TBMM’de düzenlenen grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Bahçeli’yi Suriye’de düzenlenen Kürt konferansı üzerinden eleştirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün yaptığı yazılı açıklama ile Suriye’de düzenlenen ve Adem-i merkeziyetçi bir Suriye talep eden Kürt konferansına tepki göstermişti. Bahçeli ‘pişmiş aşa su katmayın’ demişti.
Meclis’te düzenlenen grup toplantısında Bahçeli’ye gönderme yapan Dervişoğlu,
“Teröristbaşını meclise çağıran zatı biliyorsunuz. Artık teröristlerle pek sıkı fıkı oldu. Ama Suriye’deki konferansa incinmiş. “Pişmiş aşa su katmayın” diyor. Hala hayal aleminde… İlk gün söyledim, yeniden hatırlatayım; bunların pişirdiğin aşın malzemesi zehirdir zehir. Su katsaler ne, katmasalar ne! Pişmiş aş dediğin, bu millete dayatılan baldıran zehiridir! Bugün incinmişsin. Bekle, sandık geldiğinde çok daha fazla incineceksin. Bu millet bu ihaneti affetmeyecek, göreceksin!” ifadelerini kullandı.
"Deprem açıklaması: Kısaca Türkiye endişelidir, Türkiye huzursuzdur…"
İstanbul depremiyle ilgili de konuşan Dervişoğlu şunları söyledi;
“6.2 büyüklüğündeki deprem hepimizi gerçeklerle yüz yüze bıraktı. Bugün nasıl ki Milli Egemenliğimiz, Türlü kılıflar ve dalaverelerle gasp edilmişse; sorumsuzlukları ve tembellikleri ile, başta İstanbul olmak üzere, her bir vatandaşımızın yaşam ve barınma hakkını da öyle gasp etmişlerdir. Bırakın güvenli konutlarda oturabilme hakkını, konut sahibi olabilmek, bütçesine uygun kiralık ev bulabilmek dahi imkansızdır. 7 yıldır bilinçli olarak devam ettirilen, hiç bitmeyen ve bitirilmeyen ekonomik krizler, bile-isteye yaratılan ve köpürtülen siyasi krizler içerisindeyiz. Her yaştan ve her meslekten insanımız hemen her konuda endişelidir. Can güvenliğinden, mal güvenliğinden endişelidir. Geleceğinden endişelidir. Evlatlarından endişelidir. İşçi endişeli, çiftçi endişeli, işveren endişeli, aydınlar, siyasetçiler, gazeteciler, gençler endişelidir. Kısaca Türkiye endişelidir, Türkiye huzursuzdur…
Çünkü, ömür boyu o koltukta oturmak dışında endişesi olmayan tek adam ve avanesi, bütün dertleri, Türk milletinin omuzuna yüklemiştir, sadece kendisi huzur içindedir. İşte bu yüzden, Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Başladığımız yere,1999 şartlarına geliyoruz! Çok hayati görülen dış politika meseleleri, en netameli siyasi krizler, hatta en derin ekonomik darboğaz bile, milyonlarca insanımızı ve tüm vatanımızı ilgilendiren deprem gündeminin gerisine düşmektedir. Çünkü, mesele ne kadar İstanbul ise bir o kadar Türkiye’dir. Yaşanan, deprem bir kez daha göstermiştir ki, 25 yıl kesintisiz şekilde İstanbul’u, 23 yıldır da Türkiye’yi yönetmiş Erdoğan ve avanesi, ne Türkiye’yi ne de İstanbul’u depreme hazırlayamamıştır. Buna dair niyetleri olmadığı gibi, bundan sonra da olmayacaktır. “Dönüşüm” deyince, arsa ve imar rantını hatırlıyorlar. İnşaat deyince, avm ve lüks rezidanslar dışında akıllarına bir şey gelmiyor. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da hiçbir vizyonları yok. Eski Türkiye derken, aslında kendilerini tarif ediyorlar. Çünkü, iktidarları da kendileri de eskidir.”