Danimarka İstihbarat Servisi, ABD’yi “potansiyel güvenlik tehdidi” olarak değerlendirdi. Raporda, ABD’nin stratejik önceliklerinde belirsizlikler olduğu, ekonomik ve askeri gücünü kullanma konusundaki yaklaşımıyla müttefikleri üzerinde baskı yaratabileceği belirtildi. Ayrıca Rusya’nın, ABD ile Avrupa arasındaki bölünmeleri istismar edebileceğine dikkat çekildi.
Danimarka İstihbarat Servisi (DDIS), resmi internet sitesinden 2025 yılı dış tehditler ve güvenlik politikası raporunu yayımladı. Raporda ABD ile ilgili olarak, “Stratejik öncelikleri arasındaki denge hala net değil. 2025’teki en belirgin değişiklik ABD’nin Çin’in etkisini azaltmak için yakın çevresine öncelik vermesi. ABD, amaçları için yüksek gümrük vergileri tehdidiyle ekonomik gücünü kullanıyor. Ayrıca müttefiklerine karşı bile askeri gücünü kullanmaktan çekinmeyeceğinin sinyalini veriyor. ABD’nin Avrupa’nın güvenliği noktasındaki garantör rolüne ilişkin belirsizlikler arttı. Bu durum Rusya’nın NATO’ya karşı hibrit saldırılarını yoğunlaştırabilir” ifadelerine yer verildi.
Raporda, ABD’nin Ukrayna’daki savaş sürecinde hızlı çözüm arayışlarını Rusya’nın kendi lehine çevirebileceği ve Avrupa ile ABD arasında siyasi ve güvenlik temelli bölünmeler yaratmayı hedefleyebileceği vurgulandı. DDIS, bu nedenle ABD’yi potansiyel bir güvenlik tehdidi olarak nitelendirdi.
Rapor ayrıca, stratejik önemi yüksek bölgelerden biri olarak Grönland’a da dikkat çekti. Grönland, Danimarka’ya yaklaşık 2 bin 900 kilometre uzaklıkta bulunuyor ve nadir toprak mineralleri açısından zengin bir bölge olarak öne çıkıyor. Bu mineraller, yüksek teknolojili cihazların üretiminde kritik öneme sahip.
Geçmişte ABD Başkanı Donald Trump, Grönland’ın ABD kontrolüne geçmesi gerektiğini savunmuş ve adanın mülkiyetinin “mutlak zorunluluk” olduğunu belirtmişti. Bu öneri karşısında Grönland Başbakanı Mute Bourup Egede, “Grönland, Grönland halkına aittir. Biz satılık değiliz ve asla satılık olmayacağız” ifadelerini kullanmıştı.
Danimarka’nın raporunda, ABD ile ilişkilerdeki belirsizlikler ve stratejik önceliklerdeki değişimlerin, Avrupa güvenliği ve NATO bağlamında riskler doğurabileceği uyarısı dikkat çekti. Raporda ayrıca, ABD’nin ekonomik ve askeri araçlarını kullanma biçimi, müttefikleriyle ilişkilerde potansiyel sorunlar yaratabileceği yönünde değerlendirmeye yer verildi.
