Özellikle Mehmet Şimşek’in ekonominin başına geçmesinin ardından uygulanan “kemer sıkma” politikası; işçi, emekçi, emekli, memur, çiftçi, esnaf her kesimden yurttaşı aynı anda olumsuz biçimde etkiledi. Emekliler açlık sınırının altında bir ücrete mahkum edilirken işçi ve emekçiler aldığı maaşla geçinemiyor. Çiftçiler, yüksek girdi maliyeti ve ürettiği ürüne düşük alım fiyatı uygulanmasıyla ezilirken alım gücü düşen yurttaş esnafın yolunu unuttu. İktidarın ekonomi politikası nedeniyle yurttaşların yaşayamaz hale getirildiğini ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, her kesimin borçla yaşadığını ve banka kredisine muhtaç durumda olduğunu belirtti.
"Enflasyon yükü emekçiyi boğarak düşmez"
Evrensel’den Duygu Ayber Gültekin’e konuşan Gürer, yurttaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının 4 trilyon 502 milyar lira, varlık yönetim şirketlerine ve TOKİ'ye olan borçlarıyla birlikte toplam borcun ise 4 trilyon 634 milyar lira olduğuna işaret ederek, bankalar ve finans kuruluşlarının tüketicilerden zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları bireysel kredi ve kredi kartı alacaklarının ise 167,5 milyar lira olduğunu belirtti. Bankalar tarafından icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında 2025 yılı başından bu yana 56 milyar liralık artış yaşandığını kaydeden Gürer, “İktidar, enflasyon yükünün emekli, işçi, çiftçi, memur, asgari ücretli ve esnafı boğarak düşmeyeceğini anlamalıdır" dedi.
Ücretler artırılmalı
Emekli maaşları ile asgari ücrete, ara zam verilmesini gerektiğini belirten Gürer, emekli intibak düzenlemesi yapılmasını ve sağlıkta ilaç katkı payının kaldırılması gerektiğini söyledi. En düşük emekli maaşının asgari ücrete eşitlenmesi, bayram ikramiyesinin asgari ücret seviyesine çıkarılması ve tüm emeklilere seyyanen artış yapılmasını isteyen Gürer, AK Parti iktidarı döneminde düşürülen aylık bağlama oranının yeniden 2008 öncesine getirilmesini istedi.
Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını hatırlatan Gürer, temmuz ayında asgari ücretin mutlaka artırılması gerektiğini ve enflasyon karşısında yılbaşında verilen artışın eridiğini ifade etti. Asgari ücretin, taban ücret yerine genel bir ücrete dönüştüğüne işaret eden Gürer, asgari ücretin düşük tutulmasının emekçilerin yaşam dengesini bozduğunu söyledi.
Gürer, “Ücretler kısıldı, kemer sıkıldı. Yapısal sorunlar çözülmeden, sistem yönetimsel sorunlardan arındırılmadan enflasyonun düşmeyeceği, sorunların aşılamayacağı bir türlü anlaşılmadığı gibi her kesimde sorunlar arttı, derinleşti ve daha da ağırlaştı. Bu gerçekler görülmeyip sürekli masal anlatmaya devam eden bir iktidar anlayışı devam ediyor" ifadelerini kullandı.