CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçeye rağmen devlet okullarının temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirtti.
1 trilyon 452 milyar TL'lik bütçeye dikkat çeken Kanko, buna karşın bazı vakıfların lüks imkânlarla eğitim faaliyetleri yürüttüğünü söyledi. Kanko, “Devlet okullarında sabun, temizlik malzemesi, hatta soba yakacağı yok ama TÜGVA gibi vakıflar buz pateni, yüzme havuzu ve 3D yazıcılarla eğitim veriyor,” dedi.
“Vakıfların eğitim üzerindeki etkisi anayasal düzene aykırı”
TÜGVA’nın “Kış Dönemi Vakıf Okulu” adı altında öğrencileri devlet müfredatının dışında içeriklerle eğittiğini iddia eden Kanko, bunun anayasal düzene aykırı olduğunu ifade etti.
“Bu vakıf, çocuklara kendi ideolojik anlayışına göre eğitim veriyor. Devletin eğitim sistemini devre dışı bırakmaya çalışan bu yapılar Milli Eğitim’in üzerinde konumlanmaya çalışıyor,” diyen Kanko, eğitimdeki bu yaklaşımın laik ve bilimsel eğitimin tasfiyesine zemin hazırladığını vurguladı.
“Bu kaynaklara nasıl ulaşıyorlar, kim denetliyor?”
TÜGVA’nın sahip olduğu büyük imkânların kaynağını da sorgulayan Kanko, şu soruları yöneltti:
Bu vakıf bu kadar büyük bütçelere nasıl ulaşıyor?
Hangi kaynaklarla bu faaliyetleri sürdürüyor?
Hangi denetim mekanizması işliyor?
Kanko, devlet okullarının maddi imkânsızlıklar içinde boğuştuğu bir dönemde bazı vakıfların geniş ve lüks imkânlarla eğitim vermesinin kamuoyunda haklı bir sorgulama yarattığını ifade etti.
“Vergiler, tarikatlara değil devlet okullarına gitmeli!”
Konuşmasının sonunda kaynakların doğru kullanılmasına dikkat çeken Kanko, şunları söyledi:
“Milletin vergileri; ayrıcalıklı vakıflara, tarikatlara değil, devlet okullarına, çocukların geleceğine harcanmalıdır. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak devletin asli görevidir.”
Kanko’nun bu çıkışı, eğitim politikaları ve kamu kaynaklarının dağılımı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
