Sahte reçete ve SGK'yı zarara uğratma iddiası: 5 kişi hakkında iddianame hazırlandı
Sahte reçete ve SGK'yı zarara uğratma iddiası: 5 kişi hakkında iddianame hazırlandı
İçeriği Görüntüle

Cumartesi Anneleri, 1084’üncü haftalık eyleminde gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve sorumluların yargılanmasını istemek için Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Bu haftaki eylemin odağında, 1997 yılında Diyarbakır’da gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Özdemir vardı.

“Beyaz bir Toros araca bindirilerek götürüldü”

Kayıp yakını İkbal Eren, Özdemir’in hayatına ilişkin detayları paylaştı. Eren, Özdemir’in sekiz çocuk babası olduğunu, daha önce defalarca gözaltına alındığını ve işkenceye maruz kaldığını belirtti. Son gözaltısı öncesi kendisine, “Bir daha seni alırsak öldüreceğiz” denildiğini ifade eden Eren, olay günü şöyle anlattı:

“Mehmet Özdemir, 26 Aralık 1997’de Diyarbakır’da bir kahvede otururken, telsizli ve uzun namlulu silah taşıyan kişiler tarafından zorla beyaz bir Toros araca bindirilerek götürüldü. Bu eylem, kamu görevlilerinin bilgisi ve kontrolü dışında gerçekleşmiş gibi gösterilemez.”

Eren, Özdemir’in eşi Tenzile Özdemir’in Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını söyledi. Savcılığın, gözaltı belgesini “yanlışlıkla” verildiğini öne sürmesi üzerine AİHM’e başvuruldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 8 Ocak 2008 tarihli kararında Türkiye’yi Özdemir’in kaybolmasından ve muhtemel ölümünden sorumlu buldu. Ayrıca, Tenzile Özdemir açısından işkence yasağının ihlal edildiğine hükmetti ve soruşturmada ciddi eksiklikler bulunduğunu kayda geçirdi.

Eren, “Mehmet Özdemir dosyasında yapılması gereken; takipsizlik kararlarının kaldırılması, zamanaşımı engeli ileri sürülmeksizin dosyanın yeniden açılması ve bağımsız, tarafsız, etkin bir soruşturma yürütülmesidir. Kaç yıl geçerse geçsin, adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi