CHP Mersin Milletvekili ve TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Üyesi Gülcan Kış’ın deprem konutlarıyla ilgili verdiği soru önergesine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan gelen yanıt, iktidarın büyük vaatleriyle sahadaki gerçek arasındaki uçurumu bir kez daha ortaya koydu.
Gülcan Kış’ın Bakan Murat Kurum’a yönelttiği önergeye verilen yazılı yanıtta, Ekim 2025 itibarıyla 304 bin 836 bağımsız bölümün teslim edildiği, yıl sonuna kadar ise 452 bin 983 konut ve iş yerinin tamamlanmasının hedeflendiği ifade edildi. Ancak bu rakamlar, 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir yıl içinde 319 bin konut teslim edeceğiz” sözünü karşılamıyor.
“Üçüncü kış kapıda, temel atılan yerler hâlâ betonda kaldı”
Depremzede yurttaşların hâlâ konteyner kentlerde yaşadığını hatırlatan CHP’li Gülcan Kış, bakanlığın cevabını “yetersiz, kaçamak ve samimiyetsiz” olarak değerlendirdi:
“Bir yılda ev sözü verdiniz, üç yılda umut bile veremediniz.
Saray iktidarı, temel atma törenlerini propaganda şovuna çevirdi ama o temellerin birçoğu hâlâ betonda kaldı. Depremzede vatandaşlarımız üçüncü kışına konteynerde giriyor. Harcanan bütçeyi açıklamaktan kaçıyorlar, hak sahipliği sürecinde binlerce insanın sesini duymuyorlar.”
Rakamlar vaadi değil, gerçekleri söylüyor
Söz Verilen Gerçekleşen (Ekim 2025) Hedef (2025 Sonu)
1 yılda 319 bin konut 2 yıl 8 ayda 304 bin 836 konut ve işyeri 452 bin 983 konut + işyeri + köy evi
Bakanlığın yanıtında;
Hangi şehirde kaç konut yapıldığı,
Ne kadar harcama yapıldığı,
Kaç kişinin hâlâ konteynerde yaşadığı,
Hak sahipliği sürecindeki itirazlar,
gibi temel veriler yer almadı.
Kış, bu durumu “Şeffaflıktan uzak, hesap vermekten kaçan bir yönetim anlayışının göstergesi” olarak yorumladı.
“Konut hakkı lütuf değil, devlete düşen görevdir”
CHP’li Kış, konut teslim sürecindeki aksaklıkları sadece idari bir gecikme değil, halktan kopuk bir yönetimin sonucu olarak değerlendirdi:
“Depremzede vatandaşın hakkını lütuf gibi sunuyorlar. Oysa konut hakkı, devletin yerine getirmesi gereken anayasal bir yükümlülüktür. Üç yıl geçmesine rağmen hâlâ on binlerce insan konteynerde yaşıyorsa, bu sadece beceriksizlik değil, vatandaşa karşı bir vefasızlıktır. Bu ülke sabırla değil, liyakatle yönetilir.”
“Bu tablo, yönetememenin itirafıdır”
Gülcan Kış, önergesinde ayrıca il bazında konut sayıları, sosyal donatı yatırımları, ihale bedelleri ve hak sahipliği başvurularına dair detaylı bilgi istemişti. Ancak Bakanlık, yanıtında bu başlıklara ilişkin veri paylaşmadı. Kış, bu durumu sert sözlerle eleştirdi:
“Saray iktidarı için şeffaflık sadece vitrin süsü olmuş. Depremzedenin evini, hakkını, emeğini bile rakamlara sığdıramıyorlar. Bu tablo, yönetememenin, denetleyememenin ve hesap vermekten kaçmanın açık itirafıdır.”
CHP’li Kış, konuyu önümüzdeki günlerde yeniden Meclis gündemine taşıyacağını duyurarak, “Deprem bölgesinin kaderine terk edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.