Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da TİSK 29. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısını yarın gerçekleştireceğini hatırlattı. Erdoğan, “TİSK heyetinden, ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım; verimlilik, kazanç ve bereket olarak geri dönecektir. Hep söylerim; kefenin cebi yok” dedi.
‘Terörsüz Türkiye’ hedefi kapsamında yürütülen sürece yönelik de konuşan Erdoğan, “Terör meselesini artık sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz. Bunu da olabilecek en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla, milletimizin değerleriyle örtüşen bir zeminde yapmanın hassasiyeti içindeyiz” diye konuştu.
"TİSK heyetinden, ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum"
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Malumunuz, yarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yapacak. Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden, ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım; verimlilik, kazanç ve bereket olarak geri dönecektir.
Hep söylerim: Kefenin cebi yok. Dar-ı dünyadan dar-ı bekaya mal mülk değil; adalet, hakkaniyet, dürüstlük üzerine yaşanmış bir hayat ile hayır dualar götüreceğiz. İster siyasetçi, ister işveren olalım; eğer geride hayırla yâd edilen bir miras bırakabiliyorsak, işte asıl zenginlik budur, bahtiyarlık kaynağı budur.
Tüm işverenlerimizin, iş kazalarının önüne geçilmesi noktasında ayrı bir dikkat ve hassasiyet göstermesini beklediğimi bugün bir kez daha ifade ediyorum. TİSK’in bu konuda da öncü ve örnek olacağına yürekten inanıyorum.
Değerli kardeşlerim, kıymetli işverenlerimiz; iktidar olarak ekonomiden demokrasiye, hak ve özgürlüklerden güvenliğe uzanan geniş bir alanda son yirmi üç yılda ülkemize tarihi başarılar yazdık. Dış politikada sözü, tavrı ve duruşu dikkatle takip edilen; yalnızca bölgesinde değil, küresel ölçekte de etki sahibi bir Türkiye’yi sabırla hep birlikte inşa ettik.
Erdoğan'dan 'toplumsal ve siyasal' mutabakat vurgusu
(Terörsüz Türkiye hedefi) Türkiye bu yükten kurtulduğunda, hangi ölçekte bir potansiyelin çarpan etkisiyle devreye gireceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. Sadece ekonomimize maliyeti iki trilyon doları bulan terör meselesini artık sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz. Bunu da olabilecek en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla, milletimizin değerleriyle örtüşen bir zeminde yapmanın hassasiyeti içindeyiz.
Gayemiz bellidir: Artık kan akmasın, ocaklara ateş düşmesin, yürekler dağlanmasın. Türkiye bu sorunu gündeminden tamamen çıkarsın. Terörden beslenen odakların tahrip edici ve tahrik edici söylemlerine rağmen, iktidar ve ittifak olarak ilk günden itibaren hem samimiyetimizin hem de kararlılığımızın en yüksek düzeyde olduğunu gösterdik. ‘Yeter ki bu sorun çözülsün’ diye ittifak olarak elimizle birlikte tüm gövdemizi taşın altına koyduk.
“Komisyon raporunun, sürecin önünü açacak”
Sürece muhalefet partilerinin de dâhil olması için daima yapıcı davrandık; uzlaşmacı bir tavırla ve hüsnüniyetle hareket ettik. Meclisimizde kurulan komisyon, kritik eşiklerde su koyverenler olsa da gerek şeffaflık gerekse siyasetin ve ilgili tüm tarafların katkısının alınması noktasında çok önemli bir misyon üstlendi. Milletimizin sürece dair umutlarını güçlendiren komisyonun aynı özgüvenli yaklaşımı son ana kadar devam ettireceğine inanıyorum. Komisyon raporunun, sürecin önünü açacak öneri ve değerlendirmeleriyle müteakip adımlar için ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum.
“Geri adım atmadan sürekli ileri gideceğiz”
Bunun yolu; sağduyuyla, samimiyetle hareket ederek bu tarihi süreci başta günlük siyasetin geçici tartışmaları olmak üzere küçük hesaplara kurban etmemekten geçiyor. Biz ilk günden beri bu hassasiyetimizi koruyoruz ve koruyacağız. Yarımı yeme, bütünü bölme anlayışıyla hiçbir yere varılmaz. Terörsüz Türkiye hedefine ancak özgüvenle ve cesaretle ulaşabiliriz. Başarısız olmamızı bekleyenleri ancak bu şekilde hüsrana uğratabiliriz. Türkiye’yi yarım asırlık bu sıkıntısından ancak bu şekilde kurtarabiliriz.
Geri adım atmadan, sürecin tökezlemesini umanlara fırsat vermeden, ağızlarını her açtıklarında millete karamsarlık zerk edenlere aldırmadan sürekli ileri gideceğiz. İnşallah hep birlikte güzel günlere vasıl olacağız. Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedefine inanan herkesten bugün bir kez daha ellerini, dillerini, kalemlerini, ekranlarını, köşelerini; hiç değilse samimi dualarını bu sürece koymalarını istirham ediyorum. Özellikle TİSK ailesinden çok güçlü destek bekliyorum."





