DEM Parti İstanbul İl Örgütü, "Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları" kapsamında Çerkes halkıyla Kadıköy’deki Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı’nda bir araya geldi. Toplantıya; DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, İl Eşbaşkanı Arife Çınar, Özgür Kadın Hareketi, DBP İstanbul Temsilciliği, ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni ve Vakıf Başkanı Cengiz Gül’ün yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.
Ortadoğu’daki kriz ve barış sürecine dair değerlendirmeler paylaşıldı
Buluşmada konuşan DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu üyesi Yüksel Mutlu, Ortadoğu’daki siyasi krizlerin derinleştiği bir süreçte Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla yeni bir dönemin başladığını ifade etti. “Barış ve Demokratik Toplum çağrısı bütün halkları ilgilendiren önemli bir süreçtir” diyen Mutlu, toplumun daha önceki barış süreçlerinden edindiği deneyimle bu kez daha dikkatli ve temkinli olduğunu belirtti.
Mutlu, sürecin sadece Kürt halkını değil, Türkiye’deki tüm toplumsal kesimleri ilgilendirdiğini belirterek, kadın cinayetlerinden ifade özgürlüğü kısıtlamalarına, yoksulluktan demokratik hakların ihlaline kadar yaşanan sorunların birbirinden bağımsız olmadığını vurguladı. “Demokratikleşmeyi bulunduğumuz yerden hep birlikte inşa etmeliyiz” diyerek toplumu sürece katılmaya davet etti.
Öcalan’ın demokratik model önerisi ve üç temel adım
Mutlu, Abdullah Öcalan’ın barış süreci için sunduğu üç temel adımı hatırlattı:
Örgütsel yeniden yapılanma,
Kürt halkı arasında ulusal birlik,
Kapitalist moderniteye karşı demokratik bir model önerisi.
Bu adımların tüm halkların özgürlük mücadelesine katkı sunması gerektiğini vurguladı.
Cengiz Çiçek: “Halkın özne olduğu barış sürecini kimse bozamaz”
DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek de konuşmasında, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısının sadece Kürt halkına değil, Türkiye’deki tüm halklara yönelik olduğunu belirtti. Çiçek, çözüm sürecinin başarısının şeffaflık ve halkın sürece katılımıyla mümkün olduğunu belirterek, “Halkın özne olduğu bir barış sürecini kimse bozamaz” dedi.
Çiçek, geçmişte Karadeniz gibi bölgelerden sürece büyük destek geldiğini, ancak iktidarın süreci sonlandırdığı anda halkın sessiz kaldığını hatırlatarak, bu kez toplumsal mutabakatın güçlü inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Özgürlük mücadelesi tüm halklar için ortak bir taleptir”
Çiçek, iktidarın barış sürecine sınırlı ve dar bir perspektifle yaklaştığını belirterek, DEM Parti’nin yaklaşımını şöyle tanımladı: “Biz bu süreci barış ve demokratik toplum süreci olarak tanımlıyoruz. Çünkü bu süreç, halkların politik ve özgürlük alanlarını genişletmeyi hedefliyor.”
Abdullah Öcalan’ın Kürt halkını milliyetçi bir çizgiden uzak durarak sosyalist bir özgürlük mücadelesine yönlendirdiğini söyleyen Çiçek, bunun tüm halklar için ortak bir zemin sunduğunu belirtti.