.

"İçtiği kahveyi kartona koyup arkadaşlarına verdim"

Sıla Nur Ö. ifadesinin devamında, "Ben başka işlerle ilgilenirken Ayben fenalaşmış. Ben de sesler duydum ve kendisine lavaboya gitmesi için eşlik ettim. Lavaboya gitti, giderken de baya kötüydü. Bu sırada ambulansı aradım. Acil çağrı hattıyla konuşurken Ayben’in arkadaşları 'Bizde araba var ambulansı bekleyemeyelim kendimiz götürelim daha hızlı olur' dedi. Biz de acil çağrı hattından ambulans talep etmeden telefonu kapattık. Arkadaşları Ayben’i araca aldılar. Ben de Ayben’in içmiş olduğu kahveyi karton bardağa doldurdum ve arkadaşlarına vererek 'Bunu da götürün doktorlara verin belki birşey vardır içerisinde ve incelemek isterler' dedim. Arkadaşları Ayben’i aldılar ve hastaneye gitmek için iş yerimizden ayrıldılar. Bu durum yaşandıktan sonra diğer müşterilere servis yapmayı durdurmuştuk. Müşterileri iş yerimizden gönderdikten sonra Münire ile birlikte durumu anlamaya çalıştık ve ne olmuş olabileceğini konuştuk" dedi.

"Kahveyi bu sulardan yaptım' dedi, dünya başıma yıkılır gibi oldu"

Sıla Nur Ö. "Münire bana içerisinde deterjan olduğunu bildiğim şişeleri göstererek 'Bu sulardan yaptım kahveyi' dedi. Ben bunu duyunca zaten dünya başıma yıkılır gibi oldu. ‘Münire bu şişelerin içerisinde deterjan vardı' dedim. Bu şişeler sürekli olarak içerisine deterjan koyduğumuz cam şişelerdir. Üzerlerinde herhangi bir ibare yoktur. Deterjanların rengi su rengine benzer ve görünüş olarak sudan bir farkı yoktur. Bu olaydan sonra şişelerin üzerine deterjan yazdık ancak iş işten geçmişti. İş yerimizde sadece kendimiz çalıştığımız ve şişelerin içerisinde deterjan olduğunu bildiğimiz için şimdiye kadar bir sorun olmamıştı. Yaşanan bu olaydan dolayı çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA